Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2022 NUMARASI : 2022/289 ESAS DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tesbiti Ve Tescili KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 21.09.2007 tarihli harici sözleşme ile davalıdan araç satın aldığını; satış bedeli olarak davalıya 13.700,00 TL ödeme yaptığını, resmi devir işleminin yapılmaması üzerine satış parasının iadesi için davalı aleyhine icra takibi başlatılarak; 13.700,00 TL asıl alacak, 4.036,81 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 17.736,81 TL'nin davalıdan talep edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin aracını 2007 yılında davacıya satıp, teslim ettiğini, müvekkilinin resmi devri yapmak istemesine rağmen, davacının buna yanaşmadığını iddia ederek; davanın reddini savunmuş; davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini vekaleten talep etmiştir....

    Davalılar cevaplarında; davacı ile yapılan 21.08.2001 tarihli sözleşmede dava konusu satılan yerin davalı olduğunun, taşınmazın mülkiyetinin kazanılması halinde davacıya devredileceğinin belirlendiğini, sözleşme tarihinde kadastro mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini, davacının bu hususları bilerek taşınmazı satın aldığını, sözleşmedeki cezai şartın talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme; araç satış sözleşmesinin iptali ve araç mülkiyetinin davacı adına tesciline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin davacıya tekeffül ettiği borcun ancak ve ancak dava konusu edilen geminin mülkiyetinin müvekkili şirkete devri ile tahakkuk edebileceğini, geminin mülkiyetinin devri yapılamadığının davacı tarafça ikrar edildiğini, taraflar arasında sözleşmenin çift taraflı borç doğuran ve şarta bağlı bir sözleşme olduğunu, geminin mülkiyeti müvekkiline devredilmediğinden gemi devir bedeli talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Ancak değişime konu malın devri resmi şekil şartına tabi tutulmuş ise mal değişim sözleşmesi de resmi şekil şartı ile kurulmak zorundadır. Aksi halde sözleşme geçersiz kabul edilecektir. Taşınmaz mülkiyetinin devri resmi şekle bağlı olduğu için inşaat yapan davalı şirketin borç yükümlülüğünü yerine getirmesi için satış sözleşmesini yahut satış vaadi gibi bir ön sözleşme kurulması halinde bu ön sözleşmeyi resmi şekilde yapması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı hazır betonu teslim etmiş, davalıda mal bedelinin karşılığı olan taşınmazları tapu sicil müdürlüğünde dava dışı şahıslara davacı adına 06/11/2017, 02/10/2017, 09/11/2017 tarihlerinde taşınmazları devir ve teslim ettiği anlaşılmakla anılan bu tarihlerden sonra tahakkuku yapılan 31/12/2017 tarihli faturaya konu geçmiş dönemlere ait aidat bedelinden takasla davacının sorumlu tutulamayacağı düşünülmeden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

            . - DAVA : İtirazın İptali DAVA TARİHİ : 21/03/2018 KARAR TARİHİ : 15/03/2019 Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının servis işletmeciliği ile uğraştığını, 01/08/2012 tarihinde taraflar arasında servis plakası olan 16 S ... sayılı plakanın kiralanması konusunda sözleşme imzalandığını, servisçiler arasında bulunan teamüller gereğince S plaka kiralandığında kiralayan kişi eğer aracı kendi işletecekse aracı satın almak mecburiyetinde olduğunu, bu uygulama nedeniyle S plaka kiralandığını ve davalı Kaya Ali Gülen'in S.S Nilüfer Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi'ne olan borcunun ödenmesi sonrası sözleşmede belirtilen volkswagen crafter marka aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete geçirilmesi konusunda şifaen tarafların anlaştığını, S plaka kiralama ücretinin 300,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin S plakalı aracın mülkiyetinin kendisine geçirileceği düşüncesiyle davalı Kaya Ali Gülen'in S.S...

              Taraflar arasındaki tapulu taşınmazın harici satışına ilişkin sözleşme geçersiz ise de, sonradan tapu devri yapılmakla sözleşme geçerli, sözleşme içerisinde yer alan cezai şart hükümleri de taraflar için bağlayıcı hale gelmiştir. Mahkemece bu ilkeler ışığında işin esasının incelenmesi ve ortaya çıkacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                satış sözleşmesi geçersiz olduğundan mülkiyetin nakli sonucunu doğurmadığı, trafikte kayıtlı araçların mülkiyetinin tescille geçeceği, bu şekilde devri yapılmayan aracın mülkiyetinin sanığa ait olduğu anlaşılmakla unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Taraflar arasındaki uyuşmazlık; araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. 1.2. İlgili Hukuk 1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ncı (818 sayılı BK'nın 23 üncü) maddesi "Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir. Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir." şeklindedir. 2.4721 sayılı TMK'nın 988 inci maddesi "Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı aynî hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur." 3. TMK'nın 989 uncu maddesi, "Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir....

                    UYAP Entegrasyonu