"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAHİLİ DAVALI : DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi (Paylı mülkiyette) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 17.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 13/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki paydaşlıktan çıkarma istemine ilişkin davada Nazilli Sulh Hukuk ve Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, mirasen intikal eden taşınmazın mirasçılardan biri tarafından haksız yere kullanımı nedeniyle ortaklıktan çıkarılması talebine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın çekişmesiz yargı işi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince, ortaklığın giderilmesine ilişkin davalara sulh hukuk mahkemelerinde bakıldığı ve asliye hukuk mahkemeleri için özel bir düzenleme yapılmamış olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
Öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık, paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri bütün olarak incelendiğinde, 688. maddeden, 695. maddeye kadar, paylı taşınmazda yönetim, tasarruf, yararlanma, koruma, giderlere katılma ve bu konularda paydaşlarca verilen kararların etkisi düzenlenmiş, bu suretle paydaşların mülkiyet haklarını bir çekişmeye meydan vermeden, uyum ve düzen içerisinde kullanmaları amaçlanmıştır. Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür....
Dava konusu 27 sayılı parsel 427 m2 yüzölçümünde olup tapuda davanın tarafları ve dava dışı Kırıkkale Belediyesi adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin, söz konusu olabilmesi için birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmamış olmasını gerektirir. Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip olan birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Dolayısıyla, her paydaşın taşınmazın her zerresinde mülkiyet hakkı vardır. Paylı mülkiyet rejimine tabi bir taşınmazın paylaşılması ise kuşkusuz resmi biçim koşuluna uyularak yapılmalıdır....
Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2014 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, davalılardan ... ile 311 sayılı parseldeki taşınmazda; ... ile 873 sayılı parseldeki taşınmazda paylı malik olduğunu, aralarında anlaşarak ortaklığın giderilemediğini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2018/337 ESAS - 2019/961 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09/07/019 tarih ve 2018/337 Esas, 2019/961 Karar sayılı kararı ile kurulan hükme karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," ve 3. maddesinde; "Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5....
Müdürlüğünün iddaları ise ancak tapu kaydına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Ayrıca, Türk Medeni Kanununun 688.maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Her paydaş mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur ve her paydaş diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlerde bulunabilir. Dolayısıyla somut olayda, bir paydaşın temsilen diğer paydaşların menfaatini koruması durumu söz konusu edilemez. Bundan dolayı mahkemece sadece dava açan paydaşların payındaki vakıf şerhinin kaldırılmasıyla yetinilmelidir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir....
Davacılar ve dava dışı kişiler dava konusu taşınmazlarda paylı maliklerdir. Taşınmazda Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde öngörülen "paylı mülkiyet" hükümleri geçerlidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde "paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir" hükmü yer almaktadır. Müşterek mülkiyette ise; birden fazla kimse bir taşınmaza belirli bir oranda, bölünmemiş ve taşınmazın bütününe yaygın bir pay ile, birlikte maliktirler. Paydaşlardan her biri kendi bölünmemiş ve taşınmazın tümüne yaygın payında malik gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup davacılar da paydaştır. Payları üzerindeki mülkiyet hakkının sağladığı yetkiye dayanarak miktar fazlası kaydının terkinini istemişlerdir. Mahkemece Hazine lehine olan fazlalık paya dönüştürülürken tüm paydaşların payları değiştirilmiştir....