Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan sözleşme ve ek protokol kapsamında davacının davalıya ödemesi gereken ücretlerin ödemesini aksattığı, sözleşmenin 16. maddesine göre mali acz içerisinde bulunulması halinde davalıya fesih hakkı tanındığı, yine sözleşmenin 17/a maddesinde yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde herhangi bir protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşmenin feshedileceğinin hüküm altına alındığı, fakat davalı tarafından sözleşmenin 17/c maddesine göre feshedildiği, bu durumda sözleşmenin süreye uyulmadan fesih edildiğinin kabulü gerektiği, ancak davacının ticari defterlerini sunmadığı ve zararını ispat edemediği ayrıca teminat mektubunun iadesi ile ilgili sözleşmenin 10.2 maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Mahkemece toplanan delillere göre; davacının talebinin 18.09.2010 tarihli sözleşmenin 15/b maddesine dayandığı, sözleşmenin 14. maddesinde davacının feshi ile ilgili düzenleme yapıldığı, 15. maddesinin a ve b bendinin 14. madde ile bağlantılı olduğu, davacının dayandığı 15/b maddesinin sözleşmenin 14. maddesi uyarınca davacının sözleşmeyi feshi halinde istenebilecek taleplere ilişkin olduğu sözleşmenin 15/b maddesindeki zarar ve satış kârı talebinin koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı bayi tarafından bayilik sözleşmesinin fesh edilmesi nedeniyle davacının kâr kaybı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır....

      Davacı ile davalı arasında 1.11.2005 tarihinde imzalanan sözleşmenin 3 yıl süreli olduğu, aylık 750 TL. Ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve davalının 20.7.2006 tarihli yazı ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin feshedildiği 2006 temmuz ayından sözleşmenin sona ereceği 1.11.2008 tarihine kadar olan bakiye 28 aylık ücrete karar verilmiştir. Ancak ücret alacağının belirlenirken B.K 325 maddesinin de gözardı edilmemesi gerekir. Yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin, 2013/5882- 2013/16098 süresi dolmadan davalı tarafından feshedildiği açıktır....

        Her ne kadar takip dayanağı sözleşmenin 4. maddesinde bu sözleşmenin 18/06/2014 tarihli sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilmişse de anılan maddede bu sözleşmenin bağımsız bir sözleşme olarak kullanılabileceği hüküm altına alınmış ve takip dayanağı sözleşmenin 3. maddesinde LMSA yani davacının Londra ve İstanbul Mahkemelerine başvurma hakkının kısıtlanmadığı hükmüne yer verilmiştir. 15/09/2014 tarihli borç ödeme sözleşmesinde tahkim şartı yer almamaktadır. Mahkemece, takip dayanağı sözleşme yerine takibe konu edilmeyen 18/06/2014 tarihli sözleşmeye göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekili diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı firma ile 2002 yılı başından bu yana birer yıllık dönemler için geçerli olmak üzere bayilik sözleşmesi imzalandığını, en son 11.2.2004 tarihli sözleşme ile bir yıl daha dağıtım işinin devamı hususunda anlaşma sağlandığını, sözleşmenin devamı süresince müvekkilinin sözleşme yükümlerini yerine getirdiği halde davalı yanca 23.6.2004 tarihli faks metni ile 28.6.2004 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin fesih süresi (md.18) 30 gün olarak belirlendiği halde sebep gösterilmeden tek yanlı olarak süre şartına uyulmadan, haklı neden olmadan sözleşmenin feshedildiğini , bu suretle zarara uğranılmasına sebep olduğunu belirterek fazlaya dair hak saklı kalmak kaydıyla toplam 5.500.000.000TL. tazminatın faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmenin 14....

            Davalı, davacı tarafın iddialarının hukuki dayanağı olmadığını, kurumun uyguladığı fesih işleminin sözleşmenin 6.3.2 maddesine uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece,raporların haklı nedenle eczanede bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı kurumun sözleşmenin 3 ay süre ile feshine ilişkin kararının İPTALİNE karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3.2. hükmü ile davalı kurum mensuplarına ilişkin eczanede onun üzerinde ... karnesi veya ... raporu (aslı ve fotokobi) bulunduğunun tespiti halinde sözleşmenin fesh edileceği ve 3 ay süreyle sözleşme yapılmayacağı hüküm altına alınmış olup bu hüküm sözleşmenin taraflarını bağlar....

              CEVAP: Davalı vekili; tarafların 30.10.2007 tarihinde bir araya gelerek 31.12.2010 tarihinde sona erecek 3 yıl süreli bir sözleşme akdettiklerini,sözleşmenin süresi sonunda sona erdiğini, sona eren bir sözleşmenin yeniden feshinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bu tarihten sonra davacıya ürün satmayı da fiilen sona erdirdiğini, davacıya sona eren sözleşmenin yenileneceğine dair söz veya taahhüt verilmediğini, müvekkilinin 14.01.2011 tarihli ihtarname ile de sözleşmenin sona erdiğini ve sözleşmenin yenilendiği anlamına gelmemek kaydıyla 2011 yıl sonuna kadar iskontolu münferit ürün satın alma ve satma hakkı tanındığını bildirdiğini, ancak davacının satın aldığı ürün bedellerini de ödemediğini,2010 yılı hedef mutabakatının ise davacıya verilecek yıllık ciro prim taahhüt koşullarına ilişkin olup, takip eden dönemle hiçbir ilgisinin olmadığını,culpa in conrahendo ilkesinin uygulama yerinin bulunmadığını, davacının sözleşmenin aynı şartlarda devam ettiği ve edeceği inancına kapıldıklarına...

                şartlarla devam ettiğinin kabulü gerektiği, ilk yapılan sözleşmenin sona erip maillerle devam ettiği iddası ile bu deliller kapsamında itibar edilmemiş, Sözleşmenin 01/03/2006 tarihli sözleşmenin fesh edildiği tarihe kadar yürürlükte olduğu, sözleşmenin "Tabi Olunan Hukuk ve Yargı Yetkisi" başlıklı 8....

                  Noterliğinin 29.03.2021 ve 10.05.2021 tarihli ihtarnameleri ile sözleşme hükümlerine uyulmasının ihtar edildiğini, davacının 31.03.2021 ve 10.05.2021 tarihli ihtarları ile sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğini beyan ettiğini, davacının, sözleşmenin 15.8. maddesinde sözleşmenin herhangi bir nedenle feshedilmesi veya sözleşmenin süresinin sona ermesi halinde hizmetin başka bir firma veya bizzat müvekkili tarafından sağlanmasına imkan vermek amacıyla 6 (altı) ay süreyle sözleşmede belirtilen fiyat ve şartlarda hizmet sağlamaya devam edeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile 6 ay süre ile daha taraflarından hizmet alınmaya devam edileceğinin, aksi halde sözleşmenin 15.1. maddesinin işletilmek zorunda kalınacağının ve teminat mektubunun paraya çevrileceğinin bildirildiğini, sözleşmenin 15.1 maddesi gereğince, davacının iş bu sözleşme kapsamında belirtilen yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde, müvekkilinin bir...

                    Davacı tarafça yanlar arasındaki sözleşmenin 14.2....

                      UYAP Entegrasyonu