şirket uhdesinde olduğu anlaşıldığından her iki çek yaprağının iadesi için davanın açılma zaruretinin doğduğunu, toplam 54.000 TL bedelli çeklerin davalı şirketten istirdatına, tarafının hamil olduğunun tespitine, çeklerin tarafına teslimini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
Limited Şirketi yönünden açılan davanın Tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmesinde; Dava, ayıplı satıma dayalı sözleşmeden dönme bedel iadesi ,tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK'nun 219. Maddesinde; Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olduğunu ve satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun 227. Maddesinde; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3....
Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ... Servis ve Tic. A.Ş. yönünden reddine, ... Otomotiv Paz. ve Tic. A.Ş. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş.'nin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulü ile davaya konu Jaguar XE Sedan 2.0 D model aracın davalı ... Otosan Paz. Tic. A.Ş.'ye iadesi ile 232.038,00 TL araç bedelinin davalı ... Oto Servis ve Tic. A.Ş.'den alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine, ... Otomotiv Pazarlama ve Tic. A.Ş.'ye yöneltilen davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... Oto Servis ve Tic....
Yine taraflar arasında 16.01.2009 tarihli ve "06.08.2008 tarihli Satış Sözleşmesine İLAVE" başlıklı belgenin imzalandığı, anılan belgenin 2. maddesinde ise " Sözleşmenin IV ana maddesinin 7. bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: "taraflar her türlü yükümlülüklerini yerine getirdiği, yasa ve sözleşmeden doğan prosedürlerin hepsi tamamlandığı halde taraflardan herhangi biri sözleşmeden vazgeçer ise veya sorumluluklarını yerine getirmez ise sözleşmeden vazgeçen taraf diğer tarafa o tarihe kadar ödenilmiş meblağın %15 i kadar ceza ödeyecektir. Eğer alıcı vazeçtiyse satıcı %15 cezayı kestikten sonra bakiye miktarı 90 gün içinde alıcıya iade edecektir." düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmazların satışının kanun gereği resmi şekle tabi olduğu bu şekle uyulmadan yapılan sözleşmelerin geçersiz sayılacağı tartışmasızdır. Geçersiz sözleşme gereğince, taraflar aldıklarını iade etmek yükümlülüğündedir....
Mahkemece, davacının yemek ve yatak odası takımları için ücretsiz tamir hakkını kullandığı, sonradan tercihini değiştiremeyeceği ve oturma grubunun alınmasından 3 yıl sonra bedel iadesi talep edilmesinin hakkaniyet ile dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle 2013/11130-25550 davanın reddine karar verilmiştir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 4 maddesinin 2. fıkrası “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmeden caydığını belirtmek suretiyle yapılan ödemelerin iadesi ile ödenmeyen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş; davalı, davacının üyeliğinden kaynaklanan 2012 yılı kullanım hakkını kiraladığını ve bu kiralama bedeli olan 800 Euro’nun davacıya imzası karşılığında nakden ödendiğini, artık davacının sözleşmeden caymasının iyiniyet kaideleri ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiş; mahkeme ise, satın alınan tatil hakkının tecrübe- muayene edilmemiş olması nedeniyle cayma hakkının olduğunu benimsemiş ve davalının devre tatil hakkının davacı tarafından kiralandığı yönündeki iddiasına, 10 yıl süreli sözleşmede toplam bedelin 3500 Euro olması, yıllık bedelin ise 350 Euroya eşit olacağı dikkate alındığında devre tatil hakkını her yıl kiraya verecek olan tüketicinin 10 yılda 8000 Euro elde edeceği, 3500 Euro sözleşme bedeli düşüldüğünde 4500 Euro net...
Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sağ arka kapısındaki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.000,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 10/05/2017 tarihli perakende satış sözleşemesine ilişkisi bulunduğu, sözleşme bedelinin 12.000,00 TL olduğu, davacı tarafından 9.000,00 TL ödeme yapıldığı, ürünlerin 28/10/2017 tarihinde teslim alındığı, ancak yatak odası ve koltuk takımının ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme talebiyle eldeki davayı davalı üreticiye karşı açtığı anlaşılmaktadır....
ödenen satım bedelinin iadesi talep edilmekle sözleşmeden dönme iradesinin davalıya usulüne uygun şekilde yöneltildiği, bu sebeple taraflar arasındaki sözleşmenin davacının geçerli dönme beyanı ile sona erdiği, davacının satım bedelinin iadesi alacağını da ispatladığı, dava konusu alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, ilk derece mahkemesince cezai şartın da tahsiline karar verilmesi gerektiğini beyanla cezai şart talebinin reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmekte ise de, davacının sözleşme gereği davalıya ödediği ayni ve nakdi avansların iadesi talebinde bulunarak sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ifaya ekli cezai şart olduğu,Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/02/2024 tarihli ... Esas- ... Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ifaya ekli cezai şartın sözleşme ayakta iken istenebileceği, davacının sözleşmeden dönmüş olması nedeniyle ifaya ekli cezai şart talebinde bulunamayacağı anlaşılmakta davacının bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....