Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklamalar karşısında davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, 1 nolu bendindeki "162 ve " kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davacı kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma isteminin reddine, davalı erkeğin sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1- Davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, ANKARA 12....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek fena muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme HMK'nın 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesinde yer alan "Pek kötü muamele" ve "Onur kırıcı davranış" sebebine dayanarak boşanma davası açmış, dava reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesindeki boşanma sebebi oluşmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, öncelikle pek fena davranış (TMK.md.162), olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. O halde, toplanan delillerin öncelikle özel boşanma sebebi yönünden değerlendirilip sonucu uyarınca hüküm tesisi gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi doğru olmamıştır....

      SAVUNMA: Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının başka bir erkekle olan ilişkisi yüzünden eşini ve müşterek çocuklarını terk ettiğini, kadının müvekkiline ve ailesine sürekli hakaret edip, aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, kadının müvekkilini silahla tehdit ettiğini, 2020 yılı Ekim ve Kasım aylarında hırsızlık ve fuhuş nedeniyle gözaltına alındığını beyan ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile yarışmalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması, (TMK md. 166) onur kırıcı davranış ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK md.163), pek fena muamele (TMK md. 162) ile zina (TMK md.161) nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 23/09/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının ekonomik darboğazda olduğunu hükmedilen maddi ve manevi tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını, davacının dava açma sebebinin yaşanılan ekonomik kriz olup mahkemenin gerekçeli kararında davacının zina nedeniyle dava açamayacağını tespit ederken hüküm kısmında hem zinadan hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı vermesinin doğru olmadığını bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, zina, pek fena muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....

      Taraflar arasındaki boşanma, nafaka, maddî-manevî tazminat, mal rejiminin tasfiyesi, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi kapsamında onur kırıcı ve pek kötü muamele nedenine ve 166 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılma nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının tefrik edilmesi nedeniyle bu talep yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının ziynet eşyalarına yönelik davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının tefrikine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m.162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma kararı verilemez....

          ın konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık ve ölüye fena muamele suçlarının sübutunun ve nitelendirilmesinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; suç tarihi olan 25-26/06/2002 tarihi de dikkate alındığında, 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan genel dava zamanaşımı süresinin hüküm tarihi olan 29/04/2010 tarihinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322 maddesinin verdiği yetkiye istinaden, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 maddeleri uyarınca sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık ve ölüye fena muamele suçlarından açılan kamu davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Sanık müdafiinin temyiz talebi üzerine, sanık hakkında adam öldürme, şehvet hissiyle kadın kaçırma ve zorla ırza geçme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma sebebi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu