Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/59 ESAS, 2018/819 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat; birleşen davada ise, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2....

    Bir sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde edimini yerine getiren sözleşme akidi diğer taraftan edimin aynen yerine getirilmesi veya sözleşme uyarınca yerine getirdiği edimin geri verilmesi yahut uğradığı zararların tazmini isteminde bulunabilir. Sözleşme uyarınca ödenen semenin iadesi isteminde taraf aksi kararlaştırılmadığı sürece temerrüt tarihinden itibaren faiz isteyebilir. Somut olayda, davacı istemlerinin dayanağı ... 26. Noterliği’nde 23.06.2006 günü resen düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Adli Tıp Kurumu’nun 22.12.2010 günlü raporunda, anılan sözleşme ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcı davalı ...’un sözleşmenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmesi veya bu sözleşme uyarınca ödediği bedelin iadesi için davalıya dava öncesinde bir ihtarda bulunmamıştır....

      Mahkemece, dava konusu ürünlerin arzu edilen faydayı sağlamayacağı gerekçesi ile bedel iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ne var ki, dosya içinde mevcut12/2/2014 tarihli bilirkişi raporunda, mevcut ayıpların düşük bir maliyetle giderilmesinin mümkün olduğu bu noktada toplam bedel üzerinden 3630,00 TL bedel indirimi yapılabileceği belirtilmiştir. Öyleyse, Davalının kusurları giderme çabaları, davacının ise ürünleri teşhir ürünü olduğunu bilerek satın alması karşısında artık davacının seçimlik haklardan yalnızca bedel indirimi isteyebileceği dikkate alınmalıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek bedelin tamamının iadesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 3-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2018 NUMARASI : 2018/172 ESAS, 2018/757 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29/05/2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...

          Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

          a yönelik davanın kabulüne, 4136 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan 682 m²'nin iptali ile 200 m²'sinin davacı ... adına, 482 m²'sinin davalı ... adına olacak şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı yolla satın alınması nedenine dayalı iptal ve tescil, olmadığı takdirde, temliken tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar, davalı ...'ın 1997 tarihli harici satış senedindeki imzanın kendisine ait olduğunu belirtip aralarındaki harici satış sözleşmesini inkar etmemesi , sözleşmede bahse konu paranın kendisine ödenmediğine ilişkin iddiasını da her hangi bir delille ispat edememesi hususları gözönüne alınarak sözleşmenin tarafı olan davalı ...'ın sözleşmenin harici sözleşme olması nedeniyle geçersizliğine ilişkin beyanının hakkın kötüye kullanılması kuralının ihlali olacağı gerekçesi ile davalı ...'...

            -TL bedel yönünden davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacak belirli ve likit olduğundan asıl alacak olan 15.000,00.-TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin ön sipariş formu olduğunu, Yargıtay kararlarına göre satımı kararlaştırılan araç trafiğe tescilli olmadığından satımına dair sözleşmenin resmi şekilde yapılmasının beklenemeyeceğini, trafiğe kayıtlı olmayan araca ilişkin yapılan sözleşmenin taşınır devrini içerdiğinden şekil şartına tabi olmadığını, davalının, satışın iptali nedeniyle bir çok operasyonel zarara katlanmak zorunda kaldığını, bağlanma parasının iade edilemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu