Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişilerin --------- tarihli raporunda; Davacının, satılan cihazın ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini talep etme hakkını haiz olduğunu, sözleşmeden dönülmüş olması sebebiyle davacının elindeki cihazı iade etmesini, davalının ise aldığı bedelleri iade etmesi gerektiği; henüz ifa edilmeyen edimlerin ifasına yer olmadığını, davacının incelenen ---- ticari defterlerinin İşletme defteri olması nedeniyle davacının taraflar arasındaki ---- tutarındaki sözleşme çerçevesinde davalıya --- ödemede bulunduğu, ---------adet senedi ödemediğini, davacının işletme defterinde davaya konu cihazın ayıplı olması ve onarılamaması nedeniyle Müşterilerine hizmet vermek için üçüncü kişilerden kiraladığı cihazlar için şirketlere toplam-----ödemede bulunduğunun görüldüğünü tespit etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından dolayı, sözleşmeden dönme ile istirdat, menfi tespit ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

    satın alırken araçta belirtilmeyen aracın değerini azaltan aracın pert kaydı, ağır hasarlı olduğu, hava yastıklarının ayıplı olduğu hususlarının davalı tarafından gizlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talepli ihtarnameyi davalıya gönderdiğini, ancak cevap verilmediğini belirterek, sözleşmeden dönme nedeni ile ödedikleri araç bedeli 26.794,00 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA : Sözleşmeden dönme / Bedel iadesi DAVA TARİHİ : 24/03/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönme - Bedel iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten "..." adlı program lisansı, ek modüller ve eğitim bedeli hizmeti olmak üzere mal ve hizmet satın aldığını, bu hizmet karşılığında davalıya 37.907,50TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilisinin teslim sırasında kendi bilgisayarında kurulu bilgisayarın demosu üzerinden davacının çalışanına program uygulamasını gösterdiğini, lisanslı programın kurulumunun yapılmadığını, aradan geçen zaman içerisinde ihtara rağmen lisanslı programın tesliminin yapılmadığını belirterek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, yapılan 37.907,50TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar...

      Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ... Limited Şirketi’nin bu devir nedeniyle davacıya bir bedel ödeyip ödemediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....

        Asıl dava, taşınmaz alım satımı sebebi ile sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olup, karşı dava ise, sözleşmeye aykırılık sebebi ile tahliye ve fuzuli işgal nedeni ile ecrimisil istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir talebi ise, karşı T1 A.Ş. vekili tarafından talep edilen alım satıma konu taşınmazın tedbiren müvekkili şirkete iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; asıl dava İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/55 Esasına kayıtlı olarak açılmış ve burada davacı vekili taşınmazın ayıplı olduğu gerekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir....

        Dosyanın incelemesinde; davacının 34 XX 884 plakalı aracı 04/11/2019 tarihinde davalıdan 48.000,00 TL'ye satın aldığı, davacının araçta gizli ayıp olduğunu ileri sürerek ve sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediği, aracın iadesi ile ödemiş olduğu bedelin tarafına iadesini ve manevi tazminat talep ederek dava açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, ilk derece mahkemesince makine mühendisi bilirkişi ile keşif yapılarak bilirkişi raporu alındığı, bu bilirkişi raporunda aracın gizli ayıplı olarak satılmış olduğu, gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile arasındaki farkın 7.200,00 TL olduğu, bu bilirkişi raporuna binaen davacı vekilinin 01/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile sözleşmeden dönme hakkı yerine ayıp oranında indirim hakkını kullanmak istediği, söz konusu satış nedeniyle araçtaki gizli ayıplardan kaynaklanan 7.200,00 TL maddi tazminat ve 7.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği görülmüştür....

        İşbu bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmış olup bu nedenlerle davacının maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise manevi yönden bir zarara uğradığına ilişkin delil bulunmadığından ispatlanamayan manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği kanısına varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur." şeklindeki gerekçelerle davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 9.499,00-TL’si dava konusu makine ücreti, 6.100,00-TL’si dava dışı 3. kişiye ödenen tutar olmak üzere toplam 15.599,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, davacının manevi tazminat davasının manevi yönden gördüğü zararı ispatlayamadığından REDDİNE karar verilmiştir....

          İşbu bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmış olup bu nedenlerle davacının maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise manevi yönden bir zarara uğradığına ilişkin delil bulunmadığından ispatlanamayan manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği kanısına varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur." şeklindeki gerekçelerle davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 9.499,00- TL’si dava konusu makine ücreti, 6.100,00- TL’si dava dışı 3. kişiye ödenen tutar olmak üzere toplam 15.599,00- TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, davacının manevi tazminat davasının manevi yönden gördüğü zararı ispatlayamadığından REDDİNE karar verilmiştir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2018 tarihli ve 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin içeriği ve ön inceleme tutanağındaki belirleme nazara alındığında davanın 6502 sayılı yasa kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davalıların davanın konusuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu ... kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, bu seçimlik hakların kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleri olduğu, tüketicinin bu seçimlik haklarını satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceği, bu durumda davalı ithalatçı ......

            Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              UYAP Entegrasyonu