KARAR Davacı, davalıdan 13.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın yıkama esnasında, boyasının çıktığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın yanisi ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sıfır araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, 11.11.2009 tarihli beyanında da aracın değiştirilmesini, olmadığı takdirde bedel iadesi, olmazsa değer kaybının tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının değer kaybı ve onarım bedeline ilişkin davasının kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen 3.000,00 Tl boya masrafı ve değer kaybının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 13.12.2004 tarihinde satın aldığı aracın yıkama esnasında, araç boyasının çıktığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek yenisi ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sıfır araç bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare beyanında bu talepleri olmazsa değer kaybının tahsilini istemiştir....
-TL’sını ödediğini, sözleşme gereğince müvekkiline kat irtifakı tapusu verilmesine rağmen konutun tamamlanarak teslim edilmeden şirketin iflasına karar verildiğini, müvekkilinin iflas masasına alacak kayıt istemlerinin reddedildiğini ileri sürerek, ödenen satış bedelinden arsa bedelinin mahsubu ile bakiye 67.240,00 TL asıl alacak, 827,00 TL tapu gideri, 1.935,00 TL KDV, 10.824,36 TL gecikme cezası ile ödeme tarihi ile iflas tarihi arası işlemiş faiz alacağının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği için istemin reddedildiğini, BK'nun 108.maddesine dayalı seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanan davacının ancak menfi zararını isteyebileceğini, arsa bedelinin davacıya iadesi gereken miktardan düşülmek suretiyle alacağın hesaplanması gerektiğini, müflis şirketin ihtarnameyle temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Minibüsçüler Esnaf Odası ile 21 No'lu Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında protokol ve tutanaklar düzenlendiğini, bu protokoller çerçevesinde 38.100,00 TL miktarlı senet keşide edilerek oda başkanı ve kooperatif başkanı aracılığıyla davalı gerçek kişiye teslim edildiğini, daha sonra bono bedelinin davacı tarafından ödenerek geri alındığını, protokolün karşı tarafı olan kooperatif ve üyelerinin edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını, karşı tarafın aldığını iade etmek zorunda olduğunu ileri sürerek 38.100,00 TL bono bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. " şeklinde düzenleme yapılmış olup, davacı ücretsiz onarım ve misliyle değişim seçimlik hakkını kullanma talebinde bulunmadığından, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının davalı üretici Doğtaş Mobilya... A.Ş ye yöneltilemeyeceği ve bu davalıya yöneltilen davanın husumetten reddi kararında bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir. Ayrıca, 6098 sayılı TBK'nın 474/son maddesine göre, eser iş sahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup sökülüp kaldırılması aşırı bir zarar doğuracaksa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sözleşmeden dönme ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının iki talebinin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebi; ikincisi ise takibe dayanak senedin geçersizliğinin tespiti ile buna dayalı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebidir. (I)6502 sayılı TKHK'nın 4/5 maddesinde "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." hükmü düzenlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, sözleşmeden dönme ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının iki talebinin olduğu görülmektedir. Bunlardan biri ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi talebi; ikincisi ise takibe dayanak senedin geçersizliğinin tespiti ile buna dayalı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebidir. (I)6502 sayılı TKHK'nın 4/5 maddesinde "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." hükmü düzenlenmiştir....
Anılan hükme göre, arsa sahibi sözleşmeden vazgeçmesi halinde yükleniciye maddede belirtilen diğer zararların yanında arsa bedeli kadar cezai şart ödemeyi de kabul ve taahhüt etmiştir. Bu hüküm hukuki nitelik itibarıyla BK’nın 158/III (TBK m.179/son) maddesinde yer alan dönme cezası niteliğindedir. Kural olarak Yargıtayın istikrarlı şekilde benimsediği üzere, dönme cezası kararlaştırılan hallerde diğer tazminat kalemlerinin (masraflar dışında) talep edilebilmesi mümkün değilse de emredici olmayan bu hükmün aksinin düzenlenebilmesi mümkündür. Somut olayda da, aynı durum söz konusudur. Keza, dönme cezasına hükmedildiği hallerde tenkis isteminin dinlenebilmesi de mümkün değildir (BK m. 161/III, TBK m. 182/ III). Ne var ki, kararlaştırılan cezai şart BK’nın 20. maddesinde tarif edilen şartlara aykırılığının tespiti halinde batıl sayılır. Bu yöndeki bir istemin reddi gerekebilir....
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmü düzenlenmiştir....