Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.03.2016 tarih ve 2016/27-2016/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı 01.10.2009 tarihli iş akdi bulunduğunu ve iş akdinde rekabet yasağının düzenlendiğini, bu yasağın ihlali halinde işçinin son aldığı maaşının 12 katı kadar cezai şartın belirlendiğini, davalının 14.01.2015 tarihinde eşinin iş değişikliği nedeniyle taşınma durumu olduğunu belirterek işten çıkma isteğinde bulunduğunu, 17.04.2015 tarihinde de ikale metni imzalanarak iş akdinin karşılıklı sonlandırıldığını, daha sonra davalının rakip işletmede çalışmaya başladığını, bu şekilde rekabet yasağını ihlal ettiğini, ileri sürerek cezai şarta...

    İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir.Yargıtay 9....

      Ancak, rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444 vd. maddelerinde düzenlenen hükümler, doğrudan hizmet sözleşmesinin bir unsuru olarak görülemeyeceği gibi rekabet yasağının işçi-işveren arasındaki hizmet sözleşmesinin ve buna bağlı olarak iş ilişkisinin sona ermesinden sonra hüküm ifade edecek mahiyette olması, işçinin tek taraflı bir taahhüdü suretiyle de oluşturulması mümkün bulunmakla, rekabet yasağının ihlali halinde ortaya çıkacak uyuşmazlıkların iş ilişkisinden yahut hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edilemez....

        Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir....

        Ancak, rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444 vd. maddelerinde düzenlenen hükümler, doğrudan hizmet sözleşmesinin bir unsuru olarak görülemeyeceği gibi rekabet yasağının işçi-işveren arasındaki hizmet sözleşmesinin ve buna bağlı olarak iş ilişkisinin sona ermesinden sonra hüküm ifade edecek mahiyette olması, işçinin tek taraflı bir taahhüdü suretiyle de oluşturulması mümkün bulunmakla, rekabet yasağının ihlali halinde ortaya çıkacak uyuşmazlıkların iş ilişkisinden yahut hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edilemez....

          Rekabet etmeme borcu ise ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları halinde ortaya çıkar. İş sözleşmesi devam ederken, işçinin rekabet sayılacak davranışları ise “doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olup” İş Kanunu’nun 25/II-e kapsamına girer ve işveren için haklı fesih nedeni oluşturur. Rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise işçi, zararı tazmin ile mükelleftir. Bu kapsamda, iş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir (Yargıtay 22. HD 2016/27017 E., 2020/665 K.). Somut olayda, davacının ceza koşulu alacağı, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra davalının rakip ve aynı zamanda davacı şirketin iş yaptığı firmada çalışmaya başlamış olmasına dayandırılmaktadır. Yani, dava konusu eylem, davalı işçinin, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonraki rekabet yasağının ihlal ettiği iddiasıdır....

            in davacı ile yapmış olduğu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca iş akdinin emeklilik nedeniyle sona ermesinden sonra bir yıllık rekabet yasağı kuralını ihlal edip etmediği, davacı ile aynı alanda faaliyet gösterdiği iddia edilen davalı şirket yanında işe girip çalışarak haksız rekabet kuralını ihlal edip etmediği, iş sözleşmesindeki haksız rekabet hükmünün hukuken geçerli olup olmadığı, bu bağlamda cezai şart alacağının her iki davalıdan birlikte tahsilinin gerekip gerekmediği hususlarının tespiti ile rekabet yasağının ihlali sebebiyle kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizden verilen 09/05/2017 tarih ve ... Esas ... sayılı kararı Yargıtay, ... Hukuk Dairesi'nin 03/12/2020 tarih ve ... Esas ... Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememiz iş bu esasına kayıt olmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında mahkemece bozma ilamına uyularak verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olup davanın reddine dair kararın Yargıtayca incelenmesi davacı şirket vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada mahkemenin tarihsiz yazısı ekinde gönderilen dilekçeler ile mümeyyiz taraf vekilleri ile davalı ...’in ayrı ayrı istinaf ve temyiz başvuru haklarından feragat ettiklerini bildirdikleri gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü: Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir....

                Öğretide rekabet yasağı sözleşmesi, işçinin iş ilişkisi içinde işverenin müşterilerine nüfuz etmesi yahut iş sırlarına vakıf olması nedeniyle hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra belirli bir faaliyet alanında belirli bir coğrafi bölgede ve belirli bir zaman dilimi içerisinde işçinin işverenle rekabet teşkil eden davranış içerisine girmesini yasaklayan sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır. Rekabet etmeme taahhüdünü içeren bu sözleşmeyle işçi işverene karşı hizmet sözleşmesinin bitiminden sonrasına yönelik olarak menfi bir yükümlülük, bir yapmama borcu altına girmektedir. Başka bir deyişle rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ekonomik faaliyet özgürlüğüne ve ekonomik geleceğine kısmen dahi olsa sınırlama getirilmektedir (Sabah Altay, Türk Borçlar Kanunun Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Mühf-Had, C.14, sy.3, s.179 vd.)....

                  Maddesinde "Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir, özel teşebbüsler kurmak serbesttir" denildiğini rekabet yasağının bu şekilde uygulama alanı bulabilmesinin Anayasa'ya kanunlara, doktrinlere aykırılık teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, hizmet sözleşmesine dayalı rekabet yasağının ihlali nedeniyle uğranılan zararların tazmini(tazminat), davasıdır. Davacı vekili ---- tarihli dilekçesi ile; haksız rekabetten kaynaklı tazminat davasından ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden gördükleri lüzum üzerine feragat edildiğini, herhangi bir vekalet ücreti talep edilmediğini, mahkemece bu yönde bir karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ---- tarihli dilekçesi ile feragati kabul ettiklerini, davacının davadan feragat etmesi üzerine herhangi bir suretle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirterek feragat uyarınca işlem yapılmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu