Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar hükmü temyiz eden davalı, adli yardım talebinde bulunmuş ise de Dairemizce incelenen dosya kapsamına göre Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin davalının adli yardım talebinin reddine ilişkin kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin yerinde olmayan itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına itirazının HMK’nin 337. maddesi gereğince REDDİNE, kesin olmak üzere 13.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Her ne kadar hükmü temyiz eden davalı, adli yardım talebinde bulunmuş ise de Dairemizce incelenen dosya kapsamına göre Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin davalının adli yardım talebinin reddine ilişkin kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin yerinde olmayan itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına itirazının HMK’nin 337. maddesi gereğince REDDİNE, kesin olmak üzere 13.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK md. 166/1) dayalı olarak açtığı boşanma davasında mahkemece dava dilekçesinin davalıya tebliğine yönelik giderlerin yatırılmadığı ve davacının adli yardım talebinin de reddedildiği gerekçe gösterilerek dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı adli yardım talebinin reddinin ve buna bağlı olarak da davanın usulden reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz etmiştir. 01.04.2013 tarihli 6459 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337. maddesinde adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye verilecek dilekçe...

        İade üzerine adli yardım talepli olduğu gerekçesi ile eksiklik giderilmeden dosya tekrar Dairemize gönderilmiştir. 23.11.2012 tarihli celsede davacı adli yardım talebinde bulunmuş ve davacının adli yardım talebi kabul edildiği halde, henüz kendisine tebligat yapılamayan ve adli yardım talebi de bulunmayan davalının adli yardım talebi varmış gibi maddi hata sonucu "davalının" adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. Adli yardım talebinin davacı açısından kabul edildiği ve davalının bu yönde bir talebi olmadığı anlaşıldığından, dosyanın 23.01.2014 tarihli ilamımızda belirtilen eksikliklerin giderilmesi yönünde mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.13.03.2014 (Prş.)...

          -KARAR- Dairece, eksik temyiz harcının tamamlanması için dosyanın Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi sonrasında davalı taraf, Mahkemece kendisine çıkarılan muhtırada tanınan sürenin son günü olan 30.12.2016 tarihinde adli yardım talebinde bulunmuş; Yerel Mahkeme, aynı tarihli ek kararı ile "adli yardım talebinin reddine" karar vermiş; 03.01.2017 tarihli ek kararıyla da, adli yardım talebinin reddedilmesi ve eksik temyiz harcının tamamlanmaması nedenlerine dayanarak "kararın temyiz edilmemiş sayılmasına" karar vermiştir....

            Somut uyuşmazlıkta ise mümeyyiz davalı tarafça adli yardım talebine ilişkin dilekçelerin ekinde, mali durumuna ilişkin hiçbir bilgi ve belge sunulmamıştır. Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın konuyla ilgili ve emredici nitelikteki 336/2. maddesi hükmünün hilafına, davalının adli yardım talebine ilişkin dilekçesi ekinde talebini haklı gösterecek hiç bir bilgi ve belgeye yer verilmediğinden adli yardım talebinin makul ve inandırıcı olmadığı kanısına varılmakla, davalı ...'nın kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK’nın 337/2. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Davalı ...'nın kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin reddi nedeniyle, davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 1-6100 sayılı HMK'nın 336/3. maddesi uyarınca temyiz başvurusu sırasında adli yardım talebinin incelenmesi görevi Dairemize ait olmakla, öncelikle davalı ... vekilinin adli yardım talebinin incelenmesi gerekmiştir. Hükmü temyiz eden davalı ... adli yardım talepli temyiz talebinde bulunmuş ise de; HMK'nın 336/2. maddesi gereğince mağduriyetini yeterince belgelendirmediğinden, adli yardım talebinin reddi gerekmiştir. 2-Nispi harca tabi davalarda, hükmü temyiz eden davalının temyiz ilam harcının 1/4'nü peşin olarak yatırması gerekir (10.5.1965 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı).Temyiz eden davalı ...’nun temyiz dilekçesi, süresinde temyiz defterine kaydedilmiş; ancak, davalı ... tarafından nisbi temyiz karar harcı yatırılmamıştır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Aksaray 2.Aile Mahkemesinin 2014/44 Esas 2016/32 Karar sayılı ilamı ile davacı T2 için 500 TL yardım nafakasına hükmedildiği, kararın 11/01/2016 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın davalısı olan T2'in Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 27/07/2018 tarihinde mezun olduğu, 08/01/2019 tarihinde başladığı avukatlık stajını tamamlayarak 10/06/2020 tarihinde ruhsatını aldığı, davalının ekonomik nedenlerle kendine ait bir büro açamadığı gibi yaptığı iş başvurularından da sonuç alamadığı, dava tarihi itibari ile henüz gelir getirici bir işte çalışmadığı, davacının ise İlçe Nüfus Müdürü olarak çalıştığı, 6.000 TL geliri olduğu anlaşılmaktadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının halen Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Deniz Teknolojileri Meslek Yüksek Okulu Gemi İnşaatı Bölümü'nde eğitimine devam ettiği, annesinin bir markette asgari ücretle çalıştığı, davalının ise bir fabrikada asgari ücretle çalışıp, üzerine kayıtlı evi ve 1 adet dükkanı ve kamyonetinin olduğu, davacının annesi ile davalının boşandıkları, müşterek 2 çocuktan birisi olan davacı ile diğer kardeşinin reşit olmaları sebebi ile herhangi bir nafaka ödenmesine hükmedilmediği gibi davacının annesi için de herhangi bir nafakaya hükmedilmediği, davacının diğer kardeşinin halen çalıştığı, bu nedenle davalının nafaka ödemekle yükümlü olduğu tek kişi olan davacıya eğitim hayatının devam etmesi sebebi ile yardım etmekle yükümlü olup takdir edilen nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile orantılı olduğu belirtilerek davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ve annesinin, davacının annesinin ailesi ile birlikte yaşadıkları, davacının üniversite sınavlarına hazırlandığı, davacının annesinin aile hekiminin yanında asgari ücretle işçi olarak çalıştığı, Aksaray'da yaşadığı, kira ödemediği, üzerine kayıtlı mal olmadığı, davalının aylık 3.000TL gelirinin olduğu, işçi olarak çalıştığı, Osmaniye'de yaşadığı, kirada kaldığı, aylık kira giderinin 850,00TL olduğu, aylık 1.100TL nafaka ödediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının üniversite sınavına hazırlanıyor olması, annesinin asgari ücretle çalışıyor olması, annesinin yapacağı katkı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında davacı için verilen yardım nafakası miktarının yeterli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu