Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğunu, zira Kanuni sınırlamalara haiz olmadığını, müvekkili şirketin bir haksız rekabetinin olmadığını, işçinin rekabet yasağı nedeniyle de müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılığa dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6101 sayılı TBK'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmünü haiz olup, her ne kadar taraflar arasındaki rekabet yasağı hükmünü içeren iş akdi 04.11.2010 başlangıç tarihli olsa da, sözleşmede ve rekabet yasağı sözleşmesinde iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 21.09.2012 tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK'nın rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin 444 ve devamı maddelerinin tatbik edilmesi gerekmektedir. 6098 sayılı TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra...

      İşçi işe alındığı andan işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamaz. Zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabet, sadakat borcuna aykırılık oluşturur. İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25./II. b, d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu halde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş sözleşmesinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler....

        Buna göre rekabet yasağı sözleşmesinden söz edilebilmesi için ilk olarak işçinin fiil ehliyetine sahip olması ve iş sözleşmesinin kurulması sırasında veya iş ilişkisi devam ederken işçinin sözleşmenin sona ermesinden sonra rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün yazılı olarak iş sözleşmesine konulması veya bu konuda ayrı bir sözleşmenin (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılması gerekmektedir. Fiil ehliyetine sahip işçi tarafından yazılı olarak yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için iki temel şartın daha birlikte yer alması gerekir. Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesinin ilk şartı, işverenin bu sözleşme nedeniyle korunmaya değer haklı bir menfaatinin bulunmasıdır. Zira rekabet yasağının getirilmesindeki amaç, işçinin işyerinde öğrendiği üretim sırlarını veya işverenin işleri hakkındaki bilgisini iş ilişkisi sona erdikten sonra işverenle rekabet edecek tarzda kullanmasının önüne geçilmesidir....

          Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılığa dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6101 sayılı TBK'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 4. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiş olup da, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış fiil ve işlemlere, Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır hükmünü haiz olup, her ne kadar taraflar arasındaki rekabet yasağı hükmünü içeren iş akdi 01.03.2012 başlangıç tarihli olsa da, sözleşmede ve rekabet yasağı sözleşmesinde iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 01.10.2013 tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK'nın rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin 444 ve devamı maddelerinin tatbik edilmesi gerekmektedir. 6098 sayılı TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene...

            yasağı tazminatının talep edilebilmesi için, rekabet yasağı doğuran bir yazılı anlaşmanın yapılması ve anlaşma hükümlerini içeren ve müvekkil tarafından imzalanmış bir belgenin acenteye verilmesi gerektiği; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 20.maddesinin TTK m.123 hükmü kapsamında bir yazılı rekabet yasağı anlaşması olarak kabul edildiği ihtimalde, dava öncesinde ve 07.09.2017 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu tarihe kadar davalı tarafından imzalı bayilik sözleşmesinin dolayısıyla rekabet yasağı anlaşmasının davacı bayiye teslim edilmemiş olduğu anlaşıldığından, davacının TTK m.123 hükmü kapsamında rekabet yasağı tazminatı talep edemeyeceği sonucuna varıldığı, Bununla birlikte Sayın Mahkemece aksine kanaat getirildiği ihtimalde ise, davacı bayinin talep edebileceği Rekabet Yasağı Tazminatının tutarının 86.229,75 TL olacağı mahkememize bildirilmiştir....

              İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın iş sözleşmesine istinaden cezai şart istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki işçi- işveren ilişkisinin çeşitli pozisyonları kapsar şekilde 20/12/2006 tarihi ile 13/01/2012 tarihi arasında devam ettiği, bu süreçte her pozisyon değişikliğinde iş sözleşmelerinin imzalandığı ve belirsiz süreli bu hizmet akitlerinde rekabet yapma yasağı başlığında işçinin, rekabet yapmama taahhüdünde bulunduğu, aksi takdirde 20.000,00 USD cezai şartı kabul ettiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye konu rekabet yasağı ve cezai şart yükümlülüğünün sadece işçi yönünden yükümlülük altına sokar mahiyette olduğu, sözleşmenin tip sözleşme niteliğinde olduğu, işveren yönünden böyle bir yükümlülüğün yer almadığı, BK'nın amir hükümlerinden olan düzenlemeler ve genel işlem şartları ve Yargıtay'ın rekabet yasağı ile ilgili son ve yerleşmiş içtihatları birlikte değerlendirildiğinde tek taraflı rekabet yasağı ve cezai şart taahhüdünün davalıyı...

                  Somut olaya döndüğümüzde, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 12 ay ve rekabet mahalli olarak Marmara, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan yukarıda da açıklandığı üzere ayrılan işçinin söz konusu gizli bilgileri kullanmış olması veya kullanılan gizli bilgilerin fiilen önceki işverene zarar vermesi şart olmayıp, böyle bir ihtimalin varlığı yeterlidir....

                    Somut olaya döndüğümüzde, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 12 ay ve rekabet mahalli olarak Marmara, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan yukarıda da açıklandığı üzere ayrılan işçinin söz konusu gizli bilgileri kullanmış olması veya kullanılan gizli bilgilerin fiilen önceki işverene zarar vermesi şart olmayıp, böyle bir ihtimalin varlığı yeterlidir....

                      UYAP Entegrasyonu