Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde davacı tarafın istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, yardım nafakası isteyenin yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarının yeterli olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu incelendiğinde, Kayseri 1....

İlk derece mahkemesinin istinafa konu iş bu ek kararında da işaret edildiği üzere; dairemizin ilk incelemesi sonucunda 24.12.2020 tarihli karar ile davalı vekilinin adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz üzerine, itirazı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2021/1 D.İş sayılı, 03/02/2021 tarihli kararı ile dairemizin adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına yöneltilen itirazın reddine karar verilmiş, böylece adli yardım talebinin reddine dair karar kesinleştikten sonra, harç ikmali konusunda gereğinin yapılması için dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş, ilk derece mahkemesinin muhtırasına rağmen davalı, istinaf harcını yatırmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacı lehine aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedildiği, bu nafakanı bir yıllık tutarının 12.000,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafakaya hükmedilmiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde, çalışmadığını, yardımlarla geçindiğini, muhtaç durumda olduğunu, davalı oğlunun oto galerisi işlettiğini, oğlunun aylık gelirinin 5000 TL olduğunu belirterek 600 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 250 TL yardım nafakası ödenmesine karar verilmiş, mahkeme kararını davalı temyiz etmiştir.Davalının temyiz talebinin süresinde ve usulüne uygun olduğu anlaşıldığından; ...1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 Esas-2012/49 Karar sayılı 02/05/2012 tarihli davalının temyiz talebinin reddine dair olan EK KARARININ kaldırılmasına;TMK 364.maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür," 365/2.maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için...

      İlk Derece Mahkemesince davacılar lehine ayrı ayrı aylık 200,00'er TL yardım nafakasına hükmedildiği, davalının bu kararı istinaf etmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 13/12/2021 tarihli ek karar ile, kesin karara ilişkin olan davalının istinaf talebinin reddine karar verildiği, bu kez davalının ek kararı istinaf ettiği, her bir davacı için hükmedilen aylık 200,00'er TL'lik yardım nafakasının bir yıllık miktarının 2.400,00'er TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin reddine karar verilen İlk Derece Mahkemesi ek kararının doğru olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Davacı vekili tarafından yerel mahkemece verilen adli yadım talebinin reddine ilişkin karar istinaf edilmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 337. maddesine göre "Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir." şeklindeki hükmüne göre, yerel mahkemece davacı vekilinin adli yardım talebine yönelik itirazı yukarıda açıklanan şekilde itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dava, davacının rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan zararından %25 kusur karşılığı 8.913,78 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş. Mahkemece, davalıların %65 kusur karşılığından sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 506 sayılı Yasanın 10. ve 26. maddeleri gereğince rücuen tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Şti. tarafından Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik HMK'nın 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 11.06.2012 tarihli adli yardım talebinin reddi kararının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının davalıya tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın mahalline iadesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının halen Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Moda Tasarım bölümünde eğitimine devam ettiği, ev hanımı olan annesi ile birlikte kaldığı, herhangi bir burs almadığı, davalının avize dükkanının bulunduğu, hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları dikkate alındığında yetersiz olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine ,davacının istinaf talebinin kabulü ile davacı lehine aylık 1.200,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu