"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.9.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı hazine temsilcisi ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali tescil istemiyle 13.09.2004 tarihinde dava değeri 2.000YTL gösterilerek açılmıştır. Mahkemece,20.07.2005 tarihinde yapılan keşifte davaya konu taşınmazların değeri 5.531,76YTL olarak belirlenmiş,dava değeri olan bu bedel üzerinden eksik harç 13.09.2005 tarihli duruşmada tamamlanmasına karar verilmiş, 13.09.2005 gün ve 40348 numaralı makbuz ile yatırılmıştır. HUMUK.nun 7. maddesi gereğince görev kuralı kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilir....
Maddesinin 4.bendine göre resen terkin kapsamına alınarak, ihtar ve ilan prosedürlerinin tamamlanmasının ardından, sicil kaydının 13.08.2014 tarihinde resen terkin edildiği bildirilmiştir.Davalı şirketin TTK. Geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin işleminden itibaren 5 yıl geçmiş ise de Yargıtay ------. Hukuk Dairesinin içtihatlarında belirtildiği üzere yasada belirtilen usule uygun gerekli tebliğ ve ilan işlemleri yapıldıktan sonra şirket yetkilileri tarafından tebliğ ve ilanda belirtilen işlemler yapılmadığı takdirde şirketin resen terkin edilerek tescil ve ilan edilmesi gerektiği, şayet şirket hakkında herhangi bir dava veya icra takibi var ise ya da tebliğ ve ilan işlemleri usulüne uygun yapılmamış ise şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin TTK....
-b maddesinde iki türlü tescil ve sigortalılık başlangıcı öngörülmüştür. ...- Kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca, ...- Sigortalıların kendilerince bildirilmesi halinde. 5510 sayılı Kanunda yapılan önemli değişiklik, Kurumun resen tescil görevinin kaldırılmasıdır....
Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında 01/10/2008 tarihinden itibaren adına resen tescil edilen sigortalılık işleminin iptali talebiyle açılan iş bu davada, Mahkemece bozma sonrası verilen kararında “davanın kabulü” şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir....
Resen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu Kanun kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerektiği belirtilmiştir. 18. Anılan Kanunun 10. maddesine göre ise, kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin T. Şeker Fabrikaları A.Ş. ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. 19....
başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir....
Şti. arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını, adı geçen şirketin sözleşmeden doğan borçlarını ödemediğini, şirketin sicilden resen terkin edilmiş olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek şirketin ihyası ile ... Ticaret Siciline tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu şirketin 6102 sayılı Kanunun geçici .... maddesinin 4/a maddesi gereğince resen terkin edildiğini, terkin işleminin usul ve yasaya uygun yapıldığını, tasfiye memuru bildirilmediğinden, tasfiyesiz olarak münfesih sayılması ile ticaret sicilinden resen terkin edilmiş olduğunu savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ...Ltd. Şti.'...
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle mirasbırakan tarafından çekişmeli taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak harç hususu, kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen gözetilmesi gerekmektedir. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçıların miras paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibarıyla-----Ticaret Sicil Müdürlüğünden resen terkin edilen “----- Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin ----- Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin) -------- Karar sayılı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin kararın------ Ticaret Siciline tescil ve ilanı ile sınırlı olmak kaydı ile ihyası istemine ilişkindir.Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir. İhyası istenilen şirketin celp olunan ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; ihyası istenilen------ Şirketi’nin 6102 Sayılı TTK.nun Geçici 7.maddesine göre 15/08/2014 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır....
ın davaya konu şirketin yönetim kurulu üyesi olmadığını, davada taraf ehliyeti olmadığını, mahkememiz .... esas sayılı dosyasından verilen kararda şirketin resen tescil edilmesi gerektiğine dair hüküm kurulmadığını, kararın mahkeme tarafından kurumlarına gönderilmediğini, Ticaret İl Müdürlüğünün talimat verme yetkisinin olmadığını bu nedenlerle resen tescil işleminin yapılamadığını, fesih kararının verildiği tarihte yürürlükte olan kanun gereğince dönemin yönetim kurulu tarafından yapılması gerekin tescil işleminin yapılmadığını, mahkememize sorulan görüş yazısına verilen cevap sonrasında bakanlık yetkilerince yapılan görüşme neticesinde şirketin yönetim kurulu üyelerine çağrı yapıldığını, kurumlarınca resen tescil işleminin yapılmasının kanunen de mümkün olmadığı beyanla davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....