Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

feshi dolayısıyla herhangi bir kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin feshedilmesiyle birlikte taraflar açısından karşılıklı olarak borç sona erer ve taraflar birbirlerinden aldıklarını iade etmek durumunda olduklarını, sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafın olumlu zarar kapsamında gecikme tazminatı olarak rayiç kira bedeli istemesi 6098 sayılı TBK'nun 125/3. maddesi uyarınca mümkün olmadığını, davacının davasını 26/03/2022 tarihinde açmış olup sözleşme ise 23/02/2022 tarihli ihtarnameyle zaten feshedilmiş olduğunu, sözleşmeye dayanarak gecikme tazminatı talep edilebilmesi için öncelikle sözleşmenin ayakta tutulması gerektiğini, ancak sözleşmenin müvekkili tarafından tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğinden bu aşamadan sonra karşı tarafın sözleşmeye dayalı herhangi bir talepte bulunmasının da mümkün olmadığını, keza davacının feshi kabul etmediklerine dair 17/03/2022 tarihli 04362 yevmiye numaralı ihtarnamesindeki beyanının hukuken bir geçerliliği de olmadığını, müvekkilinin...

Davalı-karşı davacı; davacı tarafça hukuka uygun bina inşa edilmediğini, sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin gerektiğini, karşı tarafın geç ve eksik ifası nedeniyle zararlarının ifasının gerektiğini belirterek karşı davanın kabulü ile sözleşmenin feshini, sözleşmenin geriye veya ileriye etkili olarak feshedilmemesi ve sözleşmenin devam etmesi ve sonuçlarının doğurduğunun kabulü halinde ise davacı - karşı davalının geç ve eksik ifası nedeniyle davalı - karşı davacı arsa sahibi müvekkilinin tüm zararının tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL'nin davacı - karşı davalıdan faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Sözleşmenin tarafı olan ...ün veraset belgesi dosyada bulunmamaktadır. ... 'ün davacılar dışında başka mirasçısı olup olmadığı araştırılmadan ...'e ait 2 adet bağımsız bölüme ilişkin tüm gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Sözleşmedeki düzenleme uyarınca 4 aylık süre için bağımsız bölüm başına aylık 50,00 TL hesabıyla 400,00 TL gecikme tazminatı, 2001 yılı Aralık ayı ile 2002 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına aittir. Rayiç bedele göre olan gecikme tazminatı ise 01.04.2002 tarihinden başlayıp davanın açıldığı 23.10.2007 tarihine kadar hesaplanmalıdır. Bilirkişiler tarafından verilen raporda yukarıda belirtilen başlangıç ve bitiş tarihlerine uyulmamış, teslimi gereken süreden önceki Nisan 2001-Kasım 2001 dönemi için gecikme tazminatı hesaplandığı gibi, Aralık 2001 ayı ile Ocak, Şubat ve Mart 2002 ayları için ayrıca rayiç bedel üzerinden gecikme tazminatı hesaplanmıştır....

    Denizli ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...esas, ...karar sayılı ilamı ile," sözleşmenin davacı tarafından sözleşmede belirtilen koşullar gereği haklı olarak feshedildiğinin kabul edilemeyeceği fesih sonrasında davalının davacıya ait markayı kullanmaya devam ettiğine dair bir delil bulunmadığı, sözleşmenin haklı olarak feshedilmemesi nedeniyle davacının sözleşmeden kaynaklı franchise alacağının bulunmadığı kanaatine varılmakla" gerekçeleri ile davanın reddine karar verildiği, verilen kararın bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; Uyuşmazlık sözleşmenin feshi nedeniyle davacının müspet zarar, menfi zarar, kar kaybı ve denkleştirme tazminatı ile manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında sözleşmenin feshedildiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan ...tarihli sözleşmenin 1-h ve 8....

      Davada, inşaatın seviyesine göre davalının hak kazanacağı bağımsız bölümlerin tesbitiyle kalanın davacıya aidiyetine karar verilmesi istenildiğine göre bu haliyle istem –herne kadar geriye etkili fesih denilse de- akdin ileriye etkili feshine karar verilmesi yönündedir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, inşaatın ruhsata uygun olarak getirildiği seviye itibariyle sözleşmelerdeki paylaşım oranına göre taraflara ait bağımsız bölümlerin tesbitiyle sözleşmenin tasfiyesinin sağlanmasından sonra akdin davadaki istem doğrultusunda ileriye etkili olarak feshine karar verilmesinden ibarettir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1.)bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        - KARAR - Davacı vekili, davalıların murisi ile müvekkili arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için davalı arsa sahiplerince dava açıldığını, davalılardan kaynaklanan nedenlerle, müvekkilinin işe devam etme isteğinin kalmadığını ileri sürerek, ek sözleşme gereği davalılara ödenen bedelin, yapılan imalat bedeli ve masraflar ile manevi tazminatın tahsilini; karşı davada, davacılar vekili, sözleşme ve ek sözleşme gereğince cezai şart ve gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, sözleşmenin mahkeme kararıyla geriye etkili feshedildiği, kararın kesinleştiği, tarafların ancak birbirlerine verdiklerini geri isteyebilecekleri gerekçesiyle, asıl davada, imalat bedeli ve sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsiline; karşı davada, gecikme tazminatının kabulüne cezai şart talebinin reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi'nce onanması üzerine davaya bakan mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacı ... ile davalılar ... ve ... hisselerini devrettiklerinden, bu kişiler hakkında hüküm tesisine yer olmadığına; inşaatın zamanında tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi gerektiği, kat irtifakının feshine kat maliklerinin oyu ile karar verilebileceğinden bu konudaki istemin reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü 09.08.1995 tarihli sözleşmenin feshine, kat irtifakının feshi davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ile dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, kat irtifakının sona erdirilmesi istemine ilişkindir....

            neye dayanarak talep ettiğini belirtmemiş ve temellendirememiş olduğunu, gecikme tazminatı talep edebilmek için öncelikle gecikmeden dolayı uğranılan bir zararın varlığının söz konusu olmalı ve bu zararın açıkça ispatlanmış olması gerektiğini, hal böyle olmasına rağmen; davacı tarafça iddia edilen gecikmeden doğan zararın delillendirilmesi bir yana, “gecikme tazminatı” ibaresi dava dilekçesinin yalnızca “konu” ve “netice ve talep” bölümlerinde geçmekte olduğunu, gecikme tazminatı talep eden davacının, gecikme -kabul anlamına gelmemekle birlikte- nedeniyle uğradığı zararı ispat etme zorunluluğu bulunmadığını, oysa davacının, talebini ne taraflar arasında kurulduğunu iddia ettiği sözleşmenin herhangi bir maddesine ne de bir kanun hükmüne dayandırmış olduğunu, davacı tarafından gecikme tazminatı talep edilmiş, ancak gecikme nedeniyle uğranılan zarara ilişkin hiçbir delil sunulmadığı gibi, talep konusunun da belirli hale getirilmemiş olduğunu, bir an için sözleşmenin kurulduğu varsayıldığında...

              Diğer anlatımla, ileriye etkili fesih, yüklenicinin yaptığı imalatın oranına göre bedel alması anlamına gelmektedir. 25.01.1984 tarihli ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca somut olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda TMK'nın 2. maddesi hükmü gözetilmek kaydı ile gerek Yargıtay 15. Hukuk Dairesi ve Dairemizin, gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarında belirtildiği gibi, inşaatın %90 ve üzeri oranına ulaştığı dikkate alındığında ileriye etkili feshin koşullarının gerçekleştiği gözetilmeli, bu koşulların gerçekleşmemesi halinde ise sözleşmenin geriye etkili feshi koşullarının oluştuğu sonucuna varılmalıdır. (Yargıtay 23.HD e.2016/6059, k.2020/1489, 04/03/2020 tarihli kararı) Yüklenicinin kendisine devredilen paya hak kazanabilmesi için edimini yerine getirmesi gerekir, edimi ise binayı imal ve teslimdir....

              KARAR Davacı, davalının inşa ettiği ... 2 konutlarından 28.02.2009 tarihli sözleşme ile bir adet bağımsız bölümü 154.700.00.TL bedelle satın aldığını, sözleşmenin 3. maddesi gereğince 31.12.2010 tarihinde teslimi gereken daireyi 24.09.2011 tarihinde ihtirazi kayıtla teslim aldığını ancak evin ve çevresinin inşaattan dolayı oturmaya uygun olmadığını, sözleşmenin 3.2. maddesi gereğince, konut süresi içinde teslim edilmediği takdirde gecikilen her ay için, gecikme cezası olarak, satıcının sözleşme bedelinin binde beşini her ayın beşinde peşinen alıcıya gecikme tazminatı olarak ödeyeceğini fakat aylık gecikme tazminatının düşük kaldığını asgari aylık 1.000.00.TL olması gerektiğini, kiralananın 12 aylık dönemler halinde kiralandığını ileri sürerek sözleşmenin 3.2. maddesi gereğince uğradığı zarar karşılığı olarak 12.000.00.TL gecikme cezası tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

                UYAP Entegrasyonu