WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2021/2067 Esas 2022/1448 Karar sayılı kararında "Dönme cezası, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 179/3 ve 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 158/son maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK'nın 179/3. Maddesinde, "borçlunun, kararlaştırılan cezai ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Sözleşmeden dönme cezasının kararlaştırılmış olması halinde, sözleşmeyle bağlı olmak istemeyen taraf kararlaştırılan cezayı ödemek suretiyle sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği gibi, sözleşmenin haksız feshi halinde karşı taraf cezanın ödetilmesini isteyebilecektir....

    Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin feshinde tarafların eşit kusurlu olduğu, davacının maddi zararının oluştuğu, kişilik hakları zarar görmediğinden manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin 78.240,00 TL üzerinden kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının yaptığı işlerin sözleşme ve teknik şartname ile tam uyumlu olmadığı, davalının da çalışma şartlarını sağlama bakımından kusurlu sayılması gerektiği açıklanmıştır....

      Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” Alıcı seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

        Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak sürekli borç ilişkisinde edimin ifasına henüz geçilmemiş ise geçmişe etkili şekilde sözleşmeden dönme mümkündür (Rona Serozan, Sözleşmeden Dönme, İstanbul 1975, s. 182, Özer Seliçi, Borçlar Kanununa Göre Sözleşmeden Doğan Sürekli Borç İlişkisinin Sona Ermesi, İstanbul 1977, s. 222).Sözleşmeden dönme kural olarak ani edimli borç ilişkisinde, fesih ise sürekli edimler içeren borç ilişkisinde söz konusu ise de; bunun istisnaları da mevcuttur. Ölünceye kadar bakma akdi ile sürekli borç ilişkisi kurulmasına rağmen, sözlemeden dönme ile geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılabilecektir. Yine eser sözleşmesi ani edimli bir sözleşme olmasına rağmen ileriye etkili olarak feshi mümkündür. Taraflar arasında imzalanan ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi, 6502 sayılı TKHK'un 40. vd maddelerinde düzenlenen, tam iki tarafa borç yükleyen, ani edimli bir sözleşmedir. Sözleşme resmi şekil şartına uygun olarak noterde düzenlenmiştir....

            Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır…” hükmünü içermektedir. 4- Dönme (fesih) cezası olarak da adlandırılan ifayı engelleyen cezai şart ise maddenin üçüncü bendinde hükme bağlanmıştır. Burada borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle tek taraflı olarak sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu ispat yetkisi saklı tutulmuştur. Böylece borçlu alacaklı ile yaptığı anlaşmada dilerse sözleşmeden dönmeyi ve alacaklıya sadece cezai şart ödemeyi kararlaştırabilir. Bu tür cezai şartta borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği gibi, alacaklı da sadece cezai şartın ödenmesini talep edebilir. Bu durumda artık alacaklı borçludan asıl edimin ifasını isteyemeyecektir....

              Taraflardan birinin esasen kanundan doğan bir sözleşmeden dönme hakkını kullanması söz konusuysa, artık dönme cezası ödenmesi gerekmez. Bir başka deyişle, dönme cezası kararlaştırılmış olması sadece buna dayanan keyfi sözleşmeden dönme bakımından rol oynar. Örnek olarak: TBK m.125 uyarınca sözleşmeden dönme hakkı doğmuş olan taraf, bu sözleşmede dönme cezası kararlaştırılmış da olsa, herhangi bir ceza ödemek zorunda kalmaksızın bu hakkını kullanabilir. (sözleşmeden dönebilir. Borçlar Hukuk Genel Hükümler, Oğuzman-Öz, 2. Cilt, 10. Bası, sy.531) Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza dönme cezası niteliğinde olup, tarafların sözleşmeden nedensiz dönmelerinin yaptırımıdır. Edimlerden herhangi birinin ya da bir kaçının yarine getirilmemesi, sözleşmeden dönüldüğünü göstermez....

                Anılan dilekçede, açık ya da dolaylı bir şekilde sözleşmeden dönme ya da taşınmazının iadesini isteme beyanı bulunmamaktadır. Ceza soruşturması yapılması yönünde kamu birimlerine verilen her dilekçenin TBK'nın 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesine yol açabilecek bu uygulama, kanunun düzenleme amacına aykırı olacaktır. Mahkemece, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde sonuçlanan alacak davasının kesinleşmesi ile iptal hakkının öğrenildiği ve dava tarihine kadar geçen üç yıla yakın sürede, sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafa ilettiğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek, davalı kayıt maliki ... yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesi doğrudur. Açıklanan nedenle hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki aksi görüşüne katılmıyoruz....

                  Anılan dilekçede, açık ya da dolaylı bir şekilde sözleşmeden dönme ya da taşınmazının iadesini isteme beyanı bulunmamaktadır. Ceza soruşturması yapılması yönünde kamu birimlerine verilen her dilekçenin TBK'nın 39. maddesi kapsamında değerlendirilmesine yol açabilecek bu uygulama, kanunun düzenleme amacına aykırı olacaktır. Mahkemece, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde sonuçlanan alacak davasının kesinleşmesi ile iptal hakkının öğrenildiği ve dava tarihine kadar geçen üç yıla yakın sürede, sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafa ilettiğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek, davalı kayıt maliki ... yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesi doğrudur. Açıklanan nedenle hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki aksi görüşüne katılmıyoruz....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R AR Davacılar, ..., oğlu ... ve eşi müteveffa ... ile birlikte 10.12.2008 tarihinde ... ...'de bulunan ... Alışveriş merkezine gittiklerini ve bu alışveriş merkezinin içinde bulunan lunaparktaki dönme dolaba bindiklerini, dönme dolaptan inmeden önce müteveffa ...'ın, eşi ...'tan dönme dolabın içinde bir fotoğrafını çekmesini istediğini, müvekkil ...'ın da görevliden eşinin fotoğrafını çekmek için zaman ve izin istediğini, görevli tarafından izin verilmesi üzerine eşinin fotoğrafını çektiğini ve fotoğraf çekiminin ardından müteveffa ...'ın dönme dolaptan inmek amacıyla inme platformu üzerine sol ayağını atar atmaz dönme dolabın hareket etmeye başladığını, müteveffa ...'...

                      UYAP Entegrasyonu