Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu kabul edilerek dairenin satış bedelinin 265.00 dolar olması, ayıplı imalat tutarının 17.735,00 TL tutarında bulunması göz önüne alındığında sözleşmeden dönme hakkını kullanmanın tüketici açısından hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı kabul edilerek tüketiciye ayıp oranında indirim tutarının verilmesinin her iki taraf yönünden de hakkaniyetli olacağı gerekçesi ile ayıp oranında satış bedelinde indirime hükmedilmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Kanunun 83/1. maddesinde bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olup, TBK'nun 227. maddesinde ise alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir....

    Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Burada oluşan zarar menfi zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla, hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların tamamı, karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer bir anlatımla borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır....

      Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir. Bu geri isteme aynen olabileceği gibi, aynen ifanın mümkün olmaması halinde, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli de olabilecektir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, tapuda pay devrini de içerdiğinden, yapılması özel şekil şartına tabi olduğu gibi, dönme suretiyle sona ermesi de, tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaştırılmasıyla mümkün değildir. Ancak tarafların tamamının katılım ve dönme konusundaki uygun iradelerinin birleşmesiyle sona erdirilebileceği gibi, açılacak dava sonucu verilecek dönme nedeniyle sona erme kararının kesinleşmesiyle sona erecektir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/10/2022 tarih ve 2021/162 Esas 2022/573 Karar sayılı kararı ile; "Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sözleşmeden dönmeyi gerektirecek boyutta olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olup, davalının iradesinin zararını karşılanması olup, alınan rapor doğrultusunda sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması, dosya münderecatı ile de uyumlu olması nedeniyle sözleşmeden dönme talebini içerir asıl davanın reddi gerekmiş, karşı dava bakımından da dava konusu araçta gizli ayıp olduğu ve oluşan zararının 11.000 TL olup, ödenen 9.000 TL'nin mahsubu ile 2.000TL olup sözleşmenin tarafı...

        Diğer yandan davacının TBK 138 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme talebinde ise sözleşmenin yapılmasından sonra gerçekleşen OHAL şartları ve piyasadaki fiyatlandırmalarda yaşanan yükselişler göz önünde bulundurulduğunda talep haklı görülmüştür. Sözleşmeden dönme talebi neticesinde davacının davalı tarafa ödediği bedelin iadesi de talep edilebilecektir. Cezai şart yönünden ise davacının fesih yerine sözleşmeden dönme talebini kullandığı anlaşılmakla ancak verilenlerin iadesi talep edilebilecek olup davalıdan kaynaklı bir haklı neden gerçekleşmemiştir bu nedenle cezai şart talep edilmesi mümkün değildir....

          Sözleşmede kesin vade (teslimi gereken tarih) kararlaştırılmış olduğunda davacı iş sahibi Türk Borçlar Kanunu'nun 123. maddesi hükmünce yeniden süre verilmesine gerek olmaksızın aynı Yasa'nın 125/son fıkrası uyarınca sözleşmeden dönme ve ifa ettiği edimi geri isteme hakkını kazanmıştır. Davacı iş sahibinin bu hakkı zamanaşımı süresi içerisinde kullanması mümkün olup geç kullanmasının TMK'nın 2. maddesine ve dürüstlük kuralına aykırı hareket olarak nitelendirilmesi ve kabulü mümkün değildir....

            İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ... Belgesi uygulama esaslarına dair Yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan sözleşmeden dönme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

              Haluk Tandoğan Özel Borç İlişkileri C.1 yıl 1974 sh 354) Borçlar Kanunu'nun 106.maddesinde belirtilen seçimlik haklardan edimin aynen yerine getirilmesini reddederek sözleşmeden dönme durumu sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshedilmesi başka bir anlatımla akitten rücu olarak tanımlanmaktadır. Ne var ki Borçlar Kanununun 249 ve 250.maddelerinde kiracı yararına tanınmış sözleşmeden dönme yetkisi sürekli bir sözleşme ilişkisi niteliği taşıyan kira sözleşmelerinde ifa sürecine geçilene dek söz konusu olabilir. Buna karşılık ifa sürecinde ortaya çıkan bozuklukta kiracı artık sözleşmeden dönmek yerine ancak sözleşmeyi ileriye dönük feshedebilir. Kiralananın teslim alınmasından ve kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan bozukluklardan ötürü fesih dönmenin tersine geriye değil ileriye etkili olur. Bu durum 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanununun 126.maddesinde özel olarak düzenlenmiştir....

                Bu özelliği nedeniyle, alıcının seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz. (Yargıtay 3. HD'nin 2020/7336 esas - 2020/6337 karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı ile davalı arasında noter nezdinde yapılan satışa konu aracın ayıplı olduğundan bahisle davacı tarafından, açılan davada sözleşmenin feshi ve bedelin iadesinin talep edildiği, sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasından sonra bu defa 30/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmıştır. Ne var ki, TBK'nın 227. maddesinde alıcıya tanınan haklar kullanımla biten inşai haklardan olup, davacının, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme olarak kullandığı seçimlik hakkını ıslah ile değiştirmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacı tarafından yapılan ıslah hukuki sonuç doğurmaz. (Aynı yönde Yargıtay 13....

                GEREKÇE : Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan motosikletin ayıplı çıkmış olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ile motosiklet bedeli olan 12.200,00TL'nin ve kazanç kaybı olarak 100,00TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu