Tapu kaydının incelenmesinden taşınmazın paylı mülkiyet rejimine tabi olarak taraflar dışında başkaları adına da kayıtlı olduğu görülmektedir. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşen Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26.maddeleri hilafına tapulu taşınmazlar harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....
Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur ve her paydaş diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlerde bulunabilir.Dolayısıyla somut olayda, bir paydaşın temsilen diğer paydaşların menfaatini koruması durumu söz konusu edilemez....
Mahkemece, paylı mülkiyete tabi çekişme konusu taşınmazda tarafların paydaş olduğu, davalının taşınmazın bir kısmına davacı dışındaki diğer paydaşların bilgisi dahilinde harfiyet döktüğü,paylı mülkiyette paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenemeyeceği, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği,somut olayda, paydaşlar arası fiili kullanma biçiminin oluştuğu, paylı mülkiyette olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı taşınmazın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde pay ve paydaş çoğunluğunun bulunmasının zorunlu olduğu,diğer paydaşların da davaya müdaheleleri ve beyanları dikkate alındığında bakım işinde pay ve paydaş çoğunluğunun sağlandığının anlaşıldığı,davacı tarafın kendisine fiilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmaz tapuda başka paydaşlar adına da kayıtlı, kısaca paylı mülkiyet rejimine tabidir. Paylı mülkiyette pay maliklerine payı üzerinde diğer paydaşlardan bağımsız olarak tasarrufu, örneğin payını başkasına temlik edebilme, rehin edebilme gibi yetkileri varsa da taşınmaz maddi kullanmayı sağlayacak biçimde paylaşılmadıkça bir paydaşın parselin sadece belli bir bölümünde ona özgülenmiş hakkı olduğu düşünülemez. Esasen, 17220 metrekare yüzölçümündeki parselin belli bir bölümünün üzerindeki yapıya tabi olarak ifraz edilip, bağımsız bir parsel niteliğinde tescili de mümkün olmaz. Böyle olunca, mahkemenin davayı red etmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.06.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. 4721 s. TMK' nun 691/1. maddesinde; “İşletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adi kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekir....” hükmü ile paylı mülkiyette taşınmazın ne şekilde kiraya verileceği hususu düzenlenmiştir. 06.05.1955 tarih 12/18 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının ilk bendinde ifade edildiği üzere, müşterek mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :17.07.2008 Nosu :184-425 - K A R A R - Dava, paylı mülkiyette ipotekli borcu ödeyen davacının ödediği borcun davalı hissesine düşen kısmının diğer paydaştan tahsiline ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....
Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Mad. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Mad. 698- 699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2018/7164 Esas- 2019/11002 Karar sayılı ilamına göre paylı mülkiyet konusu taşınmazda paydaşlar taşınmazın tamamında payları oranında hak sahibi olduklarından birbirlerinden geçit hakkı talep edemezler. Bu durumda, davanın paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davası olarak nitelindirilmesi ve Türk Medeni Kanununun 688. ve devamı maddelerinin gözetilmek suretiyle çekişmenin çözüme kavuşturulacağı kuşkusuzdur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.07.2012 gün ve 162/132 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... kayyım (Hazine) vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, 108 ada 10 sayılı parselin son durumuna göre 16 kişi adına, aynı ada 19 sayılı parselin ise toplam 4 kişi adına tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunduklarına tespitlerinin de bu şekilde yapıldığına, paylı mülkiyette paydaşların belirlenmiş payları olmadığına, paydaşlardan her birinin payının her parselin tamamı üzerinde söz konusu olduğuna, her parselin toplam metrekaresi paylara göre dağıtılacak metrekare miktarında olması gerektiğine, bağımsız olarak her paydaşın görünürde metrekare miktarında payı bulunmadığına, öte yandan her iki parselde birden fazla paydaş...