ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ve kamu düzeni gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu kez davalı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....
Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Dava; ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu araçtaki ayıpların giderildiği, sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde görülmediği, ancak bu ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, kullanılmayan süre için maddi tazminat istenebileceği belirtilerek misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat ve değer kaybı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, kullanılmadığı süre için de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Maddesinin somut olaya uygulanması gerektiği, Davacı maddenin a bendi gereğince sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin iadesi seçimlik hakkını kullanmakta ise de yasa gereğince bu hakkın kullanılması satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği hususu dikkate alınmalıdır.Davacı taraf dava dilekçesinde aracın ayıpsız olanı ile değiştirilmesi aksi halde aracın iadesi ile bedel iadesi talep etmiş ise de yargılama sırasında sunduğu 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini aksi halde ayıp oranında bedel indirimi talep ettiği, ayrıca 24/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de aracın ayıpsızı ile değiştirilmesi aksi halde bedel indirimi olarak 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Maddesinin somut olaya uygulanması gerektiği, Davacı maddenin a bendi gereğince sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin iadesi seçimlik hakkını kullanmakta ise de yasa gereğince bu hakkın kullanılması satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği hususu dikkate alınmalıdır.Davacı taraf dava dilekçesinde aracın ayıpsız olanı ile değiştirilmesi aksi halde aracın iadesi ile bedel iadesi talep etmiş ise de yargılama sırasında sunduğu 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini aksi halde ayıp oranında bedel indirimi talep ettiği, ayrıca 24/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de aracın ayıpsızı ile değiştirilmesi aksi halde bedel indirimi olarak 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Eser sözleşmelerinde bedel bir miktar para olarak kararlaştırıldığından, tarafların bu sözleşmeyi tek taraflı irade beyanları ile feshetmeleri (dönmeleri) mümkündür ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK----Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay--- H.D.---- Bölge Adliye Mahkemesi----. Hukuk Dairesi ----Esas ve----Karar)....
Bilirkişi yeminli mali müşavir ... ve Ticaret hukukçusu öğretim görevlisi ... ... tarafından hazırlanan 19/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesine dayalı olarak davalının asli edimin ifa yerini ve zamanını değiştirme yetkisini kullandığı, davacının da bu hükmü kabul ettiği ve ahde vefa prensibi gereğince işbu sözleşme hükmüyle bağlı olduğuna kanaat getirildiği takdirde, borcun ifa zamanının davalıya tanınan yetkiyle değiştirilmesi sebebiyle belirli vadenin değiştirildiği, 20-24 Eylül 2021 tarihinin gelmesine rağmen fuarı gerçekleştirme yükümlülüğünü ifa etmemiş olan davalının borçlu temerrüdüne düşmediği, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde sözleşmeden dönme hakkının şartlarının gerçekleşmediği, sözleşmede açıkça fuar tarihini değiştirme yetkisinin kullanılması halinin davacı tarafa sözleşmeyi fesih yetkisi vermediği, borç ilişkisinin sözleşmeden dönme sebebiyle baştan itibaren sona erdiği söylenemeyeceğinden bu sebebe dayanarak ödenen...
Tüketici Mahkemesi Hakimliği’nin 2020/15 esas, 2021/130 karar sayılı ve 30.03.2021 tarihli İlamına karşı tarafımızca yapılan işbu huzurdaki istinaf taleplerinin kabulü ile hüküm mahkemesinin kararının müvekkili lehine ortadan kaldırılarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin kabulü ile ilgili bedel iadesine dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizden aşağı olmamak üzere faiz işletilmesine yönelik taleplerinin kabulü cihetine gidilmesine yönelik taleplerinin kabulü hususlarını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret Bakanlığı ,İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, evrakları celp edilmiştir. Fuarın belirlenen ...... Ocak 2021 tarihleri arasında düzenlenmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalının o tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır....