Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”...

    Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 6767 parsel sayılı taşınmazını kardeşi olan davalıya birlikte aynı yerde yaşamak düşüncesiyle bedelsiz olarak bağışladığını, davalının devir işleminden sonra aile fertlerine hakaretler ettiğini,bağıştan rücu yasal koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiştir. Davalı, bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın bağış amacıyla verilmediğini, muris babaları tarafından kendisine verildiğini ve bu arsa üzerine ev yaptığını, kadastro sırasında davacı adına tescil olduğunu ve davacının taşınmazını bağış yoluyla geri verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesinin gözetilmesi gerekir. Davacı 24/02/2013 tarihinde 219.853,25TL'ye davalı Mengerler Tic. A.Ş'den satın aldığı otomobille 24/02/2016 tarihinde seyir halinde iken aracın tehlike yaratacak şekilde durduğunu, oluşan aksaklık nedeniyle oto kurtarıcı çağrıldığını, davalı Mengerler Tic....

      Esas sırasında kayıtlı dava açıldığını, sözleşmenin ifası sırasında ortaya çıkan cpvid-19 pandemisinin olağanüstü ve objektif nitelikte olduğunu, değişen hal ve şartlar nedeniyle, tarafların yüklendikleri edimleri arasındaki dengenin aşırı ölçüde ve açık biçimde bozulduğunu, müvekkili şirketin bu duruma kendi kusuru ile sebebiyet vermediğini, değişen hal ve şartların önceden öngörülebilir, beklenebilir ve olağan nitelikte olmadığını, sözleşmeden dönme noktasında yasa koyucunun aradığı tüm yasal koşulların oluştuğunu, taleplerinin öncelikle TBK 136 ve 138 maddeleri çerçevesinde sıfıra uyarlama olarak tabir edilen sözleşmeden dönme noktasında uyarlama talebine ilişkin olduğunu, bu talebin haklı bulunmaması halinde fuar etkinliğinin 19/02/2022 açılış, 28/02/2022 kapanış olarak uyarlanması noktasında sözleşmeye müdahale edilmesi taleplerinin olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete iletilen 12.01.2021 günlü elektronik posta içeriğinde tek yanlı değişikliğe gidilerek fuarın 20-28 Mart 2021...

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı şirket, 28.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile yüklenicinin temlikine dayalı olarak tespit, tapu iptali ve tescil, muvazaalı işlemin iptali, geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatı ve dava konusu dükkanların değer kaybı nedeniyle tazminat istemlerinde bulunmuştur. Birleştirilen dava ise, yine davacı şirket tarafından yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ile ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 2012/14815-2013/3679 -2- Karşı davada da davalı-davacı kooperatif, davalı şirket aleyhine 28.09.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshi (sözleşmeden dönme) talebinde bulunmuştur....

          Esas sırasında kayıtlı dava açıldığını, sözleşmenin ifası sırasında ortaya çıkan cpvid-19 pandemisinin olağanüstü ve objektif nitelikte olduğunu, değişen hal ve şartlar nedeniyle, tarafların yüklendikleri edimleri arasındaki dengenin aşırı ölçüde ve açık biçimde bozulduğunu, müvekkili şirketin bu duruma kendi kusuru ile sebebiyet vermediğini, değişen hal ve şartların önceden öngörülebilir, beklenebilir ve olağan nitelikte olmadığını, sözleşmeden dönme noktasında yasa koyucunun aradığı tüm yasal koşulların oluştuğunu, taleplerinin öncelikle TBK 136 ve 138 maddeleri çerçevesinde sıfıra uyarlama olarak tabir edilen sözleşmeden dönme noktasında uyarlama talebine ilişkin olduğunu, bu talebin haklı bulunmaması halinde fuar etkinliğinin 19/02/2022 açılış, 28/02/2022 kapanış olarak uyarlanması noktasında sözleşmeye müdahale edilmesi taleplerinin olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirkete iletilen 12.01.2021 günlü elektronik posta içeriğinde tek yanlı değişikliğe gidilerek fuarın 20-28 Mart 2021...

            Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Yasal düzenleme açıklanan şekilde olup dosya kapsamına göre, davacının seçimlik hakkını aracın tamiri yönünde kullanarak aracı davalıya bıraktığı, aracın dava tarihinden önce tamiri yapılarak onarıldığı ve davacıya davadan önce teslim edildiği sabittir. Seçimlik haklar yenilik doğurucu haklardan olup bir kez kullanılmakla tükenen ve geri alınamayan haklardandır. Davacının ihtilafa konu olan ayıplı motosikletin onarımını seçerek ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve seçimlik hakkını tükettiği, dava tarihinde devam eden bir arızanın/ayıbın bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla davacının sözleşmeden dönme ve ücret iadesi talebinin reddine karar verilmiştir....

              100,00 TL olarak tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; TBK 246.madde atfı ile TBK 227- 1 maddesi uyarınca geriye etkili olarak sözleşmeden dönme gereği hasıl olmuştur....

              Temyiz Nedenleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf mahkemesindeki davalının davacı babasına bakmadığı, bakım şartını yerine getirmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının babasına ve annesine baktığını, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini, kardeşinin ve çevresinin davacıyı doldurduğunu, davacının artık yaşlandığını doğru karar veremediğini belirterek ve re'sen görülecek sebeplerle kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3.Gerekçe 3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Zonguldak ili, ... ilçesi, Dağdemirciler köyü, 117 ada 47 parsel sayılı, 396,34 m2 yüzölçümlü taşınmaz, iki katlı ev ve bahçesi niteliği ile edinme sebebi sütununda ''20 yılı aşkın süredir Rasim oğlu ...'...

                Davalı vekili, takibe dayanak yapılan proforma faturanın altındaki ismin ... olduğu, ...’ın davalı şirketin ismini kullanarak işlemler yaptığını, internet üzerinden davalı şirketi zararlandırıcı işlemler yaptığını, davalının borcu bulunmadığını, davanın öncelikle hizmet yönünden reddinin gerektiğini, fatura tek başına delil niteliği taşımadığından davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davada talep edilenin esasen sözleşmeden dönme üzerine sebepsiz zenginleşmenin iadesi olduğunu, BK’nun 106/2.maddesi gereğince sözleşmeden dönme koşullarının gerçekleşmediğini ve talep hakkının zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu