, müvekkilinin sürecin uzamasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, söz konusu hizmet işi için verilen kesin teminat mektubunun iadesi için müvekkililce tüm evraklar eksiksiz sunulduğunu ve antakya sosyal güvenlik merkezinde bulunan dosya içerisinde ilişiksizlik belgesi bulunduğunu, geçici kabul yapılarak müvekkiline ödeme yapıldığını hatta dosyanın tamamlandığını ve sgk kayıtlarında ize düşmüş olduğu tespit edildiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmiş olup halihazırda davalı firmadan 5.000 usd alacağı bulunduğunu, yapılan sözleşmeden kaynaklı olarak garanti süresi sona ermiş ve teminat hükümsüz kaldığını, davamızın kabulü ile teminat mektubunun müvekkilimize iadesini, teminat mektubunun paraya dönüştürülmesinin engellenmesi amacıyla işbu dava süresince ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/416 Esas KARAR NO : 2021/547 DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----- faaliyetleriyle iştigal ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerin icrası için davalı yüklenici ile 01/05/2016 tarihilinde yüklenici sözleşmesi imzaladığını, ancak davalının yüklenici sözleşmesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak tam ve gereği gibi bir hizmet sağlayamadığını, bazı sahalarda hiç hizmet vermediğini, ancak ifa edilmeyen hizmetlere karşılık fatura kesildiğini, bu faturalara karşı icra takipleri başlatıldığını, sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya sehven avans ödemesi yapıldığını, sehven ödemenin iadesi istendiğinde davalının iadeyi yapmadığını belirterek, sehven...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/416 Esas KARAR NO : 2021/547 DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----- faaliyetleriyle iştigal ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerin icrası için davalı yüklenici ile 01/05/2016 tarihilinde yüklenici sözleşmesi imzaladığını, ancak davalının yüklenici sözleşmesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak tam ve gereği gibi bir hizmet sağlayamadığını, bazı sahalarda hiç hizmet vermediğini, ancak ifa edilmeyen hizmetlere karşılık fatura kesildiğini, bu faturalara karşı icra takipleri başlatıldığını, sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya sehven avans ödemesi yapıldığını, sehven ödemenin iadesi istendiğinde davalının iadeyi yapmadığını belirterek, sehven...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/416 Esas KARAR NO : 2021/547 DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----- faaliyetleriyle iştigal ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerin icrası için davalı yüklenici ile 01/05/2016 tarihilinde yüklenici sözleşmesi imzaladığını, ancak davalının yüklenici sözleşmesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak tam ve gereği gibi bir hizmet sağlayamadığını, bazı sahalarda hiç hizmet vermediğini, ancak ifa edilmeyen hizmetlere karşılık fatura kesildiğini, bu faturalara karşı icra takipleri başlatıldığını, sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya sehven avans ödemesi yapıldığını, sehven ödemenin iadesi istendiğinde davalının iadeyi yapmadığını belirterek, sehven...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/416 Esas KARAR NO : 2021/547 DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ----- faaliyetleriyle iştigal ettiğini, müvekkilinin faaliyetlerin icrası için davalı yüklenici ile 01/05/2016 tarihilinde yüklenici sözleşmesi imzaladığını, ancak davalının yüklenici sözleşmesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak tam ve gereği gibi bir hizmet sağlayamadığını, bazı sahalarda hiç hizmet vermediğini, ancak ifa edilmeyen hizmetlere karşılık fatura kesildiğini, bu faturalara karşı icra takipleri başlatıldığını, sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya sehven avans ödemesi yapıldığını, sehven ödemenin iadesi istendiğinde davalının iadeyi yapmadığını belirterek, sehven...
sistemindeki ayıplar nedeniyle sözleşmeden dönerek ödemiş oldukları iş bedelinin iadesini ve ayıpların ilk olarak ortaya çıktığı 23.03.2005 tarihiyle delil tespiti talep ettikleri 21.04.2006 tarihi arasındaki 384 günlük süre zarfında sistem arızası sebebiyle 14 istasyonda üçer vardiya şeklinde çalıştırmak zorunda kaldıkları işçilere ödedikleri ücretten oluşan 346.752,00 TL zararlarının tazminini talep etmiştir....
Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Somut olayımızda davacı TBK nın 227/1 maddesindeki sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmıştır. Dosyada bulunan d.iş raporunda davaya konu makinenin gizli ayıplı olduğu, yine mahkemece hükme esas alınan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda da makinenin gizli ayıplı olduğunun ortaya konulduğu, her iki raporun birbirini teyit eder nitelikte olduğu dolayısıyla ilk derece mahkemesince makinenin ayıplı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak ilk derece mahkemesince; kabul edilen alacağa tespit dosyasındaki tebliğ tarihi olan 01/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesi ve makinenin davalıya iadesi yönünde hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Şöyle ki; davacı sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığından birlikte ifa kuralı gereği, sözleşme bedeli iade edilecekse karşılığında makinenin de davalıya iadesi gerekecektir....
Noterliği'nin 16/09/2019 tarih 25685 yevmiye numara ile ihtarname gönderdiğini ve cevap alınmadığını beyanla taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçersizliğini, sözleşmenin geçerli kabulü edilmesi halinde sözleşmeden cayma hakkının kabulünü, cayma hakkının oluşmadığı halde ise ölümle ortaya çıkan ödeme imkansızlığı nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünün kabulü ile davacıdan alınan 20.000,00 TL nin ihtarnamenin tebliğ edildiği 23/09/2019 tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan hata ve arızalar nedeniyle sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; bilirkişi heyetince yapılan test sürüşü sonucu aracın direksiyonunun ani sağ ve sol yönlere çevrilmesi esnasında ortaya çıkan bir tıkırtı sesi ile 1. vitesle kalkış esnasında duyulan ince bir ses dışında sürüş konforunu yok edecek bir bulguya rastlanmadığı, kozmetik olarak tespiti yapılan kusurların kullanıma bağlı kusurlar olduğu tespitinin yapılmış olması karşısında araç için ödenmiş olan bedelin iadesinin gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. Hem 4077 sayılı Yasa hem de 6502 sayılı Yasa, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik haklarını düzenleyen hükümlere sahiptir....