İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...
Malın ayıplı olması durumunda, alıcı, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep edebilir. Ayrıca, alıcı genel hükümlere göre tazminat isteyebilir. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....
Malın ayıplı olması durumunda, alıcı, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep edebilir. Ayrıca, alıcı genel hükümlere göre tazminat isteyebilir. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....
Dava, TBK'nın 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu pist alanında kullanılacak su ızgaralarının yapılması işi olan eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği ve sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığı iddiasıyla açılmış iş bedelinin iadesi talepli alacak ve iş bedeli olarak verilen çeke ilişkin İİK'nın 72. maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır. HMK'nın 33. maddesine göre hakim Türk hukukunu resen uygular. Bu nedenle mahkemece; tarafların gösterdiği hukuki sebep ile bağlı olmaksızın somut uyuşmazlığa uygun olan hukuki müessese ve ilgili kanun hükümleri belirlenerek uyuşmazlığın doğru hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Bu açık düzenleme karşısında tarafların, iddia ve savunmalarının dayanağı olarak farklı bir yasa kuralına dayanmış olmaları tarafların lehine veya aleyhine sonuç doğurmaz ve bu konuda usuli kazanılmış hak doğduğundan da söz edilemez....
K. ile bedel iadesine karar verildiğini ve davalı firma bedel ödemeden 02.05.2013 tarihinde beri faydalandığını, mevcut makineler yılda 1.000 saat çalışmakta olduğunu, bu makineler aylık 1.300,00 € kiralandığını, mevcut makinenin 1290 saat çalışmış olduğunu belirterek; fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, öncelikle her ne kadar Mahkemece bedel iadesine karar verilmiş ve bedel iadesi gerçekleştirilmiş ise de davalı Büyükeker firmasının bahse konu iş makinasını olağandışı kullanması dolayısıyla oluşan hasarlar sebebiyle teslim yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğinden bahse konu iş makinasının bedeli olan 24.780 Euro'nun ödeme tarihi olan 22.10.2018 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, mahkeme aksi kanaatte ise, 24.000 Euro tutarında kira bedelinin ve 12.000 Euro tutarında tamir bedelinin 02.05.2013 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı yana tahmiline karar...
ve hukuki yaran olmadığı davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının bankaya ödediği bedellerin iadesi bakımından davanın kısmen kabulü, kısmen reddedilmesi gerektiğini savunduğu görülmüştür....
Bilirkişi raporunda; davacının satın almış olduğu fırın ve çamaşır makinesi için ücretsiz onarım hakkını kullandığı, bu eşyalardaki arızaların ... kapsamında servis tarafından giderildiği, buzdolabının ise “sol yan yüzünde arkasından yaklaşık 20 cm mesafede ve tabanından yaklaşık 50 cm mesafede bir darbe izinin olduğu”, bu nedenle buzdolabının ayıplı mal kapsamına girdiği ve davacının bedel iadesi talebinin uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklanan şekline göre buzdolabında bulunan darbe izi, açık ayıptır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Noterliğinin 18.08.2020 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarname ile vaad edilen ve Satılan ürünün gerekli adette üretim yapmadığı ve gizli ayıbın üretim safhasında ( verimsizlik ) ortaya çıktığı ve sözleşmeden dönüldüğü yününde ihtar keşide edildiği, bu şekilde davacının ayıba muttaliğ olduktan sonra makul süre içeresinde ihbarda bulunduğu, davacının davalının satımda sunduğu broşürler, makine ile ilgili taahhütleri ve makinenin satımda belirtilen özellikleri taşımaması sebebiyle iradesinin fesada uğratıldığı, yanıltıldığı, satıma konu makinenin gizli ayıbının ortaya çıkması ve gerekli üretim ( Verimliliği) göstermemesi teknik bilirkişinin de tespitleri ile söz konusu makinenin mevcut haliyle çalıştırılmasının mümkün olmadığı açıkça belirlenmiş ve görüş bildirilmiş olması sebebiyle makinedeki ayıbm giderilebilecek durumda olmadığı, onarılması veya satış bedelinin indirilmesinin hak ve hakkaniyete aykırı olacağı, davacının sözleşmeden dönme hakkının kullanma şartları, davacının yapılan alım...
Uyuşmazlık, ithalatçı firmaya karşı davacı tüketicinin sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin iadesi yönündeki seçimlik hakkını kullanıp kullanamayacağı, dava konusu araçta varlığı ileri sürülen ayıpların bulunup bulunmadığı, üretimden kaynaklı ayıplar olup olmadığı, alınan bilirkişi raporlarının yeterli olup olmadığı, davacının kullandığı seçimlik hakkının edimler arasında dengesizlik yaratıp yaratmadığı, kurulan hükümde aracın iadesine yönelik hüküm tesis edilmemesinin eksiklik olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, " ... 6502 sayılı kanun kapsamında aracın satın alınması sırasında fark edilemeyen ancak kullanım sırasında ortaya çıkan arızalardan olduğu ve kullanıcı kaynaklı olmadığı bu durumunda aracın tahsis ve kullanma açısından değerini ve tüketicinin maldan beklediği faydayı azaltığı anlaşılmıştır. Dava konusu aracın 6502 sayılı kanunun 8. maddesine göre ayıplı olduğu kabul edilmiştir. Bu husus bilirkişi raporu ile de sabittir....
Ancak-----mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde davacının bedel iadesi talebinin değerlendirilmediği, ürünlerin kullanılmış olması ve yenileri ile de değiştirilmiş bulunması karşısında bedel tenzili hususunda hiçbir hesaplama yapılmadığı ve bu hususta ek rapor taleplerinin mahkemece yerine getirilmediği de anlaşılmaktadır....