Rekabet sözleşmesinin geçerli olabilmesi yer, zaman ve konu bakımından sınırlama yapılmış olması gerekir. Sözleşmede yer (Bursa) ve zaman (2 yıl) bakımından sınırlama söz konusu iken, konu bakımından bir sınırlama öngörülmemişse de, davacı ile dava dışı şirketin ana faaliyet konularının ‘iş sağlığı ve güvenliği’ hizmeti sunmak olduğundan bu faaliyet alanının esas alınması hakkaniyete uygun görülmüştür. Diğer taraftan rekabet yasağı sözleşmesinin sona ermesi hali TTK m. 447’de düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca, rekabet yasağı, işverenin bu yasağı sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer. Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer....
İşçi ile işveren arasında TBK'nın 444 ve devamındaki maddelerinde işaret edilen koşullar dahilinde tesis edilecek rekabet yasağı sözleşmesi, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine konulacak bir hükümle düzenlenebileceği gibi bu hususta ayrı bir metin ile rekabet yasağı sözleşmesinin akdedilmesi mümkündür. Her iki durumda da rekabet yasağı, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden bağımsız olarak varlığını sürdürür. Başka bir anlatımla hizmet sözleşmesi içerisinde ayrı bir hüküm olarak rekabet yasağı kaydının mevcudiyeti hâlinde, taraflar arasındaki sözleşmede hem hizmet ilişkisinin devamı süresince geçerli olan bir hizmet sözleşmesinin, hem de hizmet ilişkisi sona erdikten sonraki döneme dair yükümlülükler içeren bir rekabet yasağı sözleşmesinin varlığı kabul edilerek tarafların her iki sözleşme ile bağlı oldukları kabul edilmelidir....
Maddesi ile davalı işçi ile aralarındaki rekabet yasağını düzenlediklerini, işçinin rekabet yasağı, iş sözleşmesinin bitimiyle birlikte başladığını, davalı işçi ile müvekkil şirketi arasında imzalanan 01/01/2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin 11. Maddesi gereğince, davalı işçi ile müvekkil şirket arasında geçerli bir rekabet yasağı ilişkisi kurulduğunu, taraflar arasında imzalanan işbu iş sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin 11....
hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir” denildiği, taraflar arasındaki imzalanmış olan rekabet yasağı sözleşmesinin yorum karmaşıklığına sebebiyet vermeyecek seviyede açık ve net olduğu, bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, rekabet yasağının ihlali nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığı zira rekabet yasağı sözleşmesinin varlığı ve cezai şarta hükmedilmesi konusunda zarar varlığı ve ıspatının aranmadığı, rekabet yasağının ihlali, cezai şartın talep edilebilmesi için yeterli bulunduğunu belirterek dosya kapsamına uygun olmayan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin karşılıklı feshedildiğini, rekabet yasağı sözleşmesinin yer olarak sınırlandırılmadığını, buna rağmen mahkemece TTK'nın 445/2 maddesi gereğince uyarlama yapılmadığını, sürenin kanuni süre olan 2 yılın üzerinde olması nedeniyle rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz bulunduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın fahiş olup müvekkilinin ekonomik mahvına sebebiyet vereceğini, bu nedenle de sözleşme ahlak ve adaba aykırı olduğundan geçersiz bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, rekabet yasağından kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket bünyesinde servis elemanı olarak çalıştığını, rekabet yasağı hükümlerinin müvekkilinin davacı şirket nezdinde çalışmaya devam ederken yapılan iş sözleşmesinde yer aldığını, müvekkilinin rekabet yasağına aykırı hiçbir davranışı bulunmadığını, sözleşme kapsamındaki rekabet yasağı hükümlerinin müvekkilinin Anayasal çalışma hakkını elinden almaya yönelik olduğunu, hakkaniyete aykırı olarak ekonomik geleceğini tehlikeye düşürecek nitelikte bulunduğunu, rekabet yasağının sürdürülmesinde işverenin gerçek bir yararı kalmadığını, belirlenen cezai şartın düşük ücretle çalışan müvekkili açısından fahiş olduğunu, rekabet yasağı kaydındaki coğrafi sınırlamaların kapsam itibariyle geçersiz bulunduğunu, davacının zarara uğrama ihtimali bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; işçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermediği, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabileceği, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesi olduğu,iş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek olmadğı, rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebileceği,Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, mahkemenin görev yönünden itirazlarını dikkate almadığını, rekabet yasağı sözleşmesinin birden fazla nedenle geçersiz olduğunu, rekabet yasağı anlaşmasının irade eksikliği sebebiyle geçersiz olduğunu, rekabet yasağı anlaşmasının TBK m. 27 çerçevesinde batıl olduğunu ve Anayasanın 48. maddesine aykırı olduğunu, yer, süre ve konu bakımından yasal sınırlamalara uymayan rekabet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kanunda yer bakımından sınırlama getirildiğini, davaya konu olayda rekabet yasağı, yer bakımından belirli bir şekilde sınırlamaya da tabi tutulmadan tüm Türkiye’yi kapsar şekilde düzenlendiğini, sözleşmenin tek taraflı olarak davacı firma tarafından işçi aleyhine düzenlendiğini, genel işlem şartlarına dair hükümler gereği rekabet yasağı maddesinin geçerli olmadığını, Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hürriyetine aykırılık sebebiyle rekabet sözleşmesinin geçersiz olduğunu,...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından rekabet yasağının ihlali sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunun sabit olduğunu, davalı ...'ın hukuken geçerli olan rekabet yasağı düzenlemesinin ihlal edilmesi sebebiyle öngörülen cezai şart tutarının hakkı ihlal edilen ve haksız rekabete uğramakta olan müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, haklı davanın kabulü gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine iade edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında mevcut hizmet sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle, sözleşmede yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinden bahisle cezai şart alacağının davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5....
İş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 2 yıl süreyle işçi T.C. içinde işveren şirket ile rekabet edecek konumda faaliyet alanları aynı olan herhangi bir şirkette yada şahsa ait hiçbir iş yerinde çalışmayacağını, ticari faaliyette bulunmayacağını, işveren Şirket ile rekabet edemeyiz peşine kabul eder. İş bu maddede belirtilen kurallar ile taahhütlerin ihlali halinde işçi, işverenin zararı tazminle ve 20.000-euro cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt eder..." hükmünü haizdir....