"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazı iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan protokol uyarınca müvekkilinin davalıya kira, personel, telefon ve faks hizmeti verdiğini, buna ilişkin olarak düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya bakma yetkisinin müvekkilinin ikametgah mahkemesi olan......
AŞ ve müteselsil kefil olan davalılar tarafından genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, krediler kullandırıldığı,kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacaklı tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine icra takipleri başlatıldığı, kefil olan ... adına kayıtlı taşınmazların mal kaçırma amacıyla üçüncü kişiye devredildiği iddiasıyla alacaklı banka tarafından ... ile taşınmazları devrettiği kişiler aleyhine tasarrufun iptali davaları açıldığı, dava dışı banka, asıl borçlu, davalı kefiller ve davacı arasında imzalanan 25.04.2011 tarihli protokol doğrultusunda dava dışı bankanın alacağının bir kısmının protokolde borcu garanti eden sıfatıyla imzası bulunan davacı tarafından bankaya ödendiği, alacaklı banka tarafından düzenlenen 14.10.2014 tarihli ödeme belgesinde de ... tarafından borcun 1.542.607,40-TL'lik kısmının ödendiğinin belirtildiği,protokol sonrasında alacaklı banka tarafından açılan tasarrufun iptali davalarından feragat edildiği ve davacı ... tarafından dava dışı bankaya...
Davalı borçlunun borca itirazı üzerine, 3.7.2012 tarihinde açılan davada; itirazın iptali ve tahliye istenmiştir. Davacı vekili 2.8.2013 havale tarihli dilekçesi ile dosyaya protokol sunmuş ve protokol gereği 5.8.2013 tarihinde taşınmaz tahliye edilirse davadan vazgeçeceğiz diye beyanda bulunmuştur. Davacı vekili 19.9.2013 tarihli karar duruşmasına mazeret dilekçesi sunmuş, taşınmazın tahliye edildiğini belirtmiştir. Protokole göre davalı vekilinin davacı vekiline 39.000.-TL ödeme yaptığı ve kiralananın 05/08/2013 tarihinde tahliye edileceği ve bu dava ile ilgili olarak tarafların birbirini ibra edeceğinin taahhüt edildiği görülmektedir. Bu durumda konusuz kalan dava yönünden davanın açılmasına davalı sebep olduğu gibi, 31/07/2013 tarihli protokol içeriğine göre bu dava nedeniyle taraflar birbirini ibra ettiklerinden her iki taraf yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün olmadığı halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının açık yargılaması sonucunda davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizce “Taraflar arasındaki 11.1.2007 tarihli protokol, dava açıldıktan sonra düzenlenmiş olup, yerel mahkemece anılan protokol ile borcun yenilenmiş olduğu kabul edildiğine göre davanın konusu kalmadığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı biçiminde hüküm oluşturulması ve dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre diğer yönlerin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı” belirtilerek...
Davacı, protokol kapsamında dava konusu aracın kaydının iptali ile üzerine tescili için eldeki davayı açmış,mahkemece davaya bakmaya idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. İddialarını ve delillerini bildirmek tarafların, delillerin takdir ve değerlendirilmesi, hukuki tavsifin yapılması, uygulanacak yasa hükmünün bulunup uygulanması doğrudan hakimin görevidir. Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi sözleşme ilişkisi kurulmuş olup uyuşmazlık protokol hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Somut olayda idari yargıyı ilgilendiren idari bir işlem ve tasarruf bulunmamaktadır. Öyle olunca uyuşmazlığın adli yargı mahkemelerinde çözümlenmesi gerekir....
