WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dan intikal eden taşınmazda elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istenmiştir. Ancak dosya arasında mevcut mirasçılık belgesinden ve dosyada mevcut ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/14 esas ve 2007/144 karar sayılı dosyasında verilen ve 10.7.2008 tarihinde kesinleşen karardan “...tarafların miras bırakanı ...'nın hicri 1323, miladi 1905 tarihinde ölmüş olduğu anlaşılmıştır. ..., Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölmüştür. Bu durumda ...'nın terekesi elbirliği mülkiyetine değil paylı mülkiyete tabidir. Bu nedenle davacının miras bırakan ...'nın terekesi zaten müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeniyle bu davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

    Son tapu kaydı incelendiğinde dava konusu ... parsel nolu taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu ve borçlu ...'in müstakilen 1/8 payının bulunduğu görülmüştür. Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda(taşınmazın niteliğinin arsa olması da dikkate alındığında) payın haczi ve satılması mümkün olup borçlu ...'in payının da müstakilen haczedilip satılabileceği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde satışa karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 09/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bilindiği gibi TMK'nın 692. maddesi uyarınca paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda inşaat yapılması gibi olağan şekilde kullanım ölçüsünü aşan yapı imar işlemine girişilmesi tüm paydaşların kabulüne bağlıdır. Somut olayda arsa sahibi davacı tarafın paydaş olduğu 630 Adan 42 parselin imar uygulaması ile davacının paydaş olduğu yeni parselde diğer paydaşların bir kısmı ile sözleşme imzalandığı anlaşılmış ancak tüm paydaşlarla sözleşme yapılıp yapılmadığı ya da inşaatın yapılmasına muvafakat verilip verilmediği araştırılmadan sonuca varılması doğru değildir. Gerçektende sözleşme resmi şekilde yapılsa dahi diğer paydaşların sözleşme yapması veya inşaata muvafakat edilmemesi halinde inşaatın önemli oranda gerçekleştirilmesi ve ortaya tamamlanmış ekonomik bir değerin çıkmış olması halinde artık sözleşemeye muvafakat verildiğinden bahsedilebilir....

        Dosyada mevcut tapu kaydına göre davacının ... ada ... parsel sayılı taşınmazdan 06.05.2011 tarihinde 5833/19428 pay satın aldığı,taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu anlaşılmıştır. Davalının taşınmazda kiracı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı paylı mülkiyete tabi taşınmazda pay alarak paydaş olduğuna göre taşınmazdaki payı oranında kira parası istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          Paydaşlığın giderilmesi davaları, paylı ya da elbirliği hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davanın bu özelliği gereğince paydaşlar yargılama gideri ve vekalet ücretinden payları oranında sorumludurlar. Satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir....

            Davacı vekili, davacının kardeşleriyle birlikte paylı malik olduğu 2966 parsel sayılı taşınmazda iyiniyet ile mesken inşa ettiklerini, davalının 2965 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 20 yıldır itirazının olmamasına rağmen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/297 Esas sayılı dosya ile müvekkil aleyhine elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle dava açtığını, 2966 parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının davalının taşınmazına taşan 32,76 metrekarelik kısmının, TMK 725. maddesi uyarınca tapusunun iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davacının paydaşı olduğu taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğunu, davacının tek başına bu davayı açma yetkisinin bulunmadığını, davacının evinin inşaatına başlanmadan önce taşınmazın çapa bağlandığını, iyiniyet bulunmadığını, temliken tescil şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

              Paylı mülkiyet nedeniyle doğan yasal önalım hakkı ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece söz konusudur. Bu nedenle dava konusu taşınmazda payı kalmayan davacının dava hakkı ortadan kalkar. Zira önalım hakkının konuluş amacı paydaş olmayan üçüncü kişinin ortaklığa girmesine engel olmaktır. Paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda payın üçüncü kişiye satılması halinde diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabileceğinden satış tarihinde paydaş olan önalım hakkı sahibinin paydaşlığının karar kesinleşinceye kadar devam etmesi gerekir. Davacının payını kaybetmesi halinde taşınmazın paylı maliki olmadığından üçüncü şahsın aldığı paya ilişkin önalım hakkına dayalı dava açma hakkını yitirmiş olur Somut uyuşmazlıkta; tapu kaydından davacının dava konusu taşınmazdaki payını temyiz aşamasında 01.08.2018 tarihinde dava dışı Hazine Gayrimenkul İnşaat ve Yatırım Ticaret Anonim şirketine satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır....

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 5292 ada 6 nolu parselde kayıtlı taşınmazda A,B,C olmak üzere üç bloktan oluşan apartman yapılması için kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre de taşınmaz üzerinde 08.05.1996 tarihinde kat irtifakı tesis edildiğini, ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/88 Esas ve 2002/130 Karar sayılı dosyası ile feshedildiğini, inşaatın tamamlanmadığı gibi plan ve projesine göre tamamlanmasının da mümkün olmadığını, taşınmazda kurulu kat irtifakının iptalini ve paylı mülkiyete dönüştürülmesini istemiştir....

                  Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut olaya gelince; dosya içerisindeki ... kayıtlarının incelenmesinden dava konusu taşınmazda davacının 1/12 ve 1/8 oranlarında 2 şekilde elbirliği halinde paydaş olduğu, dolayısıyla davacının dayandığı payın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu anlaşılmaktadır....

                    Davanın açıldığı tarihte taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, davacı mirasçının tek başına terekeye dahil kiralanana ilişkin kira parasından payına düşen bölümünü isteme hakkı bulunmamaktadır. Bununla birlikte yargılama sırasında mirasçılar arasında görülen davada .... Sulh Hukuk Mahkemesi 2010 / 1392 Esas 2011 / 1151 Karar sayılı kararı ile dava konusu edilen taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar vermiştir. Hüküm 28.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Dava devam ederken kiralanan taşınmazda paylı mülkiyete geçilmiş ve davacının da taşınmazdaki payı 1 / 5 olarak belirlenmiştir. Paylı mülkiyete tabi taşınmazda her bir paydaşın hissesine düşen kira parasını talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının kira alacağı talebi yönünden işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacak isteminin de reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. ./.....

                      UYAP Entegrasyonu