İddianın ve savunmanın ileri sürülüş biçimi ve yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davalının iş akdini haklı nedenle feshedip feshetmediği buna bağlı olarak rekabet yasağının sona erip ermediği, rekabet yasağı nedeniyle cezai şarta ilişkin alacağın doğup doğmadığı hususlarını değerlendirmekle görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Ancak, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi 818 sayılı BK döneminde akdedilmiş ise de, 6101 sayılı Kanun'un 1.ve 3. maddeleri gözetildiğinde, iş akdinin sona erdiği ve davalı açısından rekabet yasağının başladığı tarih itibariyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK 445. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde yer olan rekabet yasağı düzenlenmesinde coğrafi alana yönelik kısıtlama belirtilmemiş ise de TBK'nin 445/2 maddesinde mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından, hakimin aşırı nitelikteki rekabet yasağını bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirerek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde gözönünde tutmak suretiyle sınırlandırabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme doğrultusunda coğrafi alan bakımından mahkemece bir sınırlama getirilmesi gerekirken, rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğuna dair hüküm tesisi yerinde değildir....
DELİLLER : Tarafların beyan ve dilekçeleri, 17/10/2014 tarihli Rekabet Yasağı Sözleşmesi, SGK yazı cevapları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Rekabet Yasağı Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart ve sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
DELİLLER : Tarafların beyan ve dilekçeleri, 17/10/2014 tarihli Rekabet Yasağı Sözleşmesi, SGK yazı cevapları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Rekabet Yasağı Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart ve sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517 E. - 2008/566 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....
Kanun koyucu, geçerli bir rekabet yasağı anlaşmasının sınırlarını kesin olarak çizmiş, gerekirse hakimin müdahalesini de öngörmüş, bu şekilde yapılan rekabet yasağı anlaşmasını ihlal eden işçiyi de işverenin zararlarını tazmin yükümlülüğü altına almıştır. Böyle bir durumda işveren, işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği olgusunun yanında, bu nedenle bir zararının da oluştuğunu kanıtlayarak tazminat talep edebilecektir. Görüldüğü üzere, işçi ve işverenin, TBK'nın 445. maddesindeki sınırlar içinde kalmak kaydıyla, rekabet yasağı anlaşması yapmalarına yasal bir engel yoktur. Zaten cezai şartın amacı da zararın tazminidir. Ancak borçlu, cezai şart ödemeyi taahhüt etmişse, artık alacaklı herhangi bir zarara uğradığını iddia etmek veya zararının kapsamını ispat etmek zorunda kalmadan, tazminat elde etmek imkanı bulacaktır....
Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Davacı tarafça, hem iş akdinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı davranışta bulunulduğu iddiasıyla hem de işten ayrıldıktan sonra haksız rekabet teşkil eden eylemlerin varlığı dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1- a. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir....
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği ve yeni iş yerinde haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerde bulunduğu iddialarına dayalı olarak tazminat talebi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca 27/11/2019 tarihli İş Sözleşmesi akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak TBK'nın 446. maddesi uyarınca ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca hizmet sözleşmesi dışında, hizmet sözleşmesinin eki niteliğindeki rekabet etmeme ve gizlilik sözleşmesi başlıklı bir sözleşme akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır....
Davalı vekili; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin anlaşma ile sona erdirildiğini, coğrafi sınır belirtilmeksizin rekabet yasağı öngörülmesinin geçersizlik nedeni olduğunu, ayrıca davacıya ait sırların paylaşılmadığını ve zararın doğmadığını savunarak davanın reddine istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan rekabet yasağı ve sır saklama sözleşmesinde rekabet yasağının kapsamının yer bakımından sınırlama getirmeden belirlendiği, bu durumun işçinin ekonomik anlamda yıkımına sebebiyet vereceğinden söz konusu sözleşmenin geçersiz olduğu, rekabet yasağı ve sır saklama sözleşmesinin geçersizliği karşısında davalının çalışmaya başladığı şirket için bir kısım müşterilere düşük fiyat teklifinin ticari sırrın paylaşılması suretiyle haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....