Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....." Belirtildiği üzere; 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde, malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmış olup, somut olayda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeki yasal düzenlemeye göre dava konusu taşınmazın fiili teslim ve tapu tescil tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi hükmü uyarınca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; Davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme (ödediği bedelin iadesi) talebi ya da değişim veya bedel indirimi istemi bulunmadığından 4077 sayılı Yasa'nın .... maddesi ve TBK'nın 227. maddesi uyarınca villanın projeye uygun hale getirilip getirilmeyeceğinin ve bunun dava tarihi itibariyle maliyetini belirlemek ayrıca değişiklik yapıldığı ve projeye uygun hale getirildiğinde villanın değer kaybının ne olduğunu belirlemek, yapılan masraflarla ilgili olarak da değerlendirme yapmak ve HMK'nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca oluşturulacak bilirkişi raporuna itirazlar bulunursa itirazları karşılayacak ek rapor almak ve sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalı, cezai şarta ilişkin istemin ise cezanın niteliği itibariyle dönme cezası olduğundan reddine karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı .....'...
Mahkemece, dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu, davalının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmakta haklı olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Yasanın 22.maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, bu kararların ise İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik...
İddiaya göre davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davacı vekili de istinaf dilekçesinde davada davacı adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki takyidatlar sebebiyle hukuki ayıplı olduğu iddiasına yer verildiğini, müvekkilinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sıfatına haiz olduğunu, yargılamanın 6502 sayılı Yasa kapsamında ve tüketici mahkemelerinde yapılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....
temin ettiğinden ötürü sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığını sözederek 1-Davamızın kabulüne, Müvekkil şirket adına düzenlenen fatura tutarlarından müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile, davalıya ödenen iş avansı için şimdilik 1.000,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aracın yakıt sarfiyatının ise şehir içi ve şehirler arasındaki kullanım ve trafik yoğunluğu gibi nedenlerle değişmesi hayatın olağan akışına uygundur. Bu nedenle 6502 sayılı Yasa'nın 8/2 maddesi kapsamında aracın ayıplı olduğunu ve sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ya da misliyle değişim şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle mahkemece yazılı şekilde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, aracın değiştirilmesine, mümkün olmazsa 40.099.98 YTl. ödenen bedelin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmazsa bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya hangi seçimlik ......
Mahkememizin 02/09/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek davaya konu malların bulunduğu depoda incelemede yapılmak suretiyle rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 18/11/2021 tarihli raporda özetle:"....Davacı şirketin belirtilen adresteki deposundaki davaya konu malların ihtiyacı karşılayamayacak seviyede hatalı ve eksikli oldukları, üretim amacına uygun olmayan özelliklere sahip AYIPLI MAL oldukları tespit edildiğini, davaya konu eşyalar ve ambalajları üzerinde yapılan ayrıntılı incelemeler sonucunda davaya konu emtianın ayıplı olarak davacıya teslim edildiği, davaya konu malların ayıp ve hasarlarının, malların teslimi öncesi ve hatta nakliyesi öncesinde oluştuğu, ayıp ve hasarın davaya konu malların yaklaşık olarak % 80-90 ında mevcut olduğu kanaatine varıldığı, Borçlar Hukuku açısından yapılan incelemeler davacının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu ve bu hakkını kullandığı, davacının ödediği l00.000,00 TL nın...
Davacı seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanmıştır. 6502 sayılı yasanın İspat Yükü başlıklı 10. Maddesinde; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. " hükmü bulunmaktadır. Somut olayda; dava konusu eşyaların davacıya 05.12.2015 ve 18.12.2015 tarihinde teslim edildiği (ürün teslim formu), üründe ayıpların ortaya çıkması üzerine davacı tarafından davalı firmaya sözlü başvuru yaptığı, sorunun giderilmemesi üzerine eldeki davanın 03.05.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunda ürünlerin ayıplı olduğu, ürünlerde imalat ve montaj hataları ile zedelenmeler tespit edildiği belirtilmektedir....