Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesinin 2014/762 Esas, 2014/753 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, 26/09/2014 tarihli protokolü mutabık kalarak imzaladıklarını, bu protokol ile çelişen hükümler içeren, haberi, istek ve onayı olmaksızın aleyhine bir kısım hükümler eklenmiş olan 17/10/2014 tarihli protokolün, ilk protokolün suretleri gibi gösterilerek imzalatıldığını, ikinci protokolün içeriği bilinmiş olsaydı imzalanmayacağını, boşanma ilamının hüküm kısmında 17/10/2014 tarihli protokolün aynen onanmasına şeklinde karar verildiğini, söz konusu protokolün, korkutulup baskı altına alınmak suretiyle iğfal edilerek, protokol okutulmaksızın ve bir sureti de kendisine verilmeksizin tehdit, hile ve müzayaka altında imzalattırıldığını, söz konusu protokolde yazıldığı gibi dava konusu evin 1/2 payı için aylık 800 TL ödenmesinin mümkün olmadığını, protokolün buna ilişkin hükmünün iptali ve taşınmazın rayiç kira bedelinin tespiti gerektiğini belirterek 17/10/2014 tarihli protokolde anılan müşterek taşınmazın 1/2 payı için...

    Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine protokole dayalı 24.209.650.000 TL'nın tahsili hususunda ilamsız icra takibinde bulunmuş, davalı borçlu ise, takip konusu borcun ortaklığın feshi sırasında peşin ödendiğini, çürük alacaklardan % 50 oranında tahsil imkanı neticesiz kalırsa sorumlu olduğunu bildirerek borca itirazda bulunmuştur. Bilirkişi, raporunu mahkemeye vermesinden ve tüm delillerin toplanmasından hemen sonra davacı vekili, 12.7.2005 tarihli dilekcesi ile müvekkiline devredilen 24.209.650.000 TL alacağa ilişkin talep hakkını şimdilik protokolün 2.maddesinde belirtilen çürük alacak tabir edilen 4.385.000.000 açısından ıslah ettiğini belirterek davalının çürük alacaklara ilişkin itirazının iptali % 40 inkar tazminatı ödetilmesini istemiş, davacının bu istemi mahkemece de ıslah olarak değerlendirilip kabul edilmiştir. Dava açılmasının, maddi hukuk ve usul hukuku bakımından neticeleri vardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.7.2007 gün ve 2006/15414-2007/1573 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ve müdahil davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında birleştirilerek görülmekte olan 7.11.1995 tarihli protokolün 4.maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında yerel mahkemece verilen karar Dairemizce tarafların temyiz itirazları karşılanarak ve uyuşmalığın protokolün 4.maddesinden kaynaklandığı açıkça belirtilmek suretiyle gerekçeleri de gösterilerek onanmıştır....

        Yapılan yargılama sonucunda davacının sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının gerek yargılama sırasında gerek temyiz aşamasında ibraz ettiği 1.02.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Protokolünün, davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 maddelerinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde “ Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde ;Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil /fiiler için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır.Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiilerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine,bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır.. yine 2012 S.G.K protokolüne eklenen ek Protokolün...

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda, reçete arkasındaki imzanın hasta veya yakınına ait olmaması nedeniyle 2009 protokolünün 6.3.3 maddesi gereğince uygulanan cezai şart ve uyarı, reçetede yazılı ilaçların bir kısmının reçete sahipleri tarafından alınmaması nedeniyle protokolün 6.3.10 maddesi gereğince uygulanan cezai şart ve uyarı, bir kısım hastalardan ilaç katılım payı farkının alınmaması nedeniyle protokolün 6.3.12 maddesi gereğince cezai şart ve bir kısım reçetelerin yönlendirme yoluyla temin edildiği gerekçesiyle 1 yıl süreyle sözleşmenin feshi ile protokolün 4.3.6 maddesi gereğince reçete bedellerinin tahsiline yönelik işlemin iptali istemiyle eldeki davayı açıştır....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalının KDV dahil 75.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiği, takip sırasında bunun bir kısmını ifa ettiği, fotokopisi sunulan ek protokolün davacı tarafından kabul edilmediğinden ek protokolün sözleşme hükümlerini bertaraf etmeyeceği ve davacının eksik fatura kesmesinin ek protokolün kabul edildiği anlamını taşımayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              deki (13.070.025.000) adet payının 26.06.2003 tarihli sözleşmeyle davalı Anastasios Viran Nikolaidis'e devredildiği, ancak davalının aynı tarihli protokolün 6 ila 11 nci maddelerinde öngörülen edim ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle şirketin birleşmesi sonrası Safran Boya ve Kimya San.A.Ş. uhdesine geçen payların davacı adına hükmen tescili ve sözkonusu payın iptali ile 26.06.2003 tarihli sözleşme ve protokolün iptali, birleştirilen Kadıköy Asliye 4.Ticaret Mahkemesi'nin 2004/1292 Esas sayılı davasında ise davacı Yorgi Toprakçıoğlu vekilince aynı istemler davalı Safran Boya ve Kimya San.A.Ş.'ye de yöneltilmiş, ayrıca Safran Boya ve Kimya San.A.Ş.nin fabrika adresindeki tüm menkul ve gayrimenkullerinin tespiti ile kayyım tayini talep edilmiştir....

                Bu itibarla, sözü edilen Protokolün iptali isteğiyle herhangi bir dava açılmadığı da gözönüne alındığında, fuzuli şagil konumundaki davacının tahliyesine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. DAVALI İDARELERİN TEMYİZ İSTEMLERİNİN KABULÜNE, 2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 3....

                  İİK'nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı olup, mahkeme takibe konu edilmeyen alacak kalemlerini inceleme konusu yapamaz.---------Davaya konu takip ----- tarihli protokole dayanarak mükerrer iddiasıyla başlatılmış, ancak aynı protokolün altına daha sonra davacı tarafından senetler tahsil olunca makine hesabından düşüleceği yazılıp imzalanarak, verilen çeklerin ödenmesi halinde senetlerin iade edileceği yönündeki hüküm ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda artık takip dayanağı protokole dayanılarak mükerrerlikten bahsedilemeyecektir. Zira, protokolün imzalanmasından sonra davacı, çekler ödendikten sonra iade edilmesi gereken senetlerim makine borcuna mahsup edilmesini kabul etmiştir. Davacı, -------tarihli duruşmada isticvabında davalının kendisine önce----- makine teslim ettiğini kabul etmiş, daha sonra bu sayıyı----olarak değiştirmiştir....

                    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki protokolün aidat borçlarına ilişkin olup, kooperatifin üçüncü kişilerle olan hukuki ilişkisinden kaynaklanan borçları kapsamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, devreden üye aleyhine aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen protokolün sadece aidat borçlarına ilişkin olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, 21.09.2001 tarihli devir protokolünde ve bu protokolün sonuç kısmında yazıldığı üzere, davalılar murisinin devir tarihinden önceki doğmuş ve ileride doğabilecek her türlü maddi ve manevi zararı kabul ettiğine ilişkin beyanı ile davacının ödediği aidatın dayanağının, devir tarihinden önce ......

                      UYAP Entegrasyonu