Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

anlaşarak mal varlığı bölüşmek istediklerini ve Yusuf Hasdal ile diğer mirasçıların aralarında bir rızai taksim sözleşmesi düzenlediklerini, rızai taksim sözleşmesinin bu kapsamda vasiyet alacağına ilişkin ibra sözleşmesi niteliğinde görülmesi gerektiğini, rızai taksim sözleşmesi düzenlenirken Yusuf Hasdal'ın davalılara Mersin ilinde işleri olması sebebiyle Kayseri'ye gelemeyeceğini o yüzden davalı T3 bu işlemleri anlaştıkları şekilde işlem tesis etmesi için Kayseri 1.Noterliğinin 12/03/2013 tarih ve 06322 yevmiye numaralı vekaletnameyi dahi verdiğini, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

taksim sözleşmesinin bulunmadığını, miras taksim sözleşmesi varmışçasına tescil işlemi yapıldığını, yasal mirasçılık haklarının zedelendiğini, bir an için miras taksim sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığı düşünüldüğünde; tüm mirasçıların ortak iradesi alınmadan yalnızca İsmail Keleş'in sözlü beyanı alınmak suretiyle ilgili tescil işleminin gerçekleştirildiğini, kök miras bırakanın mirasçılarının miras taksim sözleşmesi yapılması hususunda özgür ve ortak iradelerinin var olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, dava konusu Çankırı İli, Yapraklı İlçesi, Camikebir Mahallesi 564 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasını, davalılar adına hukuka aykırı şekilde tescilli bulunan Çankırı İli Yapraklı İlçesi Camikebir Mahallesi 564 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptaline ve miras payı oranında davacı adına tesciline, mahkeme aksi kanaatte olması dahilinde dava konusu taşınmazın rayiç değerinin belirlenmesi ile beraber dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanın kayden maliki olduğu 75 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki binanın birinci katını davalının haksız kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve 6.000,00.-YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı miras bırakanın taksim ettiği şekliyle yıllardır kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazda yapılan rızai taksim sonucu kendisine düşen daireyi davalının yıllardır kullandığı, haksız işgal olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    i miras bırakandan intikal eden traktörün satış yetkisini içerir biçimde vekil tayin ettiğini, ancak ....'in hileli yollarla ve vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle traktör yerine, miras bırakandan kalan dava konusu 18515 parsel sayılı taşınmazı eşi olan davalıya devrettiğini, sözü edilen taşınmazın aslında harici ve rızai taksim ile kendilerine ve ...'e kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taksim sonucu kendilerine isabet eden payın adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazın taksimde eşi ...'e bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, usulüne uygun vekaletname gereğince satış işleminin yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      Davacı ... ve arkadaşları, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile taksim sonucu murisleri tarafından belirlenen payları oranında, miras bırakanlarının mirasçıları adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, nizalı taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacıların miras bıkanlarının kendi aralarında yaptıkları rızai taksimde belirlenen payları oranında mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, 22.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Her ne kadar bahsi geçen taksim sözleşmesine muris Kazım Peru'nun kız çocuklarının iştirak etmedikleri görülmüş ise de, Dairenin bozma kararından sonra dosya arasına alınan Kumru Kadastro Mahkemesi'nin 2004/ 151 Esas, 2010/50 Karar sayılı davalı ... ile davacı ... arasında kadastro tespitine itiraz davası olarak görülen dava dosyasında miras taksim sözleşmesinin geçerliliği konusundaki Mahkeme kabulünün temyize konu bu dosya için güçlü delil olacağı kuşkusuzdur. Dosya kapsamı ve Kumru Kadastro Mahkemesinin 2004/ 151 Esas, 2010/50 Karar sayılı dosyasının içeriğinde yer alan deliller ile birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin kız çocukların rızalarının alınarak yapıldığı, kadastro çalışmalarında muristen kalan taşınmazların tespitlerinin taksim sözleşmesine göre erkek çocuklar adına yapıldığı ve kız çocuklarının bu duruma itirazlarının bulunmadığı anlaşıldığından geçerli bir taksim sözleşmesinin varlığının kabulü gerekecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2014 gününde verilen dilekçe ile miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece, sözleşmenin hata, hile, tehdit altında imzalanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. TMK'nun 676. maddesi uyarınca, paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmalıdır. Ayrıca, sözleşmeye bütün mirasçılar katılmalı ve sözleşme bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır....

            a ait olduğunu, ölümüyle terekesinin rızai olarak taksim edildiğini, dava konusu taşınmazda davalıların mirasbırakanı ... ile mirasçılardan ... ve ...’nin pay almamasının kararlaştırıldığını, ancak kadastro sırasında haksız olarak davalıların mirasbırakanın da pay aldığını ileri sürerek, uzun yıllar devam eden malik sıfatıyla zilyetliğe dayalı kullanım ve rızai taksim doğrultusunda diğer pay sahipleri ..., ..., ... ile ... mirasçılarına tapu kaydında yer alan hisseleri oranında, davalıların hisselerinin ise adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Asli müdahiller, kök mirasbırakanın mirasçıları oldukları için taşınmazda haklarının bulunduğunu, davaya dahil edilmeleri gerektiğini ileri sürerek, davanın kabul edilmesini ve miras payları oranında paylarının adlarına tescil edilmesi istemişlerdir. Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın herkesin miras payı oranında adlarına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              İSTEM: Davacı avukatı tarafından verilen 22.02.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Germencik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/150 Esas sayılı dosyası ile Germencik ilçesi Çamköy 3287 parselde taşınmazın davalılar ile izale-i şuyu davasına konu edildiğini, yargılama sırasında davalıların, dava konusu edilen gayrimenkule ilişkin olarak 05/01/1994 tarihinde kendi aralarında rızai anlaşma yaptıklarını, bu anlaşmayı 05/01/1994 tarihli Germencik Noterliği'nin 00169 yevmiye nolu düzenleme şeklinde mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesi ile onaylattıklarını belirttiklerini, davacı ile davalılar arasında yapılan 05/01/1994 tarihli rızai anlaşma metnindeki gerekse noterde tanzim edilen ve rızai anlaşmayı onaylayan 05/01/1994 tarih ve ve 00169 yevmiye nolu taksim sözleşmesindeki davacıya ait olduğu belirtilen imzaların davacının eli mahsulü olmadığını, her iki yazıda metnindeki imzaların davacıya ait olmaması nedeniyle kabul etmediklerini, imzaya itiraz ettiklerini, davalarının kabulüne...

              Davacı ..., dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan olan dedeleri ... ...'dan kaldığını ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak, miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... ...'dan kaldığı ve terekenin mirasçılar arasında haricen ve rızaen taksim edildiği kabul edilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun değildir. Davacı, çekişmeli taşınmazların davalılar ile müşterek kök murisleri ...'den kaldığını ve ... terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek kadastro tespitlerinin miras payı oranında iptali ile adına tescilini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu