WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmazsa alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 21.08.2006 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ödenen satış bedeli 45.000,00 TL’nin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı vaat borçlusu ..., sözleşmenin doğru olduğunu bildirmiş, davaya dahil edilen Şavşat Belediye Tüzel Kişiliği cevap vermemiştir. Mahkemece, mülkiyet aktarımı istemi reddolunmuş, belediye hakkındaki dava ise husumet yönünden reddedilmiş, ikinci kademedeki alacak istemi hüküm altına alınmıştır....

    Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 30.10.2007 tarihli sözleşmenin 8. 1. maddesindeki hüküm uyarınca, sözleşmenin 31.12.2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkilince sözleşmenin yenileyeceğine dair bir taahhüt de bulunulmadığını, sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğinin gerek olmadığı halde müvekkilince davacıya ihtarla bildirildiğini, sözleşmenin sona ermesine müteakip yeni bir sözleşme ilişkisi de kurulmaması nedeniyle davacının zarara uğradığına yönelik iddialarının yerinde olmadığını, sözleşmenin 5.9. maddesi uyarınca, davacının zarar talep etme hakkı bulunmadığı gibi sona eren sözleşmenin de tek satıcılık niteliğinde bir sözleşme olmadığından davacının portföy tazminatı talebinin de yasal bulunmadığını, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca müvekkilinin ayrıca mal satış hakkını elinde tuttuğunu, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığı gibi cari hesap alacağı 165.373,00 TL'nin tahsili için ihtar keşide olunduğu halde davacının ödemede bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur...

      talep edildiğini, bunun üzerine davalının taşınmazı davacıya satmaktan vazgeçtiklerini beyan ettiğini ve Lefkoşa Büyükelçiliğinin 22/11/2019 tarih 5659 yevmiye numaralı azilnamesi ile kendisini azlettiğini, davalının taşınmazın satışı için davacı tarafından gönderilen 10.000,00 TL'yi iade etmediğini ve sebepsiz olarak zenginleştiğini, bu nedenle Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/4444 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile icraya konu toplam alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, davalı yanın sözleşmeyi fes ederken hizmetlerinden dolayı davacı olan avukata teşekkür etmesi ve dayanak dosyada kusur ve ihmalinin bulunmaması gözetilerek azlin haksız olduğu ve davacının avukatlık kanunun 174. maddesine göre avukatlık ücretinin tamamını hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış olan 22.07.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin 2. maddesine göre sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, taraflardan herhangi birisi işbu sözleşmenin bitiminden iki ay önce sözleşmeyi feshettiğini yazılı olarak karşı tarafa bildirirse sözleşmenin süresi sonunda fesih olacağı, aksi takdirde sözleşme bir yıl daha uzamış olacağı hükmü yer almaktadır. Davalı taraf 23.10.2012 tarihinde yolladığı ihtarla sözleşmeyi feshettiklerini ve süresi sonunda sözleşmeyi yenilemeyeceklerini bildirmiştir....

        -YTL. alacaklı bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 5.349.00-YTL. asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına (% 30’u geçmemek kaydı ile) feragat nedeniyle işlemiş faiz isteminin ve davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, hükmolunan miktarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu sözleşmelerde öngörülen rezervasyon iptali durumunda ödenmesi gereken bedellerin cezai şart niteliğindeki hükümlere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki tazminat-alacak-sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin sözleşme ile davalıdan ... almakta olduğunu, alınan enerjinin miktarı için trafo merkezinde bir sayaç bulunduğunu, ayrıca kontrol için de fabrika içinde de bir sayacın bulunduğunu, davalının hangi sayaç lehine ise faturalandırmada o sayacı esas aldığını, böylece sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin ... Tarifeleri Yönetmeliği’ne ve mevzuata aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.00.-YTL.nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yanlar arasındaki sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalılar vekili, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin genişletilmesine muvafakat etmediklerini, müvekkili şirkete alacak ve müvekkili yükleniciye de tapu iptal-tescil talepleri açısından husumet yöneltilemeyeceğini, edimlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle 01.08.1997 tarihli sözleşmenin iptalinin istenemeyeceğini, davacının talebi ve bilgisi kapsamında yapılan değişikliklerle dairelerin daha büyük inşa edildiğini, bu oranda davacının daha büyük dairelere sahip olduğunu, 17 ağustos 1999 depremi nedeniyle konutların davacı tarafından birkaç ay geç teslim alındığını ve taleplerin haklı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              ve dava etmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2013/5526 esas numaralı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çalışanlarının işi sözleşmeye uygun yapmadıklarını, davacının denetim görevini yerine getirmediğini, bu konularda tutanak tutulduğunu, sözleşmenin karşılıklı mutabakat sağlanarak sona erdirildiğini, sözleşmenin tek taraflı feshedildiği kabul edilse dahi feshe davacının sebep olduğunu, haklı sebeple fesihte kâr mahrumiyetinin istenemeyeceğini, talep edilen miktarın içerisinde başka alacak kalemlerinin de olduğunu, tamamının davacının kazancı olmadığını, davacının yoksun kalınan kârını ispatlar delil bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve alacağın %40’ından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                  Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davacı tarafın sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri ifa ettiği ancak; davalı tarafın edimini gereği gibi ifa edemediği, davacının sözleşmenin feshi yönündeki irade ve bildiriminin haklı ve geçerli olduğu, bu kapsamda davacının SGK’ya ödediği 86.415,12-TL’yi davalıdan rücu etmekte haklı olduğu kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca, İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre; 1-Davanın KABULÜ İLE, Davacı tarafından davalı aleyhine...19. İcra müdürlüğünün 2021/16992 E....

                    UYAP Entegrasyonu