Üniversitesinin 14.04.2006 tarihli protokol hükümleri uyarınca gerekli edimleri yerine getirmek zorunda olduğunu ileri sürerek; öncelikle 14.04.2006 tarihli protokol hükümleri uyarınca meslek yüksekokulunun eğitim fakültesine dönüştürülmesi halinde ... ... isminin tescili ve korunması gerektiğinden protokol gereği isim hakkının tescili ve korunması için YÖK nezdinde gerekli girişimlerde de bulunmak suretiyle ... ... ismini taşıyan tabelanın şirket tarafından yaptırılan binaya takılmasını, bu talebin davalılar tarafından yerine getirilmemesi ve talebin kabul edilmemesi halinde ön koşulu bağışlama protokolünde öngörülen ve bağışlamanın amaç ve nedenini teşkil eden koşulun gerçekleşmediği kabul edilerek bağışlama işleminin iptali ile davalıların uhdesinde kalan haksız ve sebepsiz olarak zenginleşmelerine neden olan miktarın bilirkişi marifetiyle tespiti ile şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutulmak koşulu ile 30.000,00-TL sebepsiz zenginleşme bedelinin bağışlanan binanın...
ile 14.10.2003 tarihli noterden düzenlenen “protokol” başlıklı borç senedi düzenlenerek davalıya 36.300 TL borç para verdiğini, yine aynı protokol gereğince davalıya ait iki adet dairenin tapusunun borcun teminatı olarak adına devredildiğini, bilahare ek protokoller kapsamında borcun vadesinin uzatıldığını, nihayetinde borcun 51.000 TL’ye baliğ olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine ihtar ile istendiğini, bunun üzerine teminat kapsamında devredilen taşınmazın İskenderun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/177 d.... sayılı dosyasında değerinin tespitini yaptırarak, belirlenen bedelin 1.000 TL üzerinde taşınmazları 40.000 TL bedelle 3.bir kişiye sattığını, buna rağmen taşınmazların satışından elde edilen gelirin borcu karşılamaya yeterli olmadığını, kalan miktar için davalı aleyhine icra takibi yaptığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Petrol Limited Şirketi'nin birlikte düzenledikleri protokol uyarınca da 219 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı yararına intifa hakkı tesis edilmesi kararlaştırılmış, 23.10.2007 tarihinde de 17 yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 17.10.2007 tarihli protokolün tarafların yükümlülüklerini düzenleyen 3. maddesinde “Bayi’nin ... ile akdetmiş olduğu protokol ve sözleşme hükümlerini herhangi bir şekilde yerine getirmeyerek akdetmiş olduğu protokol ve sözleşmelerin feshine sebebiyet vermesi veya bayiliği bırakması halinde ... yukarıda ikinci maddedeki istasyonun bayiliğini malik’in başvurusu üzerine malik’e veya malik’in kontrolü altındaki tüzel kişiye veya malik’in yazılı olarak teklif ettiği kiracısını bayilik koşullarına ve kriterlerine uygun bulması durumunda malik’in kiracısı olan üçüncü kişiye, bayilik sözleşmesi koşullarında verecektir.” hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü gibi anılan maddede bayii olan ......
İcra Müdürlüğü'nün 2012/7966 sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptali ile davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile borcu üstlenen davacı arasında 31/03/2010 tarihli protokol imzalandığını, davacının bu protokol hükümleri uyarınca ödeme yaptığını, protokolde çek karşılığı toplam 15.000,00.-TL borcu kayıtsız şartsız kabul ettiğini, bu sebeple davacının bu davayı açmasının hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dışı ... Basım ve Tasarım ...Ltd. Şti.'nin, üzerinde tahrifat bulunduğunu ileri sürerek açtığı menfi tespit davasında, lehine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı ile davalı arasında imzalanan protokolün ise bu karardan önce imzalandığı, dolayısıyla davacının protokolde kabul ettiği 15.000,00....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, satışın, 110.000,00 Euro altında yapılması durumunun 13/03/2012 tarihli protokol ve ek protokol- taahhütnamede düzenlenmediği, bu noktada tarafların susmuş olmasının olumsuz bir çözümü benimsediklerinin kabulüne olanak vermediği ve sözleşme boşluğu oluştuğu; dava dışı şirket muhasebesinde kayıtlı 8000 adet ham derinin 62.312,12 Euro karşılığında satışı karşısında; davacının, dava konusu çekin 29.000,00 TL'sini talep hakkının bulunduğu, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamında taraflar arasında imzası inkar edilmeyen ek protokol kapsamında 8.000 adet ham derinin 110.000 Euro karşılığı satılması gerektiği belirtilmiştir. Çekin şarta bağlı olarak verildiğinde çekişme bulunmamaktadır....