Dava, ayıp nedenine dayalı sözleşmeden dönme ve dava dışı 3.kişiye ödenen bedelin rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK'nın 227. maddesine göre, "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 13.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile, 4.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
dikkat edilmesi gerektiğini, Müvekkili şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanmasıyla birlikte taraflar arasında geçerli bir sözleşme kalmadığından bu sözleşmeye dayalı edimlerin ifasının dava konusu edilip bu konuda müvekkil şirkete sorumluluk yüklenebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanmasıyla sözleşmenin (21/04/2017 tarihinde) ortadan kalkmasından itibaren yaklaşık 5(beş) ay gibi uzunca bir süre sonra ,13/09/2017 tarihinde, davacı-karşı davalı tarafça sözleşmenin müvekkil üzerine düşen yükümlülüğünün ifasının talep ve dava edildiğini, taraflar arasında dava tarihinde geçerli ve ayakta bulunan bir sözleşme mevcut olmadığından bu sözleşmede müvekkil şirketin üzerine düşen yükümlülüklerin ifasının talep ve dava edilemeyeceğinin sabit olduğunu, davacı tarafın, müvekkil şirketin dönme hakkını kullanmasıyla ortadan kalkan sözleşmeden doğan edimlerin ifasını talep edebilmesi için, öncelikle mahkemece müvekkilinin sözleşmeden dönmesinin haklı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin, 24.04.2012 ve 26.04.2012 tarihli faturalar ile toplam 16.602,49-TL bedelle davalı şirketten 144 adet yatak satın aldığını, teslimden sonra yatakların ayıplı olduklarının anlaşıldığını ve ihtarname ile 144 adet yatağın yerine geçici olarak yatak verilmesi halinde onarım hakkının kullanılacağını, aksi halde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiğini, ancak davalının söz konusu ayıbı gidermediğini, ...16....
Davacı işsahibi açmış olduğu iş bu dava ile, eserin ayıplı olarak imal edildiği gerekçesiyle sözleşmeden dönme hakkına dayanarak ödemiş olduğu bedelin tahsilini talep etmiş olup, aralarındaki uyuşmazlık, davalı tarafından yapılan vincin ayıplı olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedeli talep edip edemeyeceği hususlarındadır. Uygulanması gereken BK'nın 360. maddesinde (TBK'nın 475. maddesinde) ayıplı ifa nedeniyle işsahibinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. 360. madde gereğince eser, işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olursa, işsahibinin sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır....
Sözleşmenin feshinde davalı yüklenici şirketin bir kusuru bulunmadığına göre, davalı yüklenici şirket sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen dönme cezasını mahsup etmekte haklıdır. Sözleşmenin 8. maddesinde inşaat başlamadan önce sözleşmeden dönen iş sahibinin %10 oranında ceza ödemesi kararlaştırılmıştır. Aynı maddede inşaatın başlamasından sonra dönme halinde oran %30'a çıkarılmıştır. Bu olayda ruhsat alınmadan ve inşaat başlamadan önce davacı iş sahibi sözleşmeden döndüğüne göre %10 oranında dönme cezasıyla sorumludur. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır....
Buna göre üretici firmanın sorumlu olacağı, ayrıca hükmolunan manevi tazminat yönünden davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla, manevi tazminat hükmedilmesi isabetli görülmemiş olup, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden manevi tazminatın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile (manevi tazminat yönünden) ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak toplanan delillere göre yeniden yargılama yapılmasına da gerek görülmediğinden yeniden esas hakkında HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE(manevi tazminat yönünden); Dörtyol 2....
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....