WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/354 Esas sayılı davası ile 21/03/2007 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi ve 16/03/2012 tarihli Ek Sözleşmenin feshi ile taşınmaza müdahaleye son verilmesi için dava açıldığını, açılan davanın karara çıktığı ve verilen karar Yargıtay 23....

Birleşen ilk davada sözleşmenin tarafı arsa sahiplerinden ..., yüklenicinin sözleşmede öngörülen sürede inşaatı yapıp teslim etmediğinden bahisle Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi feshi, yüklenicinin inşaattan el çektirilmesi, müdahalenin meni, tapudaki sözleşme şerhinin terkinini talep etmiştir. Birleşen ikinci davada arsa sahiplerinden vefat eden...’ün mirasçıları; yüklenicinin sözleşmede öngörülen sürede inşaatı yapıp teslim etmediğinden bahisle sözleşmenin geriye dönük olarak feshini ve sözleşme şerhinin tapu kaydından fekkini talep etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu senedin açık bir senet olduğunu, dava dilekçelerinde de bu senedin, düzenleme şeklinde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde taraflardan birinin vazgeçmesi halinde diğer tarafa 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceği kararlaştırıldığı ve müvekkilinin davalı tarafa teminat olarak açığa senet verdiğini ifade ettiklerini, her iki tarafın da senedin düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle verildiği noktasında uyuştuklarını, bononun verilme nedenini oluşturan asıl borç ilişkisinin her iki tarafın da kabulünde olduğundan tarafların bu sözleşmeye göre haklılığının araştırılıp buna göre karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki yapılan sözleşmenin yorumlanmaya ihtiyaç duyulmayacak şekilde açık ve net olarak düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre herhangi tarafın sözleşmeden cayması halinde açıkça...

    Mahkemece yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları sonucunda davalı şirket tarafından dava konusu olan parselde inşaata başlanılmadığı, yüklenicinin sözleşmede belirtilen sürede inşaatı tamamlayamaması nedeni ile sözlemeye aykırı hareket etmesinden dolayı Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca davacının sözleşmenin geriye etkili olacak şekilde feshine karar verilmesini talep etme hakları olduğunun kabulü ile davacının davalılardan Öz-Ka ..Ltd. Şirketi ile akdetmiş olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu olan taşınmaz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra davalı şirkete devredilmiş olup 02.07.2012 tarihinde taşınmaz davalı şirket tarafından davalı Cengiz Dilek'e devredilmiştir. Yargıtay'ın, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, sözleşmeden dönülmesinden sonra sonuçların ayni etkili olduğu yönünde kararları vardır....

    Dosya kapsamı itibariyle dava konusu edilen tüm kat karşılığı inşaat sözleşmeleri dosya arasında bulunmadığından dava konusu 1446 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tüm kat maliklerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayıp imzalamadıkları, hangi sözleşmelerin kimler tarafından imzalandığı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan tüm tüm kat maliklerinin asıl ve birleşen davada davacı olup olmadıkları hususları anlaşılamamaktadır. Kat malikleri-hissedarların tamamı ile sözleşme imzalanmadığının anlaşılması halinde sözleşmenin iptali değil sözleşmenin geçersizliği söz konusu olacaktır. Geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı anlaşılırsa sözleşmenin feshine değil geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekir....

    Diğer taraftan; sözleşmede sonradan 4 ve 6 numaralı bağımsız bölüm olan taşınmazların satışı vaad edilmemişse de, 396 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tümünün satışı vaad edildiğinden, «çoğun için de az da vardır» kuralı gereği davalının ilerde kurulan kat mülkiyetinde 4 ve 6 numaralı bağımsız bölüm sayısını alan taşınmazları da davacıya satmayı vaad ettiğinin kabulü zorunludur. Bu haliyle de sözleşmenin ifa olanağı bulunmaktadır. Davalı 10.10.2003 günlü 10053 yevmiye numaralı sözleşmen kaynaklanan hakları ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını açacağı başka davalarda kullanabileceğinden, mahkemece davanın kabulü yerine davacını dayandığı 10.10.2003 günlü sözleşmenin aksi kanıtlanmış gibi istem reddolunduğundan, karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Bunun gibi, geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından adi yazılı bir sözleşmeyle üçüncü kişiye satılması, Yargıtay’ın kökleşmiş uygulamasına göre, tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil, Borçlar Kanunu’nun 162 ve sonraki maddelerinde düzenlenen “alacağın temliki” hükümlerine tabi bir işlemdir. Başka bir ifadeyle, böyle durumlarda, yüklenici kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, kendisine düşen bir bağımsız bölümü üçüncü kişiye satmış değil; kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde söz konusu bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olduğu alacağını, diğer bir ifadeyle sözleşmeden doğan kişisel hakkını (bağımsız bölümün mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme hakkını) üçüncü kişiye temlik etmiş sayılır. Kısaca, böyle durumlarda yüklenici ile üçüncü kişi arasında bir “alacağın temliki” sözleşmesi bulunur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2019/182 ESAS, 2021/186 KARAR DAVA KONUSU : Arsa, arsa payı yada kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı taraf, 24.06.2016 tarihinde Adana 11. Noterliği'nde 19968 numaralı ''Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'' imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre, Sözleşmenin 18/1....

      İnşaat ruhsatı alınarak sözleşmede belirtilen şekilde inşaatların yapımı kararlaştırılmış olup, sözleşmenin imzalandığı tarihte objektif ifa imkânsızlık bulunduğu ve tarafların bu ifa imkânsızlığını bildiği anlaşılmakla sözleşmenin hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle sözleşmenin feshedildiğinin tespitine karar verilmesi doğru olmamış ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemi kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemini de içermekle davalı vekilinin istinaf istemlerinin bu yönüyle kabulüne, HMK'nın 353/1- b.2 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dairemizce kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti yönünden yeniden hüküm kurulmasına, ayrıca yüklenicinin basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve aleyhine vekalet ücreti verilmesi yönünde dairemizce yeniden hüküm kurulması gerekmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

      Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 25.02.2010 tarihli inşaat sözleşmesi ve sözleşmeden kaynaklana imalata ilişkin teslim teselsüm protokolünün imzalandığı, sözleşmenin 3/a ve b bentlerinde yapılacak işlerin ve sürelerinin belirlendiği, 7. maddede ise süresinde tamamlanmayan işlere ilişkin gecikme tazminatının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, protokolde belirtilen hiçbir işe başlanmadığı, bu durumda TBK. 179. maddesi gereği sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde alacaklının borcun ya da tazminatın ifasını talep edebileceği, alacak davasının haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu