GEREKÇE: Dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart ve tazminat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....
İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....
Bu durumda davalı, rekabet sözleşmesine aykırı davrandığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle şimdilik 34.000,00 TL haksız rekabet sebebiyle cezai şart alacağının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün kelepçe mahiyetinde olduğu, çalışma hürriyetini engellediği, davalının pozisyonu gereği ticari sırra vakıf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki rekabet yasağı düzenlemesinin, görev sınırlaması yapılmaması nedeniyle hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğu, davalının ticari sırra vakıf olabilecek pozisyonda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü haiz olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere bu madde sözü edilen sırlara vakıf işçinin sözleşme yapmak şartıyla işten ayrılması halinde aynı işi kendi adına yapmamasını, rakip bir müessesede çalışmamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olmamasını düzenlemektedir. Düzenleme, hizmet sözleşmesi içinde yer almakla birlikte hizmet sözleşmesi süresi içinde yapılmaması gereken bir hususta değil, hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılmaması gereken bir hususta düzenleme getirmektedir. İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları ile aynıdır....
de çalışmaya başladığını, davalının henüz şirkette çalışırken bu şirketle anlaştığını, adı geçen şirketin, işçinin işverenin müşterilerini tanımış ve işlerinin esrarına nüfuz etmiş olmasından istifade etmek kastıyla işçiyi kendi bünyesinde çalıştırmaya başladığını, nitekim işçinin işletmeden ayrılıp başka bir işletmede çalışmaya başlamasını müteakip, söz konusu müşteri çevresi ile yeni işveren adına ilişki kurabilme gayreti içine girdiğini, davalının bu eyleminin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine aykırı olduğunu, davalının sözleşme gereği müvekkili şirkete tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, davalı işçinin bu davranışının rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek, rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart, belirli süreli sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle cezai şart ve eğitim giderlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, cezai şart alacağı ve ödenen avans alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı işveren, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini ileri sürerek, rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart ve avans alacaklarının ödenmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı işçi, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: 1-Davacı işveren davalı işçiye verilen avansların karşılığını istemiştir....
Davacı rekabet yasağı sözleşmesini ihlali nedeniyle cezai şart ve BK 446.maddesi uyarınca cezai şartı aşan zararın giderilmesini talep etmiştir. BK 446.maddesine göre işçi ön gürülen tazminat dışında bu miktarı aşan zararı da gidermek zorundadır. BK 446.maddesi uyarınca rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şartı aşan zararın olup olmadığı muhakeme gerektirdiği gibi zarar miktarı, önceden belirlenebilir nitelikte değildir. BK 446.maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında belirsiz alacak davası açılabileceğinden ilk derece mahkemesi kararı isabetli değildir. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli bulunmaktadır. ---- önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davalarıının ticari dava olduğu belirtilmişse de Dairenin son verdiği kararında, yerinde bir tespitle bu davalarda da iş mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; müvekkili şirketin alacak talebinin temelini, iş akdinin sona ermesinin ardından,kararlaştırılan rekabet yasağına aykırı hareket edilmesinden doğan cezai tazminat alacağı olduğunu, rekabet yasağı kapsamındaki davaların, TTK'nın 4/1-c maddesinin açık hükmü karşısında mutlak ticari davalardan olduğu ve iş hukukuna tabi olmadığını, davalının ....AŞ ünvanlı şirketin kurucusu ve YK üyesi olduğunun görüleceğini, davanın tacirler arası bir dava olduğunun kabulü gerektiğini, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava dilekçesinde açıkça ,iş akdi sona erdikten sonra rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart talep edildiği yazılıdır.Bu sebeble iş akdi henüz sona ermeden şirketin kurulduğu anlaşılmakta ise de iş akdinin devamı sırasında ihlali vakıasına dayanılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, görevsizlik kararı 12.10.2017 tarihli, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5....