Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TBK 480.maddesine göre davacının mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması talebinde bulunmadığı, bedel karşılığı eser sözleşmesinde sözleşmenin feshi veya sözleşmeden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi yönünden davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin 2022/... Esas 2022/......

    Davalı vekili, davacı tarafından hizmet bedeli olarak ödenen bedelin 5 yıl için verildiğini, sözleşmenin 5 yıl sonra sona ermiş olması nedeniyle davacıya iadesi gereken tutar bulunmadığını, dava konusu istasyonun intifa bedelinin 327.350,00 USD olduğunu; intifa süresinin 15 yıl olduğunu, davacının haksız eylemi nedeniyle taraflar arasında yeniden sözleşme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Maddesi gereği davacı vekiline icra takibine konu hem gecikme tazminatı hem de sözleşme bedelinin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmenin feshine veyahut ayakta olduğuna dair hangi hukuki olguya dayandığı hususu sorulduğunda; müvekkilinin öncelikle taşınmazın tescilini talep etmiş olduğunu buna dair talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini, bu sebeple ödemiş olduğu bedelin iadesi ile birlikte geç teslimden kaynaklı kira tazminatını talep ettiklerini açıkladığı yine aynı celse 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi gereği davacı vekiline icra takibine konu ödeme bedellerinin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmenin ayakta olup olmadığı hususu sorulduğunda: müvekkilinin taşınmaz yerine bedelin iadesi ve tazminat talebi olduğunu, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini beyan ettiği görülmüş, buna göre davacı tarafından ''tapu istenilmediği'' beyanına istinaden sözleşmenin ayakta durmadığının ileri sürüldüğü zira haklı fesih olgusuna dayanıldığı anlaşılmıştır....

      Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/89 E, 2007/295 K sayılı dosyasında, arsa sahibi (muris) ... ... tarafından yüklenici aleyhine açılan davada taraflar arasındaki ... .... Noterliği'nde tanzim edilmiş 07.05.1999 tarih ve 12305 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hile nedeniyle iptali istenmiş, sözleşmenin geçerliliği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Yargılamanın iadesi talebine konu dosyada ise arsa sahibi (muris) ... ... tarafından yüklenici ve dahili davalı ... . aleyhine aynı sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebi ile dava açılmış, ilk hüküm ile geçerliliği kesinleşen sözleşmede arsa sahibine bir daire verilmesi kabul edilmiş iken, yargılama sonunda, ... .......

        Bu nedenle sözleşmenin feshi halinde iadesi gereken bedel de döviz cinsinden yapılan havale tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olacak ve davalıdan ancak bu miktar üzerinden alacak talep edilebilecektir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil ile ikinci kademe tazminata ilişkin asıl dava ile; birleştirilen tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat ve bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen tapu iptali ve tescili ile tazminat talebinin reddine, bedel iadesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın Dairemizce bozulması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          Uyuşmazlık, ikinci el olarak satılan araçta varlığı ileri sürülen ayıpların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, davalının araçtaki ayıplara ilişkin bilgilendirme yapıp yapmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi, verilen senetlerin iptali, manevi tazminat ve ekspertiz bedeli olarak ödenen miktarın talep edilip edilmeyeceği, yargılama giderlerine hükmedilirken hata yapılıp yapılmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, araca ilişkin kayıtlar, ekspertiz raporu dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " .... dava konusu aracın radyatör ve yedek su deposu kapaklarının yanlış takılmasından dolayı aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep etme hakkının oluştuğu anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....

            YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket ile … A.Ş. arasında imzalanan doğal gaz alım-satım sözleşmesine istinaden 2016 yılı için ödenen toplam 1.702.138,00-TL damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

              Mahkemece, davacı yanın davasının kabulü ile; 7.350,00 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 21/11/2011 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir." 1-Davacı, sözleşmenin iptali ile araç satış bedeli olan 29.400,00 TL’nin iadesi talebi ile davayı açmış, 25.09.2014 tarihli celsede; “biz fiyat farkını talep ediyoruz, bilirkişi raporunda bu bedel 7.350,00 TL'dir, davamızı bu şekilde belirliyoruz, davamızın kabulüne karar verilsin..” şeklinde beyanda bulunarak taleplerini belirlemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 176/1. maddesine (HUMK' un 83. maddesi) göre, "taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." Davacının beyanı bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragattir. Doktrinde buna talep sonucunun daraltılması da denilmektedir. Davacının talep sonucunu azaltması davayı genişletme ya da değiştirme sayılmaz....

                UYAP Entegrasyonu