Tüketici bu haklardan birisini kullanmakla seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü satıcı kayıtsız şartsız bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim ... bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine geçmektedir. (Tüketici hukuku, Prof Dr. İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ......
üçüncü asansörün kullanılır durumda olduğunun bildirildiğini, bu hususların basit ve düşük bedel karşılığı onarımla giderilebilecek nitelikte olduğunu, davacının kendisinin sunduğu bilirkişi raporu mahkemece esas alınması halinde dahi davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağını, mahkemece TBK'nın 475/son maddesinin irdelenmediğini, asansörlerin taşınmaza monte edildiğini, sökülüp kaldırılmasının aşırı zarara nedene olacağını, bu nedenle dönme hakkını kullanamayacağını, 475/son maddesinde "eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz." hükmü düzenlendiğini, asansörlerin yerinden sökülüp çıkartılmasının, asansörlerin o sözleşmeye münhasır, özel olarak yapıldığından asansörleri hurda haline getirdiğini, asansörlerin sökülüp kaldırılmasının da uzman teknisyen ve makine mühendisleri gözetiminde ancak yapılabildiğini ve sökümün çok zor olduğunu, bilirkişi raporlarının hükme esas alınacak...
Bilirkişilerin --------- tarihli raporunda; Davacının, satılan cihazın ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini talep etme hakkını haiz olduğunu, sözleşmeden dönülmüş olması sebebiyle davacının elindeki cihazı iade etmesini, davalının ise aldığı bedelleri iade etmesi gerektiği; henüz ifa edilmeyen edimlerin ifasına yer olmadığını, davacının incelenen ---- ticari defterlerinin İşletme defteri olması nedeniyle davacının taraflar arasındaki ---- tutarındaki sözleşme çerçevesinde davalıya --- ödemede bulunduğu, ---------adet senedi ödemediğini, davacının işletme defterinde davaya konu cihazın ayıplı olması ve onarılamaması nedeniyle Müşterilerine hizmet vermek için üçüncü kişilerden kiraladığı cihazlar için şirketlere toplam-----ödemede bulunduğunun görüldüğünü tespit etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından dolayı, sözleşmeden dönme ile istirdat, menfi tespit ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....
Davacının peşin ödediği kira bedellerinin geri verilmesini istemekle B.K.nun 106. madddesindeki seçimlik hakkını (yetkisini) sözleşmeden dönme yolunda kullandığının kabulü gerekir. Davacı kiracı sözleşmeden dönmekle, bu sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmıştır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardandır. Gerçekten bu yetkinin kullanılması var olan bir hukuksal ilişkiyi ortadan kaldırır. Dönme ile sona eren sözleşme ilişkisi artık sonuç doğurmayacağı gibi önceden doğmuş borçlarda son bulacağından yanların bozmadan önce birbirlerine verdikleri şeyler var ise bunların karşılıklı olarak geri verilmesi gerekir. Açıklanan bu nedenle davacı kiracı döndüğü kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiralayana tüm verdiklerini geri istemekle haklıdır. Durum böyle olduğu halde yukarıda yazılı hukuki esaslara aykırı olarak henüz kesinleşmeyen ve infaz da edilmeyen ......
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; Davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme (ödediği bedelin iadesi) talebi ya da değişim veya bedel indirimi istemi bulunmadığından 4077 sayılı Yasa'nın .... maddesi ve TBK'nın 227. maddesi uyarınca villanın projeye uygun hale getirilip getirilmeyeceğinin ve bunun dava tarihi itibariyle maliyetini belirlemek ayrıca değişiklik yapıldığı ve projeye uygun hale getirildiğinde villanın değer kaybının ne olduğunu belirlemek, yapılan masraflarla ilgili olarak da değerlendirme yapmak ve HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca oluşturulacak bilirkişi raporuna itirazlar bulunursa itirazları karşılayacak ek rapor almak ve sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalı, cezai şarta ilişkin istemin ise cezanın niteliği itibariyle dönme cezası olduğundan reddine karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı .....'...
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. " hükmü düzenlenmiştir....
olarak akdedilmeyen bu sözleşmenin geçersizliği durumunda davalı taraf sebepsiz zenginleşme dolayısıyla müvekkili tarafından kendisine ödenen bedeli geri vermekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği durumda ise, müvekkilinin dönme hakkı söz konusu olacağını, müvekkilinin sözleşmenin imzalanarak yürürlüğe girdiği tarih olan 03.09.2019 tarihinden sonra müvekkilinin son ödemesini yaptığı 25.02.2020 tarihinden kısa bir süre sonra sözleşmeden dönme talebini davalı tarafa ilettiğini, müvekkilinin yirmidört aya kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, müvekkilinin 17.900,00 TL ödeme yaptığını ve yaptığı ödemeleri gerek şubeye giderek gerekse müşteri temsilcisi ile telefon ile konuşarak/mesajlaşarak talep ettiğini, Tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculukta anlaşılamayarak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini belirterek; davanın kabulüne, müvekkilinin TKHK m.45 uyarınca sözleşmeden dönmesi...
Taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1 maddesinde yer alan "Alıcı, satıcının kusuru olmaksızın makine teslim tarihine kadar, sözleşmeden tek taraflı vazgeçti takdirde satıcıya 300.000 TL tazminat ödeyecektir" sözleşmedeki bu hüküm T.B.K.' da düzenlenen cezai şart türlerinden "Dönme Cezasına" ilişkindir. ( ifayı engelleyen cezai şart) İlgili hükme göre " Borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır."Dönme cezası borçluya cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilme veya sözleşmeyi feshedilme hakkı tanımaktadır. Bu sebeple alacaklı dönme cezası haricinde asıl edimin ifası talebinde bulunamaz. Dönme cezası talep eden kişinin kendi kusuru ile sözleşmeden dönmeye sebep olmaması gerekmektedir. Bununla birlikte diğer tarafın sözleşme dönme konusunda kusurlu veya haksız olması gerekmektedir. Yargıtay kararları da bu yöndedir....
Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır....
Noterliğinin 25/11/2019 tarih 37679 yevmiye sayılı ihtarnamesinin tanzim edildiğini ve davacı yan ile akdedilen sözleşmeden dönme talebinin kabul edilerek davacının ödemiş olduğu 75.500,00- TL'nin bildirilecek banka hesabına iade edileceğinin bildirildiğini, davacının ödemiş olduğu tüm miktarın hukuki süreler içerisinde iade edildiğini, bu nedenlerle davacı yanın ikame edilen dava konusu sözleşmeden işbu dava açılmadan önce döndüğü ve işbu dönme bildiriminin de müvekkile tebliğ edilmekle sonuç doğurduğu ve dava konusu dönme işlemi sonrasında yasanın ve taraflar arasındaki mün'akid sözleşmenin gerektirdiği şekilde bedeli iadesi yapıldığı değerlendirilerek huzurdaki davanın açıldığı tarih itibariyle konusuz ve hukuki yarardan ari olduğunun tespiti ile davacı yanın dönem ile ilgili terditli taleplerinin reddini, davacı yanın dava açılmadan önce gönderilmiş olduğu dönme bildirimi ile bağlı olmasından hareketle geçersizlik talep etmesinin MK 2'ye aykırı olması sebebiyle kabul edilemeyeceğinin...