Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/172 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında 26.10.2020 tarihinde 97.500,00 TL alacağın %15'i oranında teminat karşılığında menkul, gayrimenkul, alacak, hak ve hesaplarına 97.500,00 TL borca yeter miktarı için ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı tarafından İİK 266. Madde kapsamında teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasının ve taşkın haciz bulunması sebebi ile hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece icra mahkemelerinin görev alanında olmaması sebebi ile davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça talebin hatalı değerlendirildiği beyan edilerek teminat karşılığı hacizlerin kaldırılması ve taşkın haciz şikayetinin değerlendirilmesi için istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
payı üzerinden hesaplama yaparak ipoteği fek talebi hukuka aykırı olduğunu, tesis edilen ipotek, lehine ipotek tesis edilen bankanın doğmuş ve doğacak tüm risklerinin teminatını oluşturduğunu, davalı bankanın ipotek tesisinde basiretli bir tüccar gibi tamamıyla yasa ve iyiniyet kaidelerine uygun olarak davrandığını, taşınmaz üzerinde bulunan rehin haklarının davacının almış olduğu bağımsız bölüme isabet edecek şekilde ilk rehin maliki ile müvekkil banka arasındaki anlaşma yoluyla nakledilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, tapu sicilindeki aleniyet ilkesi kapsamında davacı almış olduğu taşınmazdaki ipotek yükünden haberdar olup bu şekilde söz konusu taşınmazı satın almış olması da dikkate alındığında davacı tarafın açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.03.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 28.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davacının ipotek ve hacizlerin kaldırılması için lehdarlarına karşı ayrıca dava açabileceğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar...
nun 45.maddesine göre davalı rehin veren takip borçlusunun rehinle temin edilmiş alacağın kredi borçlusu ve yine genel kredi sözleşmesinde müşterek ve müteselsil kefil borçlusu olmadığından rehin tutarı borcu ödemeye yetmediği gerekçesiyle davacı alacaklı bankanın kredi alacağını davalı takip borçlusundan isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ipotek akit tablosunun 5.maddesinde, ipotek veren davalının "ipotek Limiti miktarınca borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu kabul ve taahhüt ettiği" belirtilmiştir. Mahkemece anılan sözleşme hükmü gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
münasip olduğu ve geçinmeleri için zorunlu olduğu gerekçesi ile şikayete konu araziler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taşınmazdaki hisseleri üzerine yansıtılan ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki değerlendirmelere istinaden davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nun 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı hukuki değerlendirmelere istinaden davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nun 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir....
Rehin alacaklısının, teminat ne denli fazla olursa olsun, temelde alacağını, ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir. Böylece rehinli taşınmazlardan birisinin paraya çevrilmesi halinde, rehin alacaklısı alacağını tahsil etmişse, artık diğer taşınmaz üzerindeki rehnin konusu kalmayacak ve sona erecektir. Kısacası, alacaklı, alacağının tutarını bir kez isteyebilir. Alacağı tümüyle karşılandığında, bütün taşınmazlar hakkındaki rehin hakkının sona ermesi gerekir. 4721 Sayılı TMK'nın 873/3. maddesinde; "Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise, alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber, icra memuru ancak gerektiği kadarını satar" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı, alacağı gününde ödenmemişse, açıklanan yasa hükmü gereği, üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır....
Davacının talebi davalı tarafça satışı vaad edilen taşınmazın üzerindeki takyidatlarla yükümlü olarak (hukuki ayıplı olarak) devredilmiş olması nedeniyle hukuki ayıp niteliğindeki ipotek ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olup davalı yararına tesis edilen ipoteğin kaldırılması talep edilmiş olmakla, takyidat alacaklıları ile davalının borcundan dolayı takyidat konulmuş olmakla aralarında zorunlu dava arkadaşlığının kabulü gerekir. Bu durumda artık konut satım sözleşmesi kapsamında davalının taşınmazı tapuda devir ve tescilini sağladığı gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki takyidatlardan (hukuki ayıptan) davalının sorumlu olmayacğı yönündeki İDM gerekçesi hatalı olmuştur. Zira davalı sözleşme kapsamında taşınmazı hukuki ayıplı olarak davacıya teslim ve tescil etmiştir....