Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece asıl dava reddedilmiş, karşı davanın kabulüne, sözleşmenin iptali ile sözleşme sebebiyle tapu kaydında yapılan belirtmenin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı temyiz etmiştir. 1- Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 3.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ,TESCİL ---K A R A R--- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil karşı dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23 .10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda davacı ile davalı arasında 22.07.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, aynı gün banka havalesi ise davacıya 75.000 TL gönderildiği ve sözleşmeye konu taşınmazın 4/5 hissesinin 25.07.2013 tarihinde davalıya tapuda temlik edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirlenen ilke çerçevesinde somut olay nazara alındığında davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı aşikardır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından davacıya gönderilen bedelin iadesi şartı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile tapu iptali tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımının dolduğu ve iştirak halinde mülkiyet bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, sözleşmedeki parmak izinin satmayı taahhüt eden ...’e ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 26.3.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesinin konusu tapuda 2/18 pay maliki olan ...’den dava dışı ...’e intikal edecek paydır....

              Hükmü, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/06/2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat, bu da mümkün olmazsa geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, mümkün olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....

                  Her ne kadar davalı şirket sözleşmenin kurulduğu tarihte henüz ticaret siciline tescil edilmemiş olup tescil tarihi 10.12.2004 ise de, 01.02.2005 tarihinde şirket temsilcisinin vermiş olduğu vekaletnameye dayanarak şirket vekili ... tarafından davalı şirketin 07.10.2004 tarihinde müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu kredi sözleşmesindeki kefalet sorumluluğu kabul edilmiştir. Adı geçenin vekaletnamesinde bu konuda açık yetki de mevcuttur. TTK’nun 301.maddesine göre; “Şirket ticaret siciline tescil ile hükmi şahsiyet kazanır. Tescilden önce şirket namına muamele yapanlar bu muamelelerden şahsen ve müteselsilen mesuldürler. Ancak, bu gibi taahhütlerin ileride kurulacak şirket namına yapıldığı açıkça bildirilmiş ve şirketin ticaret siciline kaydından sonra 3 aylık bir müddet içinde bu taahhütler şirket tarafından kabul olunmuşsa yalnız şirket mesul olur.”...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar K.davalılar .... vekili tarafından, davalı aleyhine 28.10.1999 ve 7.2.2000 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali tescil, karşı dava ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal tescil isteminin reddine, karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 8.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar-karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne dava değerinin duruşmalı işlerdeki belirlenen değerden düşük olmasından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise dayanılan satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu