Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı davalıdan satın aldığı aracın bir süre sonra ön kaputunda boya soyulmalarının meydana geldiğini ileri sürerek, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....

    Otomotiv alanında uzman makine mühendisi ile sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, davaya konu makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı, makinenin kullanılmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığı, onarılmasının, ayıpsız misli ile iadesinin mümkün olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde/usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, bunun sonucunda davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkı ile zarar tazmini hakkının doğup doğmadığı; sözleşme bedeli olan 116.266,15 TL'nin avans faiziyle tahsili, zarar bedeli olan 5.050,00 TL'nin avans faiziyle tahsili, delil tespiti ve ihtarname masraflarının tahsili talepli alacak davası dair davadır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin...

      İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedel iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ----- tarihli sözleşme ile satın alınan uyuşmazlığa konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ne olduğu, ayıbın üretim kaynaklı olup olmadığı, gizli ayıp olup olmadığı, ayıp var ise ayıbın oluşmasında kusur dağılımının ne olduğu ile ayıp ihbarlarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davacının aracın satış bedeli ve uğradığı zararları davalılardan isteyip isteyemeyeceğine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

        Bu düzenleme ile paralel mahiyette olan bir düzenlemeye de 6098 sayılı TBK’nun 227/3. maddesinde yer verilmiş olup, buna göre, “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Hal böyle olunca, davaya konu araçta bulunan ayıbın mahiyeti, ayıbın aracın değerine oranı, değer düşüklüğünün miktarı dikkate alındığında aracın ayıpsız misli ile değişimi ya da ayıpsız değeri oranında bedel iadesi talepleri hakkaniyete ve iyi niyet kurallarına uygun görülmemiştir....

        Buna göre imâl edilen eser, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği şekilde ayıplı ise sözleşmeden dönerek eseri reddedebilir, ayıp eserin reddini gerektirmeyecek derecede ise bedelden indirim ya da onarımını isteme hakkına sahiptir. Davacı yüklenici eldeki davada ödemiş olduğu iş bedelinin iadesini istemekle sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Ancak iş sahibinin Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde sayılan seçimlik haklarından hangisini kullanabileceği alınacak bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre saptanması gerekir....

          DAVA Davacı vekili, müvekkilin davalıların satıcısı ve ithalatçısı bulunduğu Range Rover Sport 3.0 SDV 6 tipindeki 2016 model otomobili 29.04.2016 tarihinde 203.000 Euro bedelle satın aldığını, aracın öncelikle motor arızası vermesi nedeniyle servise girdiğini, daha sonrasında ise araçtan ses gelmesi nedeniyle servise müracaat ettiğini, arızanın giderildiği söylenerek aracın müvekkile teslim edildiğini, ancak tamir edildiği söylenen araçta, kullanıma başlandıktan kısa süre sonra aynı sesin devam ettiğinin tespit edildiğini ve yeniden servise götürüldüğünü, araçtaki sesin giderilmediğini, 13.01.2017 tarihinden itibaren aracın davalı Kosifler Oto Servis ve Ticaret A.Ş. şirket yerinde bulunduğunu, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimine, bu mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi ve aracın kullanılamamasından kaynaklı tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP 1....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2017/628 ESAS - 2020/294 KARAR DAVA KONUSU : BEDEL İADESİ OLMADIĞI TAKDİRDE DEĞER KAYBININ ÖDENMESİ KARAR : Antalya 3....

            ayıplı malın bedelinin müvekkiline iadesi ile hükmedilecek satış bedeline satış tarihinden itibaren satış bedeline yasal faiz yürütülmesine, bedel iadesinin mümkün olmaması halinde traktörün yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu