Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Dava, işçinin rekabet etme yasağına aykırılığa dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Ceza koşulunun kendisi başlı başına bir borcun konusu değildir. Ceza koşulu, daima ifası gereken bir asıl borcun varlığını arar. Zira ceza koşulu, borçlunun borca uygun davranmasını temin eden bir tür güvencedir. Yine ceza koşulu asıl borca bağlı (fer'i) nitelikte bir borç doğurur. Ceza koşulu TBK. m. 179'da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ceza koşulunun türleri, seçimlik, ifaya eklenen ceza ve ifa yerine cezadan (Dönme cezası) ibarettir. Bu genel düzenlemenin yanında TBK. m. 444/2'deki dönme cezası özel olarak düzenlenmiştir. Bu TBK. 444/2 maddesi aynı Yasa'nın TBK. m. 179 maddesine bir aykırılık oluşturur. Sözleşme cezası burada da madde TBK. m. 179 olduğu gibi, kural olarak ödenmesi ile akitten cayma hakkını verir. Ne var ki madde TBK. m. 179'un aksine, TBK. m. 444/2 gereğince ifayı ya da sözleşme cezasını talep etmek isteyip istemediğini alacaklı seçemez....

    Rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranışların sonuçları ise TBK’nın 446 ncı maddesinde düzenlenmiş olup buna göre rekabet yasağına aykırı davranan işçi, işverenin bu sebeple uğradığı tüm zararları gidermekle yükümlüdür. Öte yandan rekabet yasağına aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmış ise işçi, sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, ceza koşulu olarak öngörülen meblağı ödeyerek rekabet yasağına dair borcundan kurtulabilecektir; ancak işverenin ceza koşulu olarak belirlenen miktarı aşan zararları da işçi tarafından tazmin edilmelidir (TBK md. 446/2).6098 sayılı TBK’nın 445/2 fıkrasına göre “Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.”...

      Dairemizce, Türkiye sınırları içinde rekabet etmeme yönünden öngörülen düzenlemelere geçerlilik tanınmamıştır. Ancak yabancı uyruklu olup çalışma hayatının çoğunu Türkiye dışında geçirmiş bir işçi bakımından rekabet yasağının ülke sınırları ile belirlenmesi mümkün olabilecektir. Yine, il sınırları ya da belli bir bölge ile sınırlandırma, işin niteliğine göre yerinde görülebilir. Somut olayda rekabet yasağının bölgesel sınırları geniş tutulmuş olsa da, davalı işçi davacı işverenin faaliyet gösterdiği Adana ilinde ve tanık beyanlarına göre davacı şirketle ticari ilişki içinde bulunduğu anlaşılan rakip firmada işe başlamıştır. Bu itibarla rekabet yasağının ihlali koşulları gerçekleşmiştir. Rekabet yasağının ihlaline bağlı taraflarca kararlaştırılmış olan belli bir ödemeyi öngören yaptırım, niteliği itibarıyla bir cezai şart hükmüdür....

        Dairemizce, Türkiye sınırları içinde rekabet etmeme yönünden öngörülen düzenlemelere geçerlilik tanınmamıştır. Ancak yabancı uyruklu olup çalışma hayatının çoğunu Türkiye dışında geçirmiş bir işçi bakımından rekabet yasağının ülke sınırları ile belirlenmesi mümkün olabilecektir. Yine, il sınırları ya da belli bir bölge ile sınırlandırma, işin niteliğine göre yerinde görülebilir. Somut olayda rekabet yasağının bölgesel sınırları geniş tutulmuş olsa da, davalı işçi davacı işverenin faaliyet gösterdiği Adana ilinde ve tanık beyanlarına göre davacı şirketle ticari ilişki içinde bulunduğu anlaşılan rakip firmada işe başlamıştır. Bu itibarla rekabet yasağının ihlali koşulları gerçekleşmiştir. Rekabet yasağının ihlaline bağlı taraflarca kararlaştırılmış olan belli bir ödemeyi öngören yaptırım, niteliği itibarıyla bir cezai şart hükmüdür....

          DAVANIN KONUSU: Ceza koşulu alacağı (İşçinin rekabet yasağının ihlalinden kaynaklanan) Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            İşçi ve işveren arasında rekabet yasağını öngören düzenleme, işyeri devri halinde de kural olarak geçerliliğini sürdürür. Devralan işverenin başka bir amaca yönelmesi ve faaliyet alanını değiştirmesi halinde ise rekabet yasağı sona erer. İşçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra rekabet yasağına uyma yükümü, geçici iş ilişkisi sırasında da devam eder. Bu noktada işçinin ödünç alan işverene bağlı olarak yapmakta olduğu çalışmalarının da rekabet yasağının ihlali olarak değerlendirilmesi mümkündür. Rekabet yasağının ihlaline bağlı taraflarca kararlaştırılmış olan belli bir ödemeyi öngören yaptırım, niteliği itibarıyla bir cezai şart hükmüdür. Böyle olunca Borçlar Kanunun 161/son maddesi hükmü gereğince, fahiş olan cezai şartın hâkim tarafından indirilmesi gerekir (Yargıtay 9.HD. 02.05.2008 gün 2007/17815 E, 2008/11014 K)....

              İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin sözleşme yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme, hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresi içinde yapılmaması gereken bir hususta değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik.... iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır. Oysa somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sebebiyle cezai şart istemektedir....

                Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olan davada işverenin bir zarar gördüğünü değil, zarar görme tehlikesinin varlığını kanıtlaması yeterli olduğu halde, mahkemece davacının davalı işçinin yeni işine başlaması nedeniyle zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı ise de, davacı ile davalı arasındaki 15.04.2011 tarihli belirli süreli iş sözleşmesinin 6. maddesine göre rekabet etmeme yükümlülüğünün sadece İç Anadolu, Akdeniz, Ege ve Güney Anadolu bölge sınırlarını kapsadığı, oysa davalının yeni işe başladığı şirketin bu hudutların dışında ve İstanbul’da bulunan bir şirket olduğu ve sözleşme ile yasaklanan coğrafi bölgenin dışında olması nedeniyle rekabet yasağının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart alacağının faiziyle ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir....

                    Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün kelepçe mahiyetinde olduğu, çalışma hürriyetini engellediği, davalının pozisyonu gereği ticari sırra vakıf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki rekabet yasağı düzenlemesinin, görev sınırlaması yapılmaması nedeniyle hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğu, davalının ticari sırra vakıf olabilecek pozisyonda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu