DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, paylı mülkiyette bir paydaşın diğer paydaşa karşı açmış olduğu TMK.'nun 696.maddesi uyarınca paydaşlıktan çıkartma davasıdır. Yasal mevzuat incelendiğinde TMK.'nun 696.maddesinde "Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir. Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır. Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar verir....
TMK'nun 696.maddesi gereğince "Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir." Ancak paydaşlıktan çıkarma davalarında görevli mahkemenin yasada açıkça gösterilmediği bilinmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/6- 2408 Esas, 2016/797 Karar sayılı ilamında “...Paydaşlığın giderilmesi ve paydaşlıktan çıkarma davaları amacı ve sonucu itibariyle farklılık göstermekte ise de uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, inceleme açısından benzerlikler taşımaktadır....
Öncelikle paydaşlıktan çıkarma ancak paylı mülkiyet söz konusu olduğunda mümkün olup, el birliği mülkiyete tabi olan taşınmazlarda paydaşlıktan çıkarma talep edilemez. Ancak davacı dava dilekçesiyle aynı zamanda paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etmiş olmakla TMK'nun 696.maddesi uyarınca paydaşlıktan çıkarmanın mümkün olup olmadığı değerlendirilmelidir. TMK'nun 696/2 maddesinde "Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır." düzenlemesi bulunmaktadır. Davada paylı mülkiyet söz konusu olsa dahi yalnızca iki paydaşın bulunduğu görülmektedir. İki paydaş bulunduğunda pay ve paydaş çoğunluğu ile karar alınıp alınamayacağı dairemizce değerlendirilmiştir. Kanun'un pay ve paydaş çoğunluğu aradığı durumlarda yalnızca iki paydaş var ise talep eden paydaş, pay çoğunluğuna sahip olsa dahi paydaş çoğunluğunun sağlanamayacağı Yargıtay kararlarında açıklanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, paylı mülkiyette paydaşlıktan çıkarılma davasıdır. Dairemizce öncelikle paydaşlıktan çıkartma davasında sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.06.2016 tarih ve 2014/6- 2408 E., 2016/797 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; TMK’nun 696. maddesine göre kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilecektir. Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermelidir....
Paydaşlığın giderilmesi ve paydaşlıktan çıkarma davaları amacı ve sonucu itibariyle farklılık göstermekte ise de uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, inceleme açısından benzerlikler taşımaktadır. Gerçekten konunun düzenlendiği TMK. nun 696.maddesinde (MK 626/a) açıklanan yönteme göre paydaşlıktan çıkarma davasında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi öncelikle paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın payını karşılayacak kısmın maldan ayırmaya olanak bulunup bulunmadığının yani payın aynen ayrılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu hususun tesbiti için izlenen yol malın aynen bölüşülmesi (aynen taksim) suretiyle paylı mülkiyetin sona ermesi davasındaki yolun aynısıdır. Paydaşın payının aynen ayrılmasına olanak bulunmadığının anlaşılması halinde bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hakim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirler ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar verir....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; paylı mülkiyette paydaşlıktan çıkarma ve payın özgülenmesi isteminden kaynaklı olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 7. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermelidir. Aynen bölünmesine imkan bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşlar, bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürdükleri takdirde hâkim, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar vermeli, davanın kabulü hâlinde payın istemde bulunan adına tesciline hükmolunmalıdır. Payı karşılayacak kısım maldan aynen ayrılamaz ve bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hâkim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirlemeli ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar vermelidir. Satış kararı, cebrî icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler uyarınca yerine getirilmelidir....
Paydaşlıktan çıkarma veya 696/4.maddesi uyarınca payın devrine ilişkin davalar ancak paydaşa karşı açılabilir. Tapudaki beyan nedeniyle muhdesat üzerinde hak sahibi olan T3 paydaş değildir. Bu durumda paylı mülkiyette paydaşlara yönelik olarak açılması mümkün olan paydaşlıktan çıkarma veya payın devri davasının paydaş olmayan T3'e karşı açılması mümkün değildir. Vasiyetname ile belirlenen vasiyet alacağının bedele dönüştürülmesi ise talep edilemez. Davacının açacağı bir ortaklığın giderilmesi davasında vasiyetname uyarınca tapuya işlenen beyan yalnızca muhdesat yönünden bir hak sağlamakta ise de; paydaş olmayan kişinin bu muhdesat hakkının dahi ortaklığın giderilmesi davasında göz önünde bulundurulması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri dairemizce yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Paydaşlıktan çıkarma Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlıktan çıkarma davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, bir adet taşınmazda davalının paydaşlıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HMK'nın 4 üncü maddesinde münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren TMK'nın 696 ncı maddesine dayanan paylı mülkiyette paydaşın paydaşlıktan çıkarılması isteğine ilişkin olan ve temyizi kabul olmayan kesin karara ilişkin davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....