Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirmeye yönelik davanın mülkiyete yönelik dava olması nedeniyle kat malikine karşı açılması gerekir. Öte yandan projeye aykırılık kiracı veya başka bir hakka dayanarak bağımsız bölümden faydalanan kişi tarafından yerine getirilmiş ise eski hale getirme istemli bu dava malik ile birlikte kiracıya karşı da açılabilir. Bununla birlikte kiracının davalı konumunda bulunması zorunlu değildir. Projeye aykırılık kiracı tarafından yapılsa dahi davanın yalnızca kat malikine karşı açılıp sonlandırılması mümkündür. Ancak davanın mülkiyet hakkını ilgilendirmesi nedeniyle kat malikine karşı dava açılmadan sırf kiracıya karşı dava açılarak davanın görülmesi mümkün değildir. Bu ihtimalde usul ekonomisi gereği malikin davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilip, sonucuna göre davaya devam olunmalıdır....

Ancak; İcra ve İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ne şekilde yerine getirileceği açıkça belirtilmiş olup, mahkemece buna göre davalı tarafça aykırılıkların projeye uygun hale getirilmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, gerekçeli kararın 3. hüküm fıkrasında “Eski hale getirme işlemi davalılarca yapılmadığı takdirde bedeli müştereken ve müteselsilen davalılardan alınmak üzere davacı tarafından yapılarak eski hale getirilmesine” karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden çıkarılması suretiyle, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesinin 04/06/2018 tarih, 2017/3858 Esas 2018/4238 Karar sayılı ilamı ile "... davalı tarafın, plan ve projeye aykırı olarak gerçekleştirdiği imlaatların nelerden ibaret olduğu ve bunların ne şekilde eski hale getirileceğinin hüküm fıkrasında açıkça belirilmesi gerektiği..." gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

      Dava, projeye aykırılığın eski hale getirilmesine ilişkin olup, mahkemece her ne kadar dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de tapu müdürlüğünden gelen yazıdan davalının kat maliki aynı zamanda müteaahit firmanın sahibi ve yetkili müdürü olduğu anlaşılmakla, davanın konusu itibariyle müdehalenin men'i ve projeye aykırılığın giderilmesi yolunda davalının taraf ehliyetinin bulunduğu belirlenerek delilerin toplanıp mahalinde keşif yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın reddi doğru bulunmamıştır. Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanıp işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi....

        aralarındaki projeye aykırılığın eski hale getirilmesi davasına dair Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.02.2009 günlü ve 2008/327-2009/47 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 29.03.2010 günlü ve 2009/10872-2010/4829 sayılı ilama karşı, davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istenilmiş olup, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı Dairemizce onanmıştır. HUMK. 440. maddesinin III/3. fıkrası gereğince görevsizlik kararlarının onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinden karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, 06.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30. maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazda davalıya verilen süre içinde onaylı mimari projeye aykırı olarak gerçekleştirilen tüm değişikliklerin projeye uygun hale getirilmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kararda "verilen sürede projeye uygunluk sağlanmadığı takdirde yöneticinin ve akabinde davacının bu konuda yetkilendirilmesi ve herbir bağımsız bölüm için gerçekleşecek masrafın davalılardan tahsil edilerek yerine getirme hususunu icra eden apartman yönetimi veya davacıya verilmesine" biçiminde karar verilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1 numaralı paragrafının (b) bendinin birinci satırındaki "verilmesine" sözcüğünden sonra gelen kısmın metinden çıkarılması...

            Mahkemece öncelikle, onaylı mimari proje ile vaziyet planına aykırılıkların tespiti, bunların binanın ilk inşası sırasında yapılmış olup olmadığı, nasıl projeye uygun hale getirileceği ve eski hale getirme işleminin anataşınmazın statik yapısına zarar verip vermeyeceği hususlarında yeniden uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınarak onaylı mimari proje ve ekleri yerinde uygulanmak suretiyle projeye aykırılıklar tek tek belirlenip, eski hale getirme işleminin statik yapıya zarar verip vermeyeceği de saptanıp, statiğe zararı olmadığı takdirde projeye uygun hale getirilmesi için yapılması gerekenler denetlemeye ve infaza elverişli olacak şekilde krokiye bağlanması, müdahale edilen bölümler hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan verilmeden belirlenmesi ve sonucuna göre müdahalenin önlenmesine ve projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, davalının müdahale ettiği iddia edilen bölümlerin nerelerde olduğu tek tek açıklanmadan ve krokisi de düzenlettirilmeden...

              Somut olayda davacı bağımsız bölüm maliki, davalı bağımsız bölüm malikinin projeye aykırı olarak bodrum katındaki işyerinin iç kısmındaki ara duvarları,sığınağın ara duvarlarını,hidrofor duvarlarının ara duvarlarını,enerji odasının ve otoparkın yan ara duvarlarını alarak ön bahçeye eklediğini ileri sürerek, projeye aykırılığın giderilerek müdahalenin meni ve eski hale getirme talep etmektedir. Bu Şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda Açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi ile tazminat istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, hidrofor, wc, yeşil alana parke döşenmesi suretiyle mimari projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini, eski hale getirme bedeli, gayrimenkulde oluşan değer kaybı, pencere demirlerinin takılması ücreti ile taşınma ve tadilat bedeli ve tazminat istemiştir. Mahkemece eski hale getirme bedeli olarak 6.200,00 TL ile 2.980,00 TL nakliye, tamirat ve pencere demiri takma bedelinin davalılardan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....

                  DELİLLER: Yazılı beyanlar, taşınmaza ait tapu kaydı, mimari proje, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan (ruhsat ve projeye aykırılığın tespiti ve eski hale getirme istemli) davadır. İstinaf incelemesi HMK 355....

                  UYAP Entegrasyonu