Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bilirkişilerin sözleşmeden dönme hakkının kullanılabileceği ve yeni bir sistemin kurulabileceği sürenin 3,5 ay olacağı değerlenmesine göre hesaplanan 90.074,00 TL tazminatın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04.01.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 92.724,80 TL iş bedelinin ise “cihaz ve eklerin iade tarihinden itibaren” işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 2001 yılından beri ticari ilişki bulunduğu, davacının, dava konusu cihazdan önce Ericson marka santrali satın aldığı, sözkonusu santral ile davalıdan satın alınan cihazın birlikte çalışmasının gerekli olduğu ve davacının cihazı özel kullanım amacı ile aldığı, ancak cihazın somut olaydaki özel kullanım amacına uygun nitelikte olmadığı, davalının, taraflar arasında uzun yıllardır aynı konuda devam eden ticari ilişki gereğince, davacıya sattığı cihazın davacının özel kullanım amacını karşılamayacağını bilebilecek durumda olduğu ve davacıyı bu konuda uyarmış olması gerektiği, malın özel kullanım amacına uygun olmaması halinde ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, davacı 21.07.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüğünden satış bedelinin iadesinin gerektiği, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanması nedeniyle ikame bedeli talep edemeyeceği, davacının reklam ve tanıtım giderine ilişkin, ciro...

      Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez....

        Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ve takip başlatmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Mahkemece, davacının dava konusu takibe konu ettiği alacağın, sözleşmeden dönme nedeniyle verilen bedelin iadesine ilişkin olduğu, dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığı, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğunun kabul edilemeyeceği, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89. maddesinin somut olayda uygulanma olanağının bulunmadığına karar verilmiş olup davacı sözleşmeden dönme talebi TBK 138. Maddesine dayandığı anlaşılmıştır. TBK 138. TBK’nın 138. maddesi ile getirilen "Aşırı ifa güçlüğü" başlıklı yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen bir düzenlemedir....

          maddesi gereğince satın alınan ürünleri geri vermeye hazır olup sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve ödenen 140.000 TL nin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir. 23. Seçimlik ve ifaya eklenen ceza koşulu, borçlunun borcunu ihlâl etmesine karşı alacaklıya bir talep hakkı sağlarken, dönme cezası borcun ihlali koşulu aranmaksızın, belirli bir meblağı ödemek suretiyle borçluya sözleşmeyi sona erdirme imkânı verir. Borçlu, borca aykırı davranışı bulunmasa bile, ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeyi ortadan kaldırabilir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi olarak kullandığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir. 23. Seçimlik ve ifaya eklenen ceza koşulu, borçlunun borcunu ihlal etmesine karşı alacaklıya bir talep hakkı sağlarken, dönme cezası borcun ihlali koşulu aranmaksızın, belirli bir meblağı ödemek suretiyle borçluya sözleşmeyi sona erdirme imkânı verir. Borçlu, borca aykırı davranışı bulunmasa bile, ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeyi ortadan kaldırabilir....

                  Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir. Seçimlik ve ifaya eklenen ceza koşulu, borçlunun borcunu ihlâl etmesine karşı alacaklıya bir talep hakkı sağlarken, dönme cezası borcun ihlâli koşulu aranmaksızın, belirli bir meblağı ödemek suretiyle borçluya sözleşmeyi sona erdirme imkânı verir. Borçlu, borca aykırı davranışı bulunmasa bile, ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeyi ortadan kaldırabilir....

                    Eser sözleşmeleri yönünden ise (tapu devrini içeren sözleşmeler hariç) mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme her zaman mümkündür. Dosyadaki delil ve belgeler, bilirkişi raporları, defter kayıtları ve sözleşme hükümlerine göre davacı yüklenicinin peşin ödenen ve ihtilaf konusu olmayan iş bedelinden davalı yanca süresi içerisinde bitirilmeyip eksik bırakılan işlerden dolayı alacaklı olup, alacağın muaccel olduğu ve ihtara rağmen davalı taşeron tarafından ödenmediğinden davalının temerrüde düştüğü ve davacının TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklardan “sözleşmeden dönme” hakkını kullandığı, dosya kapsamına göre davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme-fesih halinde davacı yüklenici ispat ettiği ölçüde eksik iş bedelini davalı taşerondan talep etme hakkına sahiptir. Kaldı ki sözleşmenin 15....

                      UYAP Entegrasyonu