Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi 24/01/2022 tarihli raporu ile özetle; Davacı ve Davalı taraflar arasında 22.05.2015 tarihli imzalanan iş sözleşmesinde davalı üzerine getirilen bir rekabet yasağı düzenlemesinin bulunduğu; söz konusu rekabet yasağı kapsamında getirilen yükümlülüklerin konu, yer ve süre itibarıyla ya iki yıllık süreyi aştığı ya da belirsizlikler içerip sınırsız bir yasaklama nitelikleri taşıdığı ve bu haliyle geçerli olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, İşçi ve işveren arasındaki rekabet yasağısözleşmesinin gerek devamında gerek taraflar arasındaki sözleşme sona erdikten sonra mevcut olan bir yükümlülüktür....

    davalı çalışan açısından geçersiz nitelikte olduğundan rekabet yasağı ihlali söz konusu değildir....

    davalı çalışan açısından geçersiz nitelikte olduğundan rekabet yasağı ihlali söz konusu değildir....

      Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda ---- görevlidir....

        Rekabet yasağının işverene ait işlerden hangisi ya da hangileri ile sınırlandırıldığı net biçimde belirlenmelidir. Özellikle şirketlerin ticaret siciline kayıt sırasında faaliyet alanlarının geniş tutulduğu ülkemizde, işçinin bütün alanlarda çalışmasının sınırlandırılması mümkün olmaz. İşçinin işverene ait işyerinde yapmakta olduğu işle doğrudan ilgili ve işverenin asıl faaliyet alanına giren işler bakımından böyle bir sınırlama getirilmelidir. İşçi ve işveren arasında rekabet yasağını öngören düzenleme, işyeri devri halinde de kural olarak geçerliliğini sürdürür. Devralan işverenin başka bir amaca yönelmesi ve faaliyet alanını değiştirmesi halinde ise rekabet yasağı sona erer. İşçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra rekabet yasağına uyma yükümü, geçici iş ilişkisi sırasında da devam eder. Bu noktada işçinin ödünç alan işverene bağlı olarak yapmakta olduğu çalışmalarının da rekabet yasağının ihlali olarak değerlendirilmesi mümkündür....

          İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

            Sözleşme sonrası rekabet etmeme borcu temelini, kaynağını iş ilişkisinden alan sadakat borcunda bulmaktadır. Sadakat borcu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da niteliğine uygun düştüğü ölçüde devam eder. Bu kapsamda yapılacak sözleşme sonrası rekabet yasağı, iş sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme niteliğinde yapılsa ve sonuçlarını iş ilişkisinin sona ermesinden sonra doğursa da iş sözleşmesinden tamamen bağımsız ayrı bir hukuki ilişki yarattığını söylemek mümkün olmayacaktır. Bunun en temel göstergesi iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple geçersiz sayılması halinde rekabet yasağı sözleşmesinin de geçersiz hale gelmesidir. Bu nedenle rekabet etmeme borcuna aykırılık sözleşme sonrası meydana gelse de iş sözleşmesinden doğan borcun ihlali niteliğindedir. Burada sadece borcun varlığı için özel bir kararlaştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır....

              yasağı sözleşmesi kapsamı davalının davacı şirketle aynı ilde aynı alanda faaliyet gösteren şirkette, davacı şirkette çalıştığı pozisyonla aynı veya benzer pozisyonda çalışması olarak belirlendiği, aksinin kabulünün davacının Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı, bu kapsamı itibariyle rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilerek yapılan değerlendirmede; davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra 2 yıl geçmeden 08/02/2017 tarihinde, davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren ve davacı şirkette çalıştığı pozisyona benzer pozisyonda çalışmaya başladığı tespit edilmiş ise de davalının çalışmaya başladığı şirketin, davacı ile aynı ilde olmayıp Samsun ilinde faaliyet gösterdiğinden davalının, TTK'nın 445/2. maddesince verilen yetki doğrultusunda kapsamı belirlenen, rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davrandığından bahsedilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur...

                Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen, işçinin rekabet yasağı sözleşmesinin 818 sayılı BK’nın yürürlükte olduğu 10.03.2006 tarihli olması ve ihlâlin 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğünden sonra gerçekleştiğinin iddia edilmesi karşısında işçinin rekabet yasağı sözleşmesine hangi kanun hükümlerinin uygulanacağı ve buradan varılacak sonuca göre rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle işçinin rekabet yasağı sözleşmesinin geçerlilik şartları hakkında açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır. 13. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Dürüstlük kuralı gereğince bu yükümlülük bazı durumlarda sözleşmenin sona ermesinden sonra da belli bir süre devam etmelidir....

                  İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu