Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2015/536 Esas KARAR NO : 2021/943 DAVA: Alacak (Rekabet Yasağı İhlalinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 21/05/2015 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Rekabet Yasağı İhlalinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı şirket işyerinde ----tarihinde işe başladığı: taraflar arasında -----tarihinde çalışma şartlarını belirleyen belirsiz hizmet sözleşmesi akdedildiği; davalının iş tanımına uygun olarak, daha çok satış bölümünde yetkilendirildiği ve sahada satış yapmak üzere görevlendirildiği: davalının hem hizmet verilen müşteri şirketlerde hem de davacı şirkette ticari sır vasfındaki birçok bilgiye eriştiği; ortada hiçbir sebep yokken davalının ---- tarihinde kendi isteği ile görevinden istifa ettiği; davacı şirketin kabulüyle işyerinden ayrıldığı; davalının --------şahıs şirketi kurduğu; davacı şirketin faaliyet gösterdiği ana bölge olan---...

    Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken----- zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işçinin imzaladığı “Rekabet Yasağı Sözleşmesi”ne aykırı olarak davacı yanındaki işinden ayrıldıktan sonra davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren dava dışı şirkette satın alma uzmanı olarak çalıştığı, rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ettiği, rekabet yasağı sözleşmesinin koşullarına uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu, ancak TBK'nın 445. maddesine göre belirlenen cezai şartın 2.100,00 TL net maaş alan davalı için fahiş olduğu, davacının rekabet yasağı sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle davacının herhangi bir zarar gördüğünün sabit olmadığı hususu da dikkate alınarak cezai şartın takdiren 1/2 oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur....

          Buna karşılık taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s.277). Bu noktada, iş görme ve sadakat borçları ile rekabet etmeme borcu (rekabet yasağı) arasındaki ayrıma değinilmesinde yarar bulunmaktadır. İş görme ve sadakat borçları, açıkça kararlaştırılmasa bile her iş sözleşmesinde vardır. Rekabet etmeme borcu ise, ancak iş sözleşmesi taraflarının açıkça kararlaştırmaları hâlinde ortaya çıkar. Bundan başka, iş görme ve sadakat borçlarının yerine getirilmesi sadece sözleşmenin yürürlüğü sırasında söz konusudur....

            yasağı olduğunu, işçinin rekabet yasağı, iş sözleşmesinin bitmesiyle başladığını, nitekim hizmet ilişkisi içerisindeki sadakat yükümlülüğü, hizmet ilişkisinin bitimi ile birlikte rekabet yasağına dönüşecek ve işçinin yükümlülüğü rekabet yasağı şeklinde adlandırılacağını, Rekabet yasağı ise yine Türk Borçlar Kanunu’nun 444....

              Hukuk Dairesi'nin 2020/599 esas ve 2022/1457 karar sayılı ilamı) Tüm açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Taraflar 05/09/2016 tarihli rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin ilk üç maddesinde rekabet yasağı hükümleri, 4. Maddesinde kapsamı, 5....

                Rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise işçi, BK.nun 351.maddesi gereğince zararı tazmin ile mükelleftir ( İş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalara bakmakla görevli olan mahkemelerin iş mahkemeleri olduğına şüphe yoktur....

                  İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. TBK'nin rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan TBK'nin 444. ve 447. maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                    Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı tazminata ilişkin olarak taraflarca hizmet sözleşmesi ile akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmenin 9.maddesinde işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüştür. Rekabet yasağı 6098 sayılı TBK'nın Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ilâ 447. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Öte yandan, TBK’nın 445/1. maddesi hükmüyle, rekabet yasağı kaydının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği hüküm altına alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu