Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 6. maddesiyle taşınmazın otel konseptinde kullanılarak kira getirisi sağlama yönünde davalının taahhüt ve yükümlülük altına girdiği ve bu taahhüt uyarınca yüksek gelir elde edeceği beklentisiyle davacının sözleşmenin tarafı haline geldiği ancak 28.07.2016 tarihli yapı kullanım izin belgesinde taşınmazın konut olarak kullanımına izin verildiği, davalının vasıf değişikliği yönündeki idari başvurularının da reddedildiği, bu haliyle davacının hukuki ayıplı hale gelen sözleşmeden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227/1 inci maddesi uyarınca dönme seçimlik hakkını kullandığı, sözleşmeden dönülmesi halinin satılanı geri verme edimini de içerdiği, davacının sözleşmeden döndüğünün kabulüne rağmen sehven sözleşmenin feshi ifadesinin kullanılması, davacı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalıya döndürülmesine...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili;görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu,uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak iş bu raporun hükme esas alındığını, iç mimar bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, davacının iddia ettiği ayıbın gizli ayıp değil açık ayıp olduğunu, iddia edilen ayıpların tolere edilebilir mobilya üretiminin olağan ayıplarından olduğunu, teslim sonrası kötü ve hor kullanıma dair tespitin de yapılması gerektiğini savunarak;kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; ayıplı mal satışı sonucu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin,tacir sıfatını haiz olup tüketici tanımına girmediği gözetildiğinde göreve yönelik istinaf nedeni yerinde değildir....
Kat 229 bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde taraflar arasında imzalanan 09/06/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sözleşmeden dönme talepli beyanı nedeni ile müvekkilinden herhangi bir bedel cezai şart talep edilmeksizin iptalini, müvekkili tarafından davalıya ödenen 422.875,00 TL 'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle her bir ödemenin ödeme tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına talep etmiştir....
yapıldığını, yangın pompasının yangın yönetmeliğinde belirtilen ve şirketinin iş konusu ve faaliyetine göre şirketinde bulunması gereken yangın pompasına uygun olmadığının anlaşıldığı, davalıya ihtara rağmen sonuç alınamadığını, bu sebeplerle yangın pompasını iadesi ile sözleşme bedeli olan 37.500 TL'nin sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ve dava etmiştir....
Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece; dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle dava konusu ürün ile ilgili davacının seçimlik haklarında ücretsiz tamir hakkını kullanmış olduğu, seçimlik haklardan birisi kullanıldıktan sonra diğer seçimlik hakların kullanılamayacağı, dava konusu ürün açısından azami tamir süresi olan 30 günün aşıldığına ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak alınan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile ilgili olarak ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik ilgili hükmü hatalı değerlendirmek suretiyle; süre aşımının ispatı külfetinin davacıya ait bulunduğu ve davacının bunu ispata yarar belge sunmamış olduğunu ifade ettiği anlaşılmıştır....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....
TBK'nun 480.maddesinde;"Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez.Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar,taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici,hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir." TBK'nun 481. maddesinde;"Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir." Hükümleri düzenlenmiştir....
Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2018/454 ESAS-2019/459 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMEDEN DÖNME-BEDEL İADESİ KARAR : Bucak 1....
Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....