İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf protokolden kaynaklı tapu iptali ve tescil davasının reddinin hatalı olduğunu, davalının ileri sürdüğü hususların doğru olmadığını, Ahmet Yıldırım'a taşınmazla ilgili dava açtırıp davayı da ilk celse kabul edip istinaf etmeden taşınmazı aslında protokol hükümlerini yerine getirmemek amacı ile kaçırdığını, dosya kapsamına göre davanın kabulü gerekirken reddedilmesinin hatalı olduğunu kararın kaldırılarak taşınmazın tapusunun iptali ile adına tapuya tesciline, olmadığı taktirde güncel sürüm değerinin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava anlaşmalı boşanma davası sırasında eşler arasında düzenlenen protokolden kaynaklı tapu iptal ve tescil , mümkün olmaması halinde güncel sürüm değerinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline ilişkindir....
Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359 esas, 2006/7944 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı edimin yerine getirilmediği iddiasına dayalı alacak isteğine ilişkindir Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Düşme Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen düşme hükmü, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 21/05/2018 tarihli uzlaştırma rapor içeriğine göre, tarafların yerine getirilmesi ileri bir tarihe bırakılan edimin ifası suretiyle uzlaştıklarının anlaşılması karşısında, CMK’nın 254/2 ve Ceza Muhakemesinde Uzlaşma Yönetmeliği'nin 27/2. maddeleri uyarınca sanık hakkında 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca...
Hizmet akdinin unsurları, hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi, hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi, edimin ifasında işveren denetimi ve gözetimi altında bulunulması, edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Davada somutlaşan olayda; dosya kapsamından, davacının; hizmetli olarak çalıştığını iddia ettiği “...” nun, esas itibariyle...nılan Bakanlık bünyesinde faal olduğu, davacının ihtilaf konusu 2000-2010 yılları arasında davalı ...'...
Hizmet akdinin unsurları, hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içerisinde görülmesi, hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait iş yerinde yerine getirilmesi, edimin ifasında işverenin denetimi ve gözetimi altında bulunması, edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Yani hizmet akdi, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarını taşımalıdır. Somut olayda, salt davacının yaşı gözetilerek karar verilmiş olması hatalıdır. Mahkemece, dosyadaki tüm kayıtlar, taraf savunmaları, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli uzman bir bilirkişiden rapor alınması ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabilecektir. Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun'la değişik 5271 sayılı Kanun'un 253 üncü maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254 üncü maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklindeki düzenleme karşısında; somut olayda yargılama esnasında yapılan uzlaştırma işlemine göre, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, düşme kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; Ödemiş 2....
Belediyesinde personel olan sanıkların da görevleri itibarıyla edimin eksik olarak kabul edilmesi, ödeme belgelerinin düzenlenmesi ve onaylanmasını gerçekleştirmek suretiyle atılı suçları işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda; Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun düzenlendiği TCK'nın 236. maddesindeki suç tanımında zarar unsur olarak açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, 6459 sayılı Yasa'ya ilişkin değişiklik önergesinin gerekçesinde de ihaleye fesat karıştırma suçunun temel şekline ilişkin ceza ile TCK’nın 236. maddesinde düzenlenen ve bir zarar suçu niteliği taşıyan edimin ifasına fesat karıştırma suçunun cezası arasındaki uyumsuzluğu gidermek amacıyla 235. maddenin birinci fıkrasındaki cezaların alt ve üst sınırlarında değişiklik yapıldığının ifade edilmesi karşısında, zararın suçun unsuru olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu, dosyada yer alan 30/04/2013 havale tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre edimin idari şartnamede belirtilen maddelere aykırı olarak yerine getirilmesi...
Genel bir anlatımla ifa, borçlanılan edimin yerine getirilmesi demektir. İfanın konusu, borçlanılan edimdir. Alacaklının borçludan isteyebileceği edim ne ise odur. Sözleşmedeki edim yerine getirilmemişse borçlu alacaklının uğradığı zararları gidermekle mükelleftir. Fakat bazen sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi edimin yok olması gibi maddi, sözleşme konusunu yapılamaz kılan hukuki veya ekonomik bir nedenle mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda ifa imkansızlığı gündeme gelmektedir. Şayet ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için söz konusu ise, buna objektif imkansızlık, yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da sübjektif imkansızlık denir. İfâ imkansızlığı sözleşme yapılmadan önce varsa ve bu olgu herkes bakımından aynı sonucu meydana getirmekte ise sözleşme geçersizdir (BK.Md.20)....