Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, inşaatın gerçekleşme seviyesinin % 78,05 olduğu, sözleşme ile ruhsatın hangi zaman dilimi içerisinde alınacağının kararlaştırılmadığı, bu nedenle de yüklenicinin makul sürede inşaat ruhsatı alması gerektiği, makul süresinin ise 3 ay olduğu, davalının 23 aylık zaman dilimi içerisinde inşaatı bitiremeyerek temerrüde düştüğü, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi gerektiği, sözleşme nedeniyle oluşan tapu kayıtlarının sebepsiz kaldığı, bu nedenle de diğer davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali gerektiği, olumlu zarar kapsamında olan kira tazminatı isteminin sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle verilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile sözleşme ve ek sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, tapu kayıtlarının iptali ile arsa sahibi olan davacılar ve davalı ...’ın hisseleri oranında tesciline, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ..., ... ve... İnşaat Ltd....
Taraflar arasındaki 16.8.2002 tarihli sözleşmenin özel şartlar başlıklı 6. maddesinin E bendinde; “borç taksitlerinin vadesinde ödenmemesi halinde, aylık %10 faiz hesaplanmasını ve borç yekununa eklenerek icraya konmasını, icra takibinde %10 avukatlık ücreti ile yargı giderleri ve icra masraflarını ayrıca borcun %25’i tutarında maktu tazminat ödemeyi müştereken ve müteselsilen ödemeyi kabul ve taahhüt ederler” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 18.8.2002 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin davacı satıcı tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu, sözleşmenin on iki punto koyu siyah harflerle düzenlenmediği görülmektedir. Davacı, tüketici aleyhine olan ve tüketiciyi tazminat ve fahiş faiz borcu külfeti altına sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talabinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalı, bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, terditli olarak açılan davada ifraz şartları bulunmadığından tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, alacak talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmenin iptali, tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait taşınmazda akaryakıt istasyonu kurulması amacıyla 19.08.2004 tarihli önsözleşme başlıklı sözleşmenin imzalandığını, müvekkilince önsözleşmenin 3/II ve III maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde davalı lehine intifa ve ipotek tesis edildiğini, ancak davalının sözleşmenin 4. maddesi ile üstlendiği üç adet çiftli pompa, 15 kw’lık jeneratör ve 25.000 litre motorin kredisi verme yükümlülüklerini aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen yerine getirmediğini, ön sözleşmede caymanın bir yaptırıma bağlanmadığını, ön sözleşmenin imzalanmasından bu yana aradan geçen süre göz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği'nde 17.09.1997 günü düzenlenen "kat karşılığı taşınmaz mal satış vaadi" sözleşmesinin tarafları arasındaki sözleşmenin iptali istemine, birleşen dava tapu iptali ve tescil veya tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/08/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada haricen satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada TMK'nın 713. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminatların kısmen kabulüne dair verilen 23/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava; harici satın almadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava ise TMK 713.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ESAS NO: 2017/849 Esas KARAR NO: 2021/553 DAVA : Sözleşmenin Feshi, Tapu İptali Ve Tescil, Maddi Tazminat DAVA TARİHİ: 27/07/2017 KARAR TARİHİ : 14/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Feshi, Tapu İptali Ve Tescil, Maddi Tazminat davalarının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacılar vekili vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ---- tarafından yapılacak olan ---- ------- davalı---- tanıştığını, müvekkilinin bu projenin yapılacağına inandırılarak,---- olan ----yapılması hususunda tarafların anlaştığını, müvekkilinin inşaatı yapılmamış ve halen--------- karşılığında almak üzere anlaştıklarını, tarafların; ---- olduğu------devredilmesi suretiyle ödenmesini kabul ettiğini, davanın tüm taraflarının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalılardan ---- eşi olduğunu, sözleşmeye imza atmak ve taraf olmak suretiyle bu satışın, yapılacak olan dairelere karşılık olduğunu ve davalıların...
Davacı kiracının tahliyesinde davalı kirayaverenlerin kusuru bulunmasa da davacı sözleşmenin 10 yıl süreceği inancıyla faydalı masraf yapmış olup yapılan masraf kirayaverence benimsenmiştir. Yine yapılan masrafın sözleşme bitiminde yani 10 yıllık süre sonunda kiraya verenden istenemeyeceği yazılıdır. Sözleşmenin 19. maddesinde tadilat karşılığı 2011 Ekim ayına kadar yani 8 ay kira alınmayacağı kararlaştırılmış ise de 8 aylık kiranın davacı tarafından yapılan tadilat masrafının ancak bir kısmını karşıladığı anlaşılmaktadır. Ne varki davacı Eylül 2012 tarihli protokolle faydalı gidere ilişkin tazminat isteminden feragat ettiğini bildirmiş ise de protokolün iptali için .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/184 esas sayılı dosyasında dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda bu davanın sonucu eldeki davayı etkileyecek nitelikte olup sonucunun beklenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....