Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, taraflar arasında yaşanan 23/12/2016 tarihli olay nedeniyle yapılan ceza yargılaması neticesinde davalı-davacı erkek; temel yaşam eşyalarını aldığı ve ortak evin kilidini değiştirdiğinden bahisle; “kötü muamele” suçundan yargılanmış ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararında, olayın asıl dava tarihinden sonra yaşandığından bahisle, bu konuda erkeğe kusur yüklenmemiştir. Kusur durumları, asıl dava ve birleşen davada birlikte değerlendirilip tek kusur belirlemesi yapılmalıdır. Erkek 17/5/2018 tarihinde birleşen boşanma davası açmıştır. Ceza yargılamasına konu olayın tarihi birleşen boşanma davasından önce olup, kadın birleşen davaya süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde “eşyaları alma ve kilit değiştirme” vakıalarına dayanmıştır. Bu itibarla, eşyaları alma ve kilit değiştirme vakıalarının erkeğe kusur olarak yüklenmemesi doğru bulunmamıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi ve asıl davanın boşanma yönünden kabulü kararına bir diyeceklerinin olmadığını belirterek, kusur, maddi-manevi tazminat, velayet ve nafaka yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarları, ziynetin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması, zina (TMK md.161), cana kast ve pek fena muamele (TMK md.162) sebebiyle boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

    MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlat edinme isteminde bulunan koca Türk vatandaşı , karısı ise Alman vatandaşıdır. Evlat edinme ehliyeti ve şartları hakkında taraflardan her birinin evlat edinme anındaki milli hukuk uygulanır. ( 2675 Sayılı Kanun md. 18/1) Diğer yandan küçüğe karşı özen yükümlülüğünü, yeterince yerine getirmiyorsa ana ve babadan birinin rızası aranmaz,(TMK. md. 311/2) Davacılar, davalı ana ve babanın çocuklara bakmadıkları, pek fena muamelede bulundukları ve çocuklarını satmaya da kalkışabilmekte olduklarını ileri sürmüşlerdir. Açıklanan esaslar çerçevesinde tarafların gösterecekleri delilleri toplanıp inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme sonucu hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece gerekçeli kararda sehven yazıldığı değerlendirilen davalı- davacı erkeğe kusur olarak yüklenilen kadına karşı hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunma vakılarına davacı-davalı kadın tarafından dayanılmadığı ve bu vakıaların dosya kapsamı ile sabit olmamasına karşın, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına...

        Aile Mahkemesinin 2017/910 esas sayılı dosyasında ikame ettiği boşanma davasında "hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış'' sebebine dayalı açmış olduğu boşanma davasında yine 20/09/2017 tarihi akşamında televizyon kumandası ve yumrukla darp etmesi şeklindeki sebeplere dayalı olarak 150.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş ve mahkemece 8.000,00 TL manevi tazminat hüküm altına alındığı, kararın istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere her iki davanın taraflarının, konusunun ve nedenlerinin aynı olduğu anlaşıldığından derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanının usulden reddine ..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Boşanma davasındaki manevi Tazminat talebinin TMK 174....

        Mahkemece bozma sonrası kurulan hükümde kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, velayet anneye verilmesine, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Taraflar kararı temyiz etmemişler ve karar 08.04.2015 tarihinde kesinleştirilmiştir. Yapılan incelemede, 08.04.2015 tarihli kesinleşmeden önce davacı- karşı davalı kadının 07.04.2015 havale tarihli dilekçe ile tekrar davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır. HMK 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davacı-karşı davalı kadının bu feragati erkeğin kesinleşen boşanma davası yönünden hüküm ifade etmez fakat kadının boşanma davasının ferileri yönünden hüküm ifade eder....

          Bu haliyle erkeğin birleşen davasında zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı davacı erkeğin birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, asıl davada erkeğin çalışmaması, sürekli alkol alması, kadını ve ailesini etnik köken nedeniyle aşağılaması nedeniyle tam kusurlu olduğu, birleşen davada ise, kadının boşanma davası devam ederken başka bir erkekle duygusal ilişki yaşaması nedeniyle kusurlu olduğunun tespit edildiği, tazminat gerekçeleri yazılırken eşit kusurlu olduklarının belirtildiği görülmüştür....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; TMK 162 maddesine dayalı boşanma taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ile miktarı, üfe oranında artırım yapılması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK. md.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı (TMK....

          Olayımıza gelince; Hükme esas alınan 10.06.2008 başlangıç ve 30.09.2012 bitim tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. TBK’nun 316/3.maddesinde düzenlenen kiracının kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu nedeniyle tahliye davalarında, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması halinde kiraya verene, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmadan ve herhangi bir süre verilmeden fesih hakkı tanınmıştır....

            Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hayata kast ve pek kötü muamele ve zina nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemenin 23/05/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların anlaşamadıkları hususların "evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, zina sebebiyle ve hayata kast, pek kötü muamele sebebiyle boşanma, tedbir ve yoksulluk nafakası, boşanmanın fer'i niteliğinde, maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığı görüldü" şeklinde belirtildiği, gereği düşünüldü kısmında ise "HMK'nun 140/3 maddesi gereğince tarafların üzerine anlaşamadıkları hususları ve dava konusunu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, nafaka ve boşanmanın fer'i niteliğinde maddi ve manevi tazminat hususlarını kapsadığına" şeklinde uyuşmazlık tespitinin yapıldığı, bu uyuşmazlığın tespiti hususunda çelişki oluşması sebebiyle ilk derece mahkemesinin...

            UYAP Entegrasyonu