Aynı şekilde az yukarda da değinildiği gibi, mahkemece verilecek süre sonunda yönetici ortak tarafından ortaklık defterlerinin ve hesap listesinin ibraz edilememesi hususunun da, tasfiyeye engel bir durum olmadığı, ancak yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığına ilişkin hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmelidir. O halde adi ortaklığın kurulduğu sabit olduğuna ve davacı da, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğine göre, mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/295 Esas, 2021/586 Karar sayılı dosyasında; DAVA : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi ve Tazminat DAVA TARİHİ : 22/07/2019 KARAR TARİHİ: 25/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan "Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi ve Tazminat" davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacı ...yılında ...ili, ... İlçesi, ... Mahallesi ... ada ... parselde bulunan çok sayıda hissedarı olan ...m2 yüzölçümlü taşınmazda özel bir kolej için proje hazırlayıp satın alma hazırlığı yaparken, davalı şirketin ortağı olan bir grup pilotun bu projeye ortak olabileceklerini söylemelerinin ardından taşınmaz satın alma bedeli olan ......
nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır." tespitinin karardan çıkartılmasına ve kararın bu yönü ile düzeltilmesi/değiştirilmesine, davacının istinaf talepleri ile birlikte davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile sözleşmede belirlenen alacağın tahsili ve adi ortaklık sözleşmesi gereği ortak olunduğu idida edilen limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.Davacı adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle sona erdirilmesine, müvekkili şirketin adi ortaklık nedeniyle gizli ortağı olduğu davalı şirketinin ve adi ortaklığını tasfiyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik davada davacının ortak sıfatını taşımadığından şirkete yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, adi ortaklığın feshine ilişkin davanın ise görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Her iki dava türünün, taraflarının statüsü, hakimin...
. - DAVA : Ticari Şirketin fesih ve tasfiyesi DAVA TARİHİ : 20/05/2016 KARAR TARİHİ : 20/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022 Mahkememize açılan şirketin fesih ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İDDİA Davacı vekili, müvekkili şirket ile ... arasında 08.07.2013 tarihinde ... Belediye Başkanlığının 389 adet sokak aydınlatma direği montajı işi yapımı konusunda bir sözleşme kurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, ... Noterliği, 28.08.2013 tarih ve 4203 yevmiye ile Ortak Girişim Beyannamesi düzenlendiğini, Ortak Girişim beyannamesine göre, ... Belediyesi tarafından ihaleyc çıkarılmış bulunan çift konsollu aydınlatma direği montajı hizmet alımı işine birlikte teklif vermek, işin ihalesi üzerlerinde kaldığı takdirde işin yapılması ve bitirilmesi maksadı ile ... ortaklık kurmuş oldukları, müvekkilinin ... ortak olacak şekilde sözleşme kurulacağını, ......
Az yukarıda açıklandığı üzere davacı, davalının daha önceden yaptığı masraf ve demirbaşlar için ödediği parayı, başka bir anlatımla koyduğu sermayeyi istemiş olmakta bu istem fesih ve tasfiyeye yönelik bir istemdir. Ortaklık kurulduktan sonra artık ortaklığa konulan sermayenin iadesine karar verilmez. Tarafların ortak beyanlarından ortaklığa konu işin amacına ulaşmadan ortaklığın son bulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle ortaklığın son bulduğu tarih saptanmalı, bu tarih itibariyle ortaklığın tasfiyesi bizzat sağlanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, kar payının tahsili ve yönetici olarak atanması için eldeki davayı açmıştır.Davalı ibraz ettiği 4.4.2004 tarihli sözleşme ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini,fesih ve tasfiyesinin buna göre yapılması gerektiğini, davanın yersiz olduğunu savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında imzalanan fesih sözleşmesine göre adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, ancak tasfiyenin tayin edilen memur eliyle yapılmasına karar verilmiştir.Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ve davacı tarafça imzası inkar edilmeyen 4.4.2004 tarihli fesih sözleşmesi içeriğine göre işletmedeki malzemenin satış bedelinin adi ortaklık hisseleri oranında taksimi kararlaştırılmıştır. Mahkemece, tarafların hazırladığı adi ortaklığın feshine ilişkin protokole göre tasfiyenin yapılması için taraflara süre verilmesi ve bu süre zarfında ortakların tasfiye hususunda anlaşamamaları halinde tasfiyenin mahkemece yapılması gerekir....
Asliye Hukuk ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın, amacı itibariyle ticari işletme olduğu” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Borçlar Kanununda düzenlenen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin bulunduğu gibi; davanın, TTK'nın 4. maddesinde ticari dava olarak nitelendirilen davalar arasında da yer almadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2014/470 ESAS 2020/165 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi ve Menfi Tespit KARAR : DAVALILAR : 1- T6 - T.C Kimlik No: : 2- T7 DAVA : Limited Şirketin Fesih Ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 10/10/2022 YAZIM TARİHİ : 12/10/2022 Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/470 sayılı dosyası ile açılan sözleşmenin feshi ve menfi tespit davası ile bu dosya ile birleşen Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi' 2012/222 Esas sayılı dosyası ile açılan limited şirketin fesih ve tasfiyesi davasında 05/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı asıl dosyada davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalı arasında 30/04/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davacılardan T6'nin ortağı olduğu diğer davacı T1 Şti.'...