Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

peşin olarak 14.250,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından 1 Haziran 2014 tarihinde devremülkün tamamlanıp teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen hala devremülk tamamlanmadığını ve teslim edilmediğini, para iadesi yapılmadığını, davalı şirketin sözleşme tarihinden sonra ünvanını değiştirmesi nedeniyle yeni ünvan ve eski ünvan birlikte gösterildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile, müvekkili tarafından ödenen 14.250,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, keşidecisi T1 lehdarı Anka Çağdaşkent Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. olan 14.250,00 TL bedelli senedin iptaline ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkiline devremülk hakkının zamanında teslim edilmemesinden doğan zararına karşılık kullandırılmayan tatil haklarının bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Satış Ofisi Kaba Yapı İşleri" isimli sözleşmenin 85.003,21-TL + KDV bedelli sabit birim fiyatlı sözleşme ve iş teslim süresinin 30 gün olup, en geç işin 28.02.2015 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, işin 28.02.2015 tarihinde teslim edilmesi gerekir iken sözleşme kapsamında 31.03.2015 tarihinde düzenlenen 1 nolu hakedişte yapılan imalat bedelinin 40.849,41-TL + KDV olduğu, bu suretle işin yaklaşık %48'inin tamamlandığı, yine 16.02.2015 tarihli "... Projesi 1....

    ndan ilişiksizlik belgesi getirilmesi ve işin kesin hesabının sonuçlandırılarak sözleşme ve eklerine uygun olarak yapıldığının kesin kabul tutanağı ile belirlenmesi bu sözleşmelerin tamamında teminatın iadesi koşulları arasında zorunlu koşul olarak gösterilmiştir. 02.01.1997 ve 05.03.1997 tarihli sözleşmelerin sırasıyla 03.12.1998 ve 25.11.1998 tarihlerinde protokolle feshedildiği anlaşılmaktadır. Yine, fesih protokollerinin 3 ve 4. maddelerinde, yüklenicinin teminatlarının sözleşmesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesinden sonra iade edileceği kabul edilmiştir. Buna karşılık; yüklenicinin 15.04.1996 tarihli sözleşme kapsamında yaptığı işlerin ise, geçici kabulü 26.08.1997 itibar tarihiyle 26.11.1997; kesin kabulü 16.10.2000; kesin hakedişi de, 26.03.1998 tarihinde düzenlenmiş ve yüklenicinin bu sözleşme kapsamında iş sahibi şirketten 3.722,71 TL alacaklı bulunduğu kabul edilmiştir....

      (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Dava, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi uyarınca verilen teminat mektuplarının ve son istihkak bedelinden bakiye 18.808,76 TL'nin iadesi istemidir. Taraflarca kabulde olan sözleşmenin 11.4.1. maddesinde kesin teminat ve ek teminatın ''taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren altı ay içinde ... ... Kurumu'ndan alınan ilişiksizlik belgesinin getirilmediği takdirde, ödenmemiş istihkaklar ve kesin teminat, bağlı bulunduğu ... ... Kurumu'na gönderilebilir, kurumdan alınan ilişiksizlik belgesinin EÜAŞ'a verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminat yükleniciye iade edilecektir.'' hükmünü içermektedir. Sözleşme 11.4.2. maddede ise varsa borçlar ödendikten sonra bakiyenin yükleniciye iadesi düzenlemiştir....

        Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ile 24.03.2014 tarihinde imzaladığı sözleşme nedeniyle 28.03.2014 tarihinde ödediği peşinat ve organizasyon bedelinin teslimat aşaması olan tapu devri sırasında ödenmesi gerektiğini belirterek ödediği bedele sözleşme tarihinden hizmet alım tarihine kadar işletilecek yasal faizin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, “toplanan deliller, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ve de; sistemin bir parçası olmak için para verirken neşeliyiz de, şimdi ne oldu da böyle bir yola başvuruyoruz anlayışıyla” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

          ise devre mülk sahibinin devremülk hakkından davalının kusuruyla yararlanamaması halinde davalının sözleşme bedelinin % 10'u oranında tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır....

            Davacı vekili devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve kullanamamasından kaynaklı kira bedelinin tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı bu sözleşme taşınmazın aynı ile ilgili olup, Tapu Kanun'unun 26. TMK.705 vd., TBK'nun 237, Noterlik K.60. maddeleri uyarınca söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri, geçersiz sözleşme nedeniyle kira bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Dava, adi yazılı satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin faizi ile birlikte iadesi ve munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi kanunun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için hukuken geçersizdir. (TMK.706, TBK.237, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Bu nedenle taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümlerine göre karşılıklı olarak iade ile yükümlüdürler. Geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira isteyemez. O halde mahkemece; davacının zilyetliğinde bulunan taşınmazın davalıya iadesine ve taşınmazın davalıya iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; taşınmazın davalıya iadesine karar verilmeden hükmedilen alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Davalı vekili, davacı sözleşme koşullarına ve anlaşılan vadelere uygun ödeme yapmamasından dolayı gecikmeden doğan faiz borcu için 18.12.2002 tarihli vade farkı faturası düzenleyip gönderildiğini, davacının bu faturaya yasal sürede itiraz etmediğini 10 milyarlık teminattan alacaklarının tahsilinden sonra bakiye kalanının ve iade mal bedelinin davacı hesabına havale edildiğini, bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk kararın kesinleşmesi sonrası, davalı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin 04.06.2009 tarihinde mahkemece reddedilmesi üzerine davalı vekilinin temyizi sonrası 15. Hukuk Dairesinin 09.11.2009 tarihli ve 2009/5025 E.-6013 K. sayılı "Yargılamanın iadesi şartları gerçekleştiğinden talebin kabulüne karar verilmesi gerektiğine" dair uyulan bozma ilamı doğrultusunda, mahkemece bu kez 13.03.2012 tarihinde "davalı tarafın yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile davanın reddine" dair verilen karar, davacılar vekilinin temizi üzerine " tapu iptali ve tescil isteminin sözleşme hükmüne göre değerlendirmesi yapılarak karara bağlanması gerekirken, 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamına yanlış anlam verilerek, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile anılan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır" gerekçesiyle Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; kesinleşen ... 1....

                  UYAP Entegrasyonu