Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin eşine birkaç defa fiziksel şiddet uyguladığı ve fiziksel şiddet nedeniyle kadının kulak arkasında yırtılma oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı-davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü gerekmektedir. Ne var ki, temyize getirilmeyerek, tarafların kabul edilen TMK 166/1-2 maddesi gereği açılan boşanma davalarındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının TMK 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadının bu boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile efradına karşı fena muamele HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; "tarafların 07/05/2007 tarihinden bu yana evli oldukları, müşterek bir tane çocuklarının bulunduğu, tarafların evliliklerinin sağlıklı bir şekilde yürümediği, davalı-davacı kadının aynı iş yerinde çalıştığı bir şahısla gönül ilişkisine girerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, buna karşılık davacı-davalı kocanın bahse konu ilişkiyi öğrendikten sonra davalı kadının isteği dışında 35 bin TL miktar kredi çektirerek kendisine vermek durumunda bıraktığı, yine benzer şekilde bir telefoncudan yaklaşık 5.600,00 TL değerinde kendisine telefon aldırttığı, evliliğin bu hale gelmesinde davalı-davacı kadının davacı-davalı kocaya göre daha kusurlu olduğu, her ne kadar davalı-davacı kadın tarafından pek fena muamele nedeniyle boşanma davası açılmış ise de bu yöndeki davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle, davalı-davacının "pek fena muamele" nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, asıl davanın TMK'nın 166/1. ve birleşen davanın TMK'nın 166/1-...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/238 sayılı dosyasında "eşe fena muamele" suçundan yargılanan katılanın vekilliğini üstlendiği, yargılama sonunda verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçeli kararın Mahkemece sanık müdafii sıfatıyla kendisine tebliğ edilmesine rağmen, süresinde temyiz yoluna başvurmayarak mahkumiyet hükmünün kesinleşmesine ve dolayısıyla katılanın mağduriyetine neden olduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; aynı zamanda ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.01.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... .... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece davalı-karşı davacı kadının davası tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ... her ne kadar zina nedeniyle boşanma davası açmış ise de, davalı ...'in zina yaptığına dair kesin inandırıcı bir delil sunulamamış, başka bir kadınla gerek dışarıda görülmesi gerek telefon konuşmaları güven sarsıcı davranış kabul edilerek zina nedeniyle açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, kadının pek kötü muamele nedeniyle açmış olduğu davasında ise uygulanan şiddet ve pek kötü muamelede devamlılık şartı olduğundan dinlenilen tanıklar şiddet ve hakaretten bahsetmiş iseler de devamlılık hususu kanıtlanamadığından pek kötü muamele nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, Salihli 3....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava; terk, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihi itibarıyla sanığın eyleminin aile efradına karşı fena muamele suçunu oluşturduğu bu suçun 765 sayılı TCK.nın 478/1 ve 3. maddelerinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla, aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan Ağustos 2004 tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası, kadının davasında kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla zina ile pek fena ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı boşanma talebinin reddi ile tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur...