ve netleştiremediğini, üründeki aynanın da 2. el olduğunu, son olarak davalı yana yapılan arıza bildirimi üzerine davalının talimatı ile üründen sökülüp gönderilen parçanın halen onarımının yapılarak müvekkiline gönderilmediğini, cihazın ayıpları gizlenmiş olarak olarak kendilerine teslim edildiğini ve bugüne kadar ayıpları nedeniyle bir türlü kullanılamadığını, sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ürün bedelinin iadesini istediklerini ve ürün için davalının tavsiyesi üzerine alınan TV nin de ayıplı mal nedeniyle yapmış olduğu masraflar kapsamında ödenmesini talep ettiklerini, bunun yanında müvekkilinin ürünü kullanamadığı için hastaları nezdinde itibarının zedelendiğini, ürünün kurulumu ve tamiri sürecinde davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmelerde müvekkilinin ve eşinin davalıların hakaretleri ile karşılaştığını beyanla sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak zararının giderilmesini ve de 35.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı.Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının feshe yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden dönme ile sözleşmenin ifasını isteme anlamına gelen projesine uygun hale getirme masrafları birbirleriyle çelişen iki zıt istemdir. Mahkemece, sözleşmeden dönülmesine karar verildiği halde, ayrıca projeye uygun hale getirme masraflarına hükmolunması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; tazminat isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....
Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına göre uyuşmazlığın, sözleşmeden dönme ve tazminat istemine ilişkin olduğuna göre , temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 08/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı- karşı davacı yüklenici tarafından, işin ayıplı yapılmasında iş sahibinin süresinde ödeme yapmaması ve bu nedenle var olan malzeme ile işlerin yürütüldüğü savunulmuş ise de bu yönde iş sahibini uyardığını ve temerrüde düşürdüğünü, iş sahibinin talimatı nedeniyle işin var olan malzeme ile yapılmaya çalışıldığını iddia ve ispat edememiştir. TBK'nın 475. maddesine göre Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme ve tazminat isteme hakkı bulunduğundan ve sözleşmeden dönme halinde taraflar ifa yükümlülüğünden kurtulacaklarından, yüklenicinin bakiye iş bedelini talep etmesine olanak yok ise de talep halinde ve varsa şartları dahilinde yaptığı imalatın bedelini talep edebilir. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalı -karşı davacının istinaf sebepleri yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın, sözleşmeden dönme ve bedel iadesine yönelik talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12...
Bu süre bitiminde fesh edilmezse, takiben bir sonraki yıl için yenilenmiş sayılır." şeklinde ve 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. Sözleşmelerin 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklindeki hüküm dönme cezası mahiyetindedir. Öncelikle fesih, - cayma - dönme hukuki kavramları üzerinde durulup, eldeki davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin, tarafların beyan ve işlemlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dönme cezası (peine résolutoire, dédit consensuel / Wandelpön), belirli bir "ceza" bedelinin ödenmesine bağlı olarak sözleşmeden dönme hakkı sağlayan bir sözleşme (yan) kaydıdır